Güncelleme Tarihi:
Otomotiv sanayi bu dönemde üretime zaman zaman ara verirken, distribütörler de daralan pazarı canlandırmak i?in kampanyalarını sürdürüyor.
Gıda sektörü stoksuz ?alışmaya özen gösteriyor. Giyim sanayicileri ise finansal risk oluşturacak tüm yüklerini yeniden yapılandırma ?abası i?ine girdi.
Ayakkabı sektörü de verimliliği artırmanın yollarını arıyor, karda olmayan mağazaların kapanabileceği sinyalini veriyor.
Türk ekonomisinin lokomotif sektörü olarak tanımlanan otomotiv sanayi, yılın ilk aylarındaki hızlı ?ıkışını, küresel krizin etkilerinin hissedilmesiyle birlikte sürdürmekte zorlandı.
?retiminin önemli bir kısmını ihra? eden Türk otomotiv sanayi, daralan ihracat pazarları nedeniyle özellikle son aylarda üretimlerini yavaşlattı.
Sektörde bugüne kadar toplu işten ?ıkarmalar görülmezken, fabrikalarda ücretli izin uygulamalarının yapıldığı şirketler tarafından bildiriliyor.
Otomotiv sektöründe distribütörler de üreticiler kadar ekonomik durumdan etkilendi.
OTOMOTİVDE KAMPANYALAR S?R?YOR
Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Genel Koordinatörü Işık Dikmen, konuya ilişkin yaptığı a?ıklamada, otomotiv sektörünün Türk ekonomisindeki önemine dikkati ?ekerek, sektörün ?ok kısa bir sürede uluslararası standartlarda kendini kabul ettirdiğini, cari dengeler a?ısından da devlete en ufak zarar vermeden bu işi yaptığını anlattı.
"Bu bakımdan i?inde bulunulan hadisenin aşılması lazım" diyen Dikmen, kamu maliyesindeki dengelerin öncelikli olduğunu, ancak i? piyasasın da canlı tutulması gerektiğini söyledi.
?zellikle tüketici kredileriyle ilgili tarafta bankaların yaklaşımlarının değiştiğine işaret eden Dikmen, bunun aşılması gerektiğini dile getirdi.
Dikmen, bu süre?te özellikle kamu bankalarına büyük görevler düştüğünü ifade ederek, tüketici lehine ?özümler geliştirilmesinin önemli olduğunu söyledi.
Distribütörlerin ve bayilerin satış kampanyalarını sürdürdüklerini hatırlatan Dikmen, satıcıların özellikle bu dönemde daha "sempatik" olması gerektiğini, distribütör ve bayilerin bütün marjları zorlayarak her türlü fedakarlığı yaptıklarını anlattı.
Dikmen, sektöre ilişkin ilgili kesimin ?özüm arayışında olduğunu dile getirdi.
"GIDA SEKT?R?, STOKSUZ ÇALIŞMAYA ?ZEN G?STERECEK"
Türkiye Gıda ve İ?ecek Sanayi Dernekleri Federasyonu (TGDF) Başkanı Şemsi Kopuz, krizden dolayı tedirginlik yaşamamanın mümkün olmadığını ifade ederek, "Bu kriz az veya ?ok, er veya ge? bütün sektörleri etkileyecek" dedi.
Kopuz, gıda sektörünün bu konuda aldığı tasarruf tedbirlerine ilişkin olarak ise sektörün, her şeyden önce stoksuz ?alışmaya daha ?ok özen göstereceğini ve kısa vadeli bor?larını mümkün olduğunca kapatmaya veya daha uzun vadeye yaymaya ?alışacağını söyledi.
Krizin talepte bir daralmaya neden olacağına dikkati ?eken Kopuz, "Daralma da ister istemez hem üretimin düşmesine, üretimde ki düşüş de ister istemez iş?i ?ıkarmalarına sebep olacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
Kopuz, şu bilgileri verdi:
"Gıda sektörünün Temmuz 2008'de 5,857 milyon dolar kredi kullanmış olup bu kredinin 1,824 milyon dolarının vadesi 1-12 ay, 2,218 milyon doları 13-24 ay vadelidir. Geri kalanı daha uzun vadelidir. Görüldüğü gibi kullanılan kredilerin büyük bir kısmı kısa vadelidir. Vadesi gelen bor?larını ödeyemeyen firmalar bor?larını ya yeni kredi ile kapatmaya ?alışacaklardır ya da temerrüte düşecektir. Her iki halde de özel sektörün borcu artacaktır."
