Güncelleme Tarihi:
DTP il binasında yapılan 'Demokratik Toplum Kongresi 1'inci Olağanüstü Kongresi' toplantısına, Genel Başkan yardımcısı Emine Ayna, milletvekilleri Ayla Akat Ata, Hamit Geylani, Sabahat Tuncel, Sevahir Bayındır, kapatılan DEP'in eski milletvekilleri Leyla Zana, Selim Sadak, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, partinin belediye, il, il?e başkanı ve delegeleri katıldı. Toplantı salonuna, bölücübaşı Abdullah ?calan'ın Kenya'da yakalanarak Türkiye'ye getirilmesinin 9'uncu yıldönümü olan 15 Şubat'ta Şırnak'ın Cizre İl?esi'nde yapılan yasa dışı gösteri sırasında ölen Yahya Menekşe'nin üzerinde Kürt?e 'Şehitler ölmez' yazılı fotoğrafı asıldı.
'Demokrasi ve özgürlük şehitleri' adına 1 dakikalık saygı duruşunda bulunulmasından sonra DTP Genel Başkan Yardımcısı Kamuran Yüksek bir konuşma yaptı. Yüksek, ilk kongre toplantısını yaptıkları sırada savaş u?aklarının sınır ötesi harekat operasyon yaptığını, bu günkü toplantıda bu kez kara operasyonunun yapıldığını belirterek, siyasi anlamda tarihi bir toplantı ger?ekleştirdiklerini söyledi. Kongrenin a?ılış konuşmasını Kürt?e yapan kapatılan DEP eski Milletvekili Leyla Zana ise, ge?en toplantının aksine bu kez konuşmasında, PKK terör örgütü ve elabaşısı Abdullah ?calan'dan söz etmezken, özellikle Türkiye'ye davet edilen Irak Devlet Başkanı Celal Talabani'ye mesajlar verdi.
Leyla Zana, soğuk bir mevsimde ancak sıcak bir günde bu konuşmayı yaptığını belirterek, şunları söyledi:
"BEN İNSANIM DİYEN OPERASYONU KABUL EDEMEZ"
"Yaptığımız Kongre ?ok önemlidir. Güney Afrika'daki kabileler bile yaptıkları kongrelerle birlik olmuş siyasi iradelerini ortaya koymuşlardır. Bizim mücadele ve ?alışmalarımız da başarıya ulaşacaktır. Ben bundan ?ok umutluyum. Bu kongre ?üzüm getiricektir. Şu anda Kürtler üzerinde sadece yaşadıkları 4 ülkede değil bütün dünyada baskı ve zulüm vardır. Ben 46 yaşındayım. Gözümü a?tığımdan beri bu baskı ve zulum devam ediyor. 21'inci Yüzyılın insan hakları, özgürlükler ve demokrasinin yılları olarak söyleniyor. Ama ne zaman Kürtler'in hakları gündeme gelirse bu değerler ayaklar altına alanıyor. Kürtler'in üzerine tank, top tüfek ile gidiyorlar ve diyorlar ki; 'Silahlı mücadele dönemi bitmiştir.' Ben de silahlı mücadele döneminin bittiğini söylüyorum. 'Ama öncelikle Kürtler'in haklarını verin, topları ve tankları üzerlerinden ?ekin' diyorum. Kimse Kürtler'i artık 'boynunu eğsin boynunu keseyim' diye görmesin. Kürt kardeşliğinden ve İslamiyet'ten, ümmetten bahsedenler bugün Kürtler'e saldırıyor. 'Ben insanım' diyen hi? kimse ve hi? bir Kürt bu sınır ötesi operasyonu kabul edemez. Sınır ötesi operasyon kınanmalı ve protesto edilmelidir."
'ŞUBAT, K?RTLER İÇİN KARA AYDIR'
Kapatılan DEP'in eski Milletvekili Leyla Zana, Şubat ayının Kürtler i?in 1925 yılındaki Şeyh Sait isyanından bu yana 'kara bir ay' olduğunu iddia etti. Zana, Abdullah ?calan'ın 15 Şubat'ta yakalandığını ima ederek şöyle dedi:
"Kürtler i?in sadece 15 Şubat değil, tümü ile yıllardan beri kara bir aydır. Şubat, bir anlamda bahar ayının müjdecisi durumundadır. Bahar, insanların kendini yenileme ayıdır. Ancak, Kürtlerin kendilerini yenilemelerine ve hi? bir zaman baharı güzellikle karşılamalarına izin verilmeyerek bütün zulüm ve baskılar Şubat aylarında yapılıyor. Şubat ayları artık Kürtler i?in baskı, zulüm, a?lık, mutsuzluk ayları olmuştur."
Her millette olduğu gibi Kürtler'den de ihanetin ?ıktığını söyleyen Zana, "Ama buna rağmen Kürtler'den isimsiz, ?ok büyük kahramanlar da ?ıkmıştır. Kürtler, yaşadıkları 4 ülkede mücadeleleri ile ne devlet kurabilmişler ne de yok olup gitmişlerdir. Zulme uğramışlar ancak, zulüm etmemişlerdir. Kürtler'in varlıklarını yok edemeyecekler, Kürtler'in var olma mücadelesi hep devam edecektir" diye devam etti.
Zana, bir taraftan Roj TV üzerinde baskı kurulduğunu, diğer yandan sınır ötesi operasyonlarla Kürtler'e baskı yapıldığını öne sürerken "Kürtler, 1992'deki gibi artık birbirlerine saldırıp öldüremez. Kürtler'in birbirlerini öldürme dönemi bitmiştir" dedi. Sınır ötesi operasyonun yapıldığı gece Türkiye'nin Kürt olan Irak Devlyet Başkanı Celal Talabani'yi Türkiye'ye davet ettiğini söyleyen Leyla Zana, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Talabani'yi 'Kürt' olarak değil, Irak Cumhurbaşkanı olarak ?ağırıyorlar. Ben Mam Celal'in (Celal Amca) gelmesinden, Kürt sorununun demokratik ?özümü i?in yapacağı girişimlerden umutluyum. Talabani'nin 1993 yılında üstlendiği gibi bir rol ile başı dik ve Kürt kimliği ile gelmesi bizleri memnun edecektir. Bu anlamda gelmesinden tabii ki memnuniyet duyarız. Her hangi bir pazarlık i?in değil, Kürt sorununun ?özümü silahların susması i?in girişimlerde bulunması bizi memnun edecektir. Tabii ki gelsin ve Türk kardeşlerimizin ellerini tutsun. Sorunun ?özümü i?in adımların atılması i?in bir şeyler yapsın. Bundan mutluluk duyarız."
K?RTLER ATEŞ GİBİDİR
Leyla Zana, birlikte yaşamak istediklerdini, ömrünün sonuna kadar da birlik, beraberlik ve kardeşlik i?erisinde yaşamlak i?in mücadele edeceğini söylerken, "Ben demokratik ?özüm yollarının kapatılmasını istemiyorum. Kürtler ateş gibidir. Eğer kendilerine iyi niyetle yaklaşırken seni ısıtırlar ama kötü niyet ile yaklaşırsan seni yakarlar. Biz kardeşlikten, demokratik ?özümden yanayız. Anayasa'da Kürt kimliği tanınsın demokratik ?özüm i?in büyük bir kapı a?ılmış olur. Kürtleri kandırma dönemi bitmiştir. Artık Kürtleri kandıramazlar" diye konuştu.