Güncelleme Tarihi:
Hatta 2021 yılındaki genel seçimlerde bir daha başbakan adayı da milletvekili adayı da olmayıp 2005 yılında oturduğu başbakanlık koltuğunu bırakacağını da ilan etti.
CDU’da hemen yeni bir lider arayışı başladı.
Saarland Eyalet Başbakanı koltuğunu bırakıp Merkel’in desteğiyle CDU Genel Sekreteri olarak göreve başlayan Annegret Kramp-Karrenbauer, 7 Aralık 2018’de CDU Lideri oldu.
Hem de ‘azılı rakipleri’ Friedrich Merz ile Federal Sağlık Bakanı Jens Spahn’ı devre dışı bırakarak.
Ancak 2020 yılı ocak ayında sağ popülist Almanya için Alternatif’le (AfD) birlikte Hür Demokrat Partili (FDP) Thomas Kemmerich’in Thüringen Eyalet Başbakanı seçilmesine CDU’lu parlamenterler de tam destek verince, Kramp-Karrenbauer adeta hedef tahtası haline geldi.
Parti içinden tepkilerin ve eleştirilerin yoğunlaşması üzerine CDU Genel Başkanlığı’nı bırakma kararını verdi.
LASCHET ADAY OLACAĞINI İLAN ETTİ
Kuzey Ren Vestfalya (KRV) Eyalet Başbakanı Armin Laschet, partililerin ‘ricası’ üzerine şubat ayında CDU Genel Başkanı olmak istediğini ilan etti.
Federal Sağlık Bakanı Jens Spahn’ı da genel başkan yardımcısı olarak önereceğini.
Ama pandemi nedeniyle CDU kurultayı ancak 2021 yılı ocak ayında yapılabildi.
Ve Armin Laschet, 16 Ocak 2021 tarihinde CDU Genel Başkanı seçildi.
Hem de Friedrich Merz ile bir dönemler Federal Çevre Bakanı olarak görev yapan Norbert Röttgen’i devre dışı bırakarak.
Merkel sonrası da CDU’nun iktidarda kalması için mücadele edeceği sözü veren Laschet, bu yıl 16 Nisan’da muhafazakâr kanadın başbakan adayı olacağını açıkladı.
‘Kardeş parti’ CSU’nun Genel Başkanı ve Bavyera Eyalet Başbakanı Markus Söder de aynı gün başbakan adaylığını ilan etti.
Ancak CDU yönetiminin Laschet’i desteklemesi üzerine Söder, gönülsüz de olsa vazgeçmek zorunda kaldı.
CDU’lu bazı eyalet saşbakanları ve politikacılar Söder’i destekleseler de Laschet’in başbakan adaylığı onaylandı.
İSTİFA SESLERİ YÜKSELDİ
Ama 26 Eylül’de yapılan genel seçimlerde CDU/CSU tarihi bir yenilgiye uğrayınca, gözler de oklar da Laschet’e çevrildi.
Daha seçim akşamı homurdanmalar duyuldu.
Hatta bazı CDU ve CSU’lulardan “Laschet istifa” sesleri bile yükseldi.
Ancak Laschet, Yeşiller ve FDP’yi de yanlarına alıp ‘Jamaika koalisyonu’ kurmak istediğini söyleyerek istifa seslerini duymazdan geldi.
Ve son günlerde atmosfer birden değişiverdi...
Baştan beri Laschet’in yanında yer alan Jens Spahn’ın da aralarında bulunduğu bazı CDU’lular, ‘partinin her alanda kendisini yenilemesi’ için harekete geçtiler.
Jens Spahn, CDU’da personel değişikliğinin kaçınılmaz olduğunu ve genç nesillere şans tanıması gerektiğini gündeme getirdi.
Hatta daha ileri giderek, “Seçim kampanyası sırasında bazı hatalar yapıldığını ve başbakan adayımızın gereken çabayı göstermediğini kimse inkâr edemez. Bu tutum bile birçok puan kaybetmemize yol açtı” diyerek Laschet’e dolaylı bir biçimde de olsa istifa çağrısında bulundu.
Hem de “Sen de mi Brütüs!” dedirtircesine.
Laschet karşısında liderlik koktuğu yarışını kaybeden Norbert Röttgen de, “Laschet’in başbakan adaylığı kabul görmedi. Bunu kendisi de biliyor” diyerek yenilginin ‘suçlusunu’ buldu.
*
Hem Annegret Kramp-Karrenbauer hem de Armin Laschet’e karşı genel başkanlık yarışını kaybeden Friedrich Merz de yalnız delegelerin değil, tüm üyelerin oy kullanacağı seçim yapılması halinde liderlik koltuğuna talip olduğunu açıkladı.
Tabii Laschet’in de derhal istifa etmesi gerektiğini de söyledi.
CDU’nun gençlik kolları ‘Genç Birlik’ (JU) de “Laschet gitmeli” dedi.
Seçimleri kaybetse bile Berlin’de kalıp KRV Eyalet Başbakanlığı’na geri dönmeyeceğini aylar önce ilan eden Laschet ne hallere düştü?
Zavallı Laschet!