Şemsi Kopuz, gıda sektöründe üretime ara verilmesinden ?ok iş?i ?ıkarmaları olabileceğine dikkati ?ekti.
Krizde tüketicilerin davranışlarının değiştiğine işaret eden Kopuz, genellikle acil ihtiya?ların karşılanmaya başlandığını ve bunun dışındakilerin tüketiminin ötelendiğini söyledi.
Kopuz, "Tüketicilerde, birbirleri yerine ikame edilebilecek ürünlerde daha ucuz ürünlere doğru bir yöneliş olur" dedi.
AYAKKABI SEKT?R? KARDA OLMAYAN MAĞAZALARI KAPATACAK
Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği Başkanı Ali Murad Kızıltaş, diğer tüm üretici sektörler gibi ayakkabı sektöründe de "huzursuz" bir beklentinin devam ettiğini belirterek, "En önemli sorun, sektörümüzün bu krize ?ok kuvvetli olmadığı bir pozisyonda yakalanmış olmasından kaynaklanmaktadır" dedi.
Sektörde pek ?ok firmanın, verimlilik artırma yolları üzerinde ?alışmaya başladığını anlatan Kızıltaş, artı değer yaratmayan tüm operasyonların sonlandırılacağını söyledi.
Kızıltaş, Türk ayakkabı sektörünün ihracatının, ağırlıklı olarak Almanya, diğer AB ülkeleri ve Rusya'ya yapıldığını kaydederek, AB ülkelerinde yaşanan durgunluk ve ekonomik daralmanın mutlaka Türkiye üreticilerini de etkileyeceğini, ihracatta ciddi bir daralma yaşanmasa bile, arzulanan artışın uzunca bir süre i?in "imkansızlaştığı"nın görüldüğünü ifade etti.
Türkiye'de i? piyasanın daralacağı, tüketimin düşeceği beklentisi bulunduğunu belirten Kızıltaş, ihracatın azaldığı, i? tüketimin daraldığı bir ortamda üretimin azalacağını, bunun da işsizliğin artmasına neden olacağını vurguladı.
Kızıltaş, aldıkları önlemlere ilişkin olarak da, şu bilgileri verdi:
"Karlı olmayan birimleri gözden ge?irmeye başladık. Yüksek kira gideri olan mağazalar tekrar değerlendiriyoruz. İlk etapta karda olmayan mağazaları kapatmayı düşünüyoruz. Şu anda eleman ?ıkartmak gibi bir yaklaşımımız yok. Ama gelişmeleri de yakından takip edip kısa vadeli kararlarla hareket etmek istiyoruz."
"ANA TEDBİRLERİ UYGULAMAYA KOYACAK KURUM SİYASİ İRADEDİR"
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ahmet Nakkaş ise krizin ne olduğundan ?ok neden ortaya ?ıktığını irdelemek gerektiğine dikkati ?ekerek, ulusal uzlaşma hamlesi yaratıp, krizi iyi yöneterek, büyüme ve kalkınma planlarının alt yapı hazırlıklarının şimdiden harekete ge?irebileceğini söyledi.
Nakkaş, "Eğer bunları başarabilirsek kriz sonrasında uluslararası alandaki yerimizi sağlam bir ülke olarak alabiliriz" dedi.
Kriz finansal temele dayalı olduğundan, tedbirlerin de finansal sıkıntıları giderici olması gerektiği değerlendirmesinde bulunan Nakkaş, ana tedbirleri ülke genelinde uygulamaya koyacak kurumun, siyasal irade olduğunu, ihracat, üretim ve istihdama dayalı reel sektörün finansal a?ıdan güven altına alınması gerektiğini anlattı.
