Güncelleme Tarihi:
Bremen’de çekilen bölüm için bu kentte bir gala düzenlendi. Galaya, dizide rol alan sanatçılar, senaristler Thea Dorn ve Seyran Ateş ile filmde figüran olarak rol alan bazı Türkler ve bazı dernek temsilcileri katıldı.
Dizinin bu bölümünde, tıp öğrencisi Rojin Lewald adlı gencin intiharı üzerine başkomiser Inga Lürsen ve meslektaşı Stedefreund harekete geçiyor. Ardında 2 yaşında bir kız çocuğu bırakan Rojin’in anne ve babası, Bremen’de saygın, dindar, zengin ve başarılı ailelerden biri olmasına rağmen, büyük kızın ölümüne önem vermeden küçük kızlarının düğününü yapmaya çalışıyor. Tatort komiserleri ise, sorumluları aile içinde aramaya başlıyor. Türk adetlerini yansıtmaya çalışan bölümü izleyenlerin çoğu, filmde işlenen konuların abartılmış olduğunu savundu.
”Radio Bremen” tarafından film konusunda görüşleri alınan Bremen Eyaleti Sosyal İşler Bakanlığı’nın entegrasyon sorumlularından Zerrin Dalhoff da, ”Zorla evlendirme ve namus davası gibi konular İslam diniyle özdeşleştirilmek istenilmiş. İslamiyet, zorla evlendirmeye karşı çıkan bir dindir. Ender olsa bile bir genelleme yapılması yanlış olur” dedi.
Filmin, bazı Almanların ön yargılarını da güçlendirilebileceğine dikkati çeken Dalhoff, ”Umarım yine malzeme konusu yapılmaz. Abartılı olduğu halde bir gerilim filmi olarak izlenilebilir” diye konuştu.
Başkomiser Lürsen rolünde oynayan Sabine Postel ise, yabancı bir kültür içinde yaşamanın kolay olmadığına inandığını belirterek, buna rağmen çekimlerden büyük bir zevk aldığını söyledi. Senaryo yazarlarından Ateş, bazı değişiklikler yapılmasına karşın, güzel bir film yapılmış olduğunu belirtti. Radio Bremen ve Westdeutsche Rundfunk adlı radyo ve televizyon kuruluşu tarafından hazırlanan bölüm, 8 şubat gecesi ARD’de gösterilecek.