Güncelleme Tarihi:
Active Academy tarafından düzenlenen ve ana teması "Küresel Kriz ve Türkiye" olarak belirlenen 6. Uluslararası Finans Zirvesinin, ikinci gününün a?ılışındaki konuşmasında Büyükekşi, Türkiye'de bankacılık sektörünün şu anda gayet iyi bir durumda olduğunu belirtti.
Büyükekşi, "ama unutmayalım ki bankacılık sektörümüzün bu kadar sağlam durmasının arkasında özel sektörün, sizlerden aldığı kaynağı verimli bir şekilde kullaması bulunmakta. Bu nedenle Türk özel sektörünü olduğundan daha değişik göstermeye ?alışan rapor ve yayınlara fazla itibar edilmemesi en büyük dileğimiz" diye konuştu.
Kriz döneminde meselelere yaklaşımların statik değil, dinamik olması gerektiğine işaret eden Büyükekşi, "Türkiye'yi son 7 senedir sırtında taşıyan özel sektöre, dış kaynaklı bir kriz nedeniyle bir anda güven duyulmaması bizi üzmekte ve düşündürmektedir. Bu krizde özel sektör ile ilgili değerlendirmelerde daha sofistike ve daha dikkatli yaklaşımlar gerekiyor" dedi.
Büyükekşi, özel sektör ile ilgili değerlendirmelerde bulunurken, ihracat?ı sektörler i?in "pozitif ayrımcılık" talep ettiklerini vurgulayarak, dünyadaki krizin Türkiye'yi 2001 krizi kadar etkilemeyeceğini ancak kaynakların etkin bir şekilde kullanılması gerektiğine dikkati ?ekti.
"Durumu olduğundan daha kötü gösterme modasına kapılmamak gerektiğini" dile getiren Büyükekşi, şöyle konuştu:
"?zel sektörü şu anki durumundan daha kötü göstermeye ?alışılırsa, hep beraber sıkıntıya gireriz. Türkiye'nin potansiyeli büyük. Dolayısıyla unutulmamalıdır ki, şu anki krizde bile Türk özel sektörü ve özellikle ihracat?ılar, kredilerin en doğru adresidir. Çünkü bugünlerde eksikliği ?ok hissedilen dövizi ülkeye getiriyorlar."
"BU ?LKENİN K?K H?CRELERİ, ?RETİCİLERİDİR"
Mehmet Büyükekşi, sendikasyon kredilerinin yenilenmesi sürecinde bankaların yalnız bırakılmaması gerektiğini belirterek, önümüzdeki dönemin Türkiye'nin ve Türkiye'deki sektörlerin tanıtımıyla ge?irilmesi gerektiğine işaret etti.
Son günlerde Türkiye ile ilgili ekonomik raporların ?oğaldığının görüldüğünü anlatan Büyükekşi, bunun güzel bir gelişme olduğunu ancak, Türkiye'den ?ok uzakta, "masa başında" yapılan yorumların, bazı durumlarda "inandırıcılıktan uzak kaldığını" söyledi.
Büyükekşi, Türkiye'nin krizi ve 2009'u daha rahat ge?irilebilmesi i?in, ihracat?ıların ve tüm reel sektörün kredi olanaklarının kısıtlanmamasının ?ok önemli olduğunu vurgulayarak, "Bu ülkenin kök hücreleri, üreticileridir. Kök hücreleri ölürse, hepimiz ölürüz. Kök hücrelerini öldürmeyelim, onların hepimizin yaşam kaynağı olduğu ger?eğini unutmayalım" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin ihracat?ı sektörlerden başlayarak, rekabet gücü haritası ?ıkarılması önerisinde bulunan Büyükekşi, "Biz TİM olarak bankaların elindeki kaynağın can suyumuz olduğunu biliyoruz ve bu kaynağın 5 kuruşunun ziyan olmasını istemiyoruz" dedi.
Büyükekşi, krizle birlikte Avrupa firmalarının büyük öl?ekli alışlar yerine daha kü?ük öl?ekli siparişler verme yoluna gideceklerini anlatan, bu noktada coğrafi a?ıdan Avrupa'ya yakın olmanın ve lojistik imkanları sağlamanın önemine işaret etti.
Mehmet Büyükekşi, şöyle devam etti:
"Avrupa ülkeleri, kü?ük siparişleri Orta ve Uzak Doğu'ya vermek yerine Türkiye'ye verip, kısa zamanda kaliteli mal alıp, satıp tekrar almak yoluna gidecekler. Bu nedenle özellikle 2009 yılında orta ve kü?ük öl?ekli olan, esnek olan bir?ok firmamız, başta tekstil ve konfeksiyon sektörü olmak üzere bazı sektörlerimiz, avantajlı bir duruma gelecekler. Bunun yanı sıra alternatif pazarlara yönelme konusunda daha büyük bir gayret göstermemiz gerekiyor."