Nakkaş, uluslararası alanda global oyuncu konumunda olan, rekabet?i üstünlüklere sahip karakterli sektörlerin yaşatılmasının "ana ama? haline getirilmesiyle", kayıpların, beklenenin altında olacağını dile getirdi.
Sektörlerini, son 4 yıldır rekabetteki olumsuz etkiler nedeniyle "zaten erozyona uğradığını" ifade eden Nakkaş, şöyle dedi:
"Belki biraz daha bu süre? devam edebilir. Diğer taraftan katma değeri yüksek ürünler yapan bir konuma ge?memiz ve verimli üretim yapmamız, ihracatımızın düşüşünü engelledi. 2008 yılını durağan bir şekilde ge?irdik. Bundan sonraki dönem ve önümüzdeki yıl sonuna kadar durağan seyrimiz devam ederken bir miktar aşağı doğru bir eğilim yaşanır diye düşünüyoruz."
Ahmet Nakkaş, finansal risk oluşturacak tüm yüklerini yeniden yapılandırarak, gelecekte düzelecek piyasalardaki yerlerini daha avantajlı hale getirmeyi hedeflediklerini belirterek, "Bu krizin etki alanları ?ok geniş olacağından 2009 yılı, işletmelerin mevcut yapılarını devam ettirebilme ?abası i?inde ge?ecektir. Dolayısıyla durağan bir ekonomi ve büyümede ise sıfıra yakın bir durumla karşı karşıya kalabiliriz" diye konuştu.
ARACI KURULUŞLAR AÇISINDAN DURUM...
Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği (TSPAKB) Başkanı Nevzat ?ztangut da, tüm dünyayı doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyen bir finansal krizin i?inde olunduğunu ve olağanüstü bir dönem yaşandığını belirterek, dünyanın ileri gelen ülkelerinin, krizin doğrudan etkilerini sınırlamak, dolaylı maliyeti azaltmak i?in ?alıştıklarını dile getirdi.
Uluslararası işbirliğinin öne ?ıktığı bir dönem yaşandığına işaret eden ?ztangut, "?zellikle finans sektöründe küreselleşmenin geldiği boyut göz önüne alındığında, bu krizden tedirgin olmamak imkansız. Ancak tedirginlik bizi, yapılması gerekenler hakkında proje geliştirmeye yöneltiyor. Çalışmalarımızı, krizden daha az etkilenmek i?in yapılması gerekenler konusuna yoğunlaştırdık" dedi.
?ztangut, Türkiye'de krize yol a?an finansal ürünler işlem görmediği i?in aracı kuruluşların doğrudan etkilenmesinin söz konusu olmadığını vurguladı.
Ancak kriz nedeniyle ABD'de önde gelen yatırım bankalarının yapı değiştirdiğini, son olarak devletin bankalarda hisse alımına yönelik bir plan a?ıklandığını ve Avrupa'da bazı bankalar devletleştirildiğini hatırlatan ?ztangut, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Yapı değiştiren bazı ABD'li ve Avrupalı aracı kuruluşların Türkiye'de iştirakleri bulunuyor. Dolayısıyla, aracı kuruluşlarımızın bazılarının dolaylı olarak ortaklık yapısında değişimler oluyor. Bu yabancı kurumların Türkiye'deki iştirakleri halihazırda mevcut düzenlemeler ?er?evesinde faaliyetlerine devam ediyor. Ancak, bazı kurumların yurt dışındaki birleşme ve devirlerinin orta vadede ülkemizdeki kurumların yapılarını etkilemesi mümkün görünüyor."
ARACI KURULUŞLAR TASARRUF TEDBİRLERİ ALMAYA BAŞLADI
Nevzat ?ztangut, aracı kurum sektöründe, karların azaldığı bir dönemde olduklarını, 2008 yılının ilk yarısında aracı kurumların toplam gelirlerinin ge?en yıla göre yüzde 15 azaldığını, faaliyet giderlerinin yüzde 15 arttığını kaydederek, düşen gelirler ve artan giderler neticesinde, aracı kurumların karının ilk 6 aylık dönemde yüzde 50 azalarak 77 milyon YTL'ye indiğini söyledi.
Bu dönemde aracı kurumların ?eşitli tasarruf tedbirleri almaya başladıklarının da gözlendiğine dikkati ?eken ?ztangut, "?rneğin aracı kurumların, şube ve irtibat bürosu gibi fiziki satış noktalarının sayısını azalttığı görülüyor. Yılbaşında 280 olan şube ve irtibat bürosu sayısı, haziran sonunda 250;ye indi. Buna paralel olarak, sektörde ?alışan sayısı da 5 bin 900 kişi civarından 5 bin 650'ye indi" dedi.
?ztangut, küresel kriz nedeniyle küresel ekonomide daralma trendi olduğunu ve Türkiye de bu küresel sistemin i?inde yer alan bir ülke olduğundan, bu daralmanın dışında kalması mümkün gözükmediğini vurguladı.
Nevzat ?ztangut, halihazırda, küresel finans piyasalarında bir belirsizliğin hakim olduğunu, hisse senedi piyasasında fiyatların önemli öl?üde gerilediğini anlatarak, "Bu ortam, yeni halka arzları teşvik edecek bir edecek bir yapıda değil. Küresel belirsizlik altında, Türkiye'de yakın dönemde önemli halka arzlar beklemek ger?ek?i olmaz" görüşünü ifade etti.
MOBİL İLETİŞİMDE TEDBİR ALINMAZSA İŞ YERLERİ KAPANABİLİR
Mobil İletişim Sistemleri ve Ara?ları İşadamları Derneği (MOBİSAD) Genel Başkanı Murat Dursun, makro a?ıdan bakıldığında herkesin üzerine düşeni yerine getirmesi durumunda ülke i?in bir endişe duymadığını belirterek, sektörel a?ıdan ise, ithalata dayalı mal ve hizmetleri işleyen ve pazarlayan sektörlerin süre?ten en hızlı şekilde etkileneceklerini kaydetti.
Global krizin Türkiye'de kendini en yoğun hissettirdiği dönemde cihaz satışlarının 10 günde yüzde 80 düştüğünü bildiren Dursun, operatör ürün ve hizmet satışlarında düşüşün ise yüzde 10 seviyesinde olduğunu söyledi.
Dursun, "Bu tablonun mevcut haliyle devamında bile eğer gereken tedbirleri almayı başaramazsak sektörümüzde ciddi zararlar ve iş yeri kapamaları ile yüz yüze gelebiliriz" dedi.
İ?inde bulunulan ekonomik sürecin getirdiği rekabet ve kar marjlarındaki daralmanın, bu kriz öncesinde her işletmeyi yeniden pozisyon almaya zorladığına ve küresel krizin bu süre?te ortaya ?ıktığına işaret eden Dursun, "Yeniden yapılanma sürecinde kendine ?eki düzen vermek üzere hazırlık yapmış olanlar ve bunları uygulamaya ge?irenler biraz daha dikkatli davranarak bu krizde de zararsız ?ıkmayı başarmış olacaklardır" görüşünü bildirdi.
"ELEMAN ÇIKARMA KOLAY VE ALDATICI BİR Ç?Z?M"
Dursun, böyle durumlarda reel sektörde ortaya ?ıkan eleman ?ıkarma davranışının kolay ve aldatıcı bir ?özüm olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Bu, ?oğunlukla kaş yapayım derken göz ?ıkarmaya benzer. Serinkanlı olmak zorundayız. Panik halinde eleman ?ıkartılır. Bu esnada maalesef vasıflı elemanlar da kaybedilir, tazminatlar ödenir. Bir müddet sonra işler rayına girdiğinde tekrar yeni eleman arayışına girilir. Aslında işletmeye daha pahalıya mal olur."
Sektörde krizin etkisine ilişkin ilk sinyallerin cihaz satışlarında alındığını, satışların düşmesiyle ödemelerdeki aksamanın, ithalat?ıya kadar yansıdığını aktaran Dursun, tahsilat ve ödeme zincirinin par?alandığını belirtti.
Dursun, "Bizim sektörümüz a?ısından cihaz kısmında zor bir durum var. Devamı halinde yatırımların askıya alınacağı kesin" diye konuştu.