Güncelleme Tarihi:
ESSEN kentinde yaşayan ve Yeşiller Partisi’nden Kuzey Ren Vestfalya Eyalet Parlamentosu’na seçilen 43 yaşındaki siyasetçi, partisinin seçim başarısına çok sevindiğini belirterek, “Parti olarak oyumuzun artacağını biliyorduk, ama açıkçası bu kadarını biz de beklemiyorduk. Gerçekten de yüzde 18.2 oranı bize de sürpriz oldu” dedi.
CDU İLE SPD ARASINDAKİ FARKI ALGILAYAMADILAR
Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) de bu kadar oy kaybedeceğini düşünmediğini belirten Gönül Eğlence, “Aslında kimsenin beklediğini zannetmiyorum. Daha çok kafa kafaya bir seçim sonucu bekleniyordu. Dolayısıyla seçim bu yanıyla da sürpriz oldu” diye konuştu. Eğlence, SPD’nin neden böyle bir oy kaybı yaşadığı sorusuna ise şu şekilde cevap verdi: “SPD’nin oy kaybını ben iki noktaya bağlıyorum. Birincisi, federal düzeydeki politikalarla alakalı yani Başbakan Olaf Scholz’un oradaki kararsızlıkları. Diğer bir taraftan sosyal demokrat bir parti olarak mevcut hükümetin liderliğini üstlenmiş durumdalar. Bu koalisyon hükümetinde, daha farklı sosyal politikalar izlenebilirdi, sosyal politikalarda çok geride kaldılar. Örneğin Hartz IV konusunda çok daha farklı bir politika izlenebilirdi. İkinci olarak da, Thomas Kutschaty’nin insanları kendi politikalarına inandıramadığını düşünüyorum. İnsanlar Thomas Kutschaty ile Hendrik Wüst arasındaki farkı algılayamadılar. Yani biraz ‘biz de CDU’nun yaptıklarını yapacağız ama daha iyisini yapacağız’ şeklinde bir kampanya oldu.”
TEMEL SORUNLAR AYNI
Yeşiller Partisi’nden Kuzey Ren Vestfalya Eyalet Parlamentosu’na Türkiye kökenli 4 kadın milletvekili girdi. Berivan Aymaz tekrar seçildi. İlayda Bostancıeri, Meral Thoms, ile birlikte ilk kez seçilen Gönül Eğlence, kendisine “Türkiye kökenli bir milletvekili olarak Türk toplumu için ne yapacaksın” sorusu sorulduğunu belirterek bu sorunun aslında önemli olduğunu ama Türkiye veya göçmen kökenliler için yapılacak olanların da Almanlar için yapılacak olanlardan çok farklı olmadığını belirterek şunları söyledi: “Türkiye kökenli ya da göçmen kökenli milletvekili seçilmesinin sorgulanması aslında mantıklı bir soru. Özellikle de Kuzey Ren Vestfalya’da; her 3 çocuktan birinin göçmen kökenli olduğu bir eyalette demokrasi açısından bu önemli bir şey, ancak şu çok önemli: Türkiye kökenliler de Almanya’da yaşıyor, onlar da çocuklarını okula gönderiyorlar, ülkenin yollarını kullanıyorlar, işsizlikten, sosyal sorunlardan etkileniyorlar. Türkiye kökenli, göçmen kökenlilerle Almanların ihtiyaçları farklı değil. Elbette Türkiye kökenlilerin veya göçmen kökenlilerin bazı noktalarda farklı sorunları var, elbette onları iyileştirmek için adımlar atılacak, ancak Türkiyelilere veya göçmenlere özel bir politika yapılacak diye bir şey söz konusu değil. Aslında gençlerle konuşulduğu zaman bunun farkına varılıyor. Çünkü Türkiye kökenli gençlerin de aynen diğerleri gibi eğitim sorunları var, iş arıyorlar istihdam sorunları var, çocukların yuva, eğitim sorunları var yani temel sorunlar aynı.
‘AYRIMCILIKLA MÜCADELE EDECEĞİZ’
Ama Türkiye kökenli veya göçmen kökenlilerin ayrımcılık gibi önemli bir sorunları var. Yani istihdam konusunda, iş ararken, ev ararken, okulda karşılaşılan ayrımcılık, dışlanma gibi konularda bu kesim için ne yapılabilir sorusu önemli. Bunun için bir eyalet ayrımcılıkla mücadele yasası önerdik. Yasa Avrupa’da ele alındı, federal düzeyde yürürlüğe girdi ama bazı şeyleri eyaletlerin kendilerinin yapması gerekiyor. Mesela burada eyalet hükümeti son 5 yılda bunu her nedense ele almak istemedi. Dolayısıyla biz bu boşluğu doldurmak istiyoruz. İnsanların ayrımcılık yaşadıkları noktalarda özellikle kamusal alanda bir ayrımcılık yaşandıysa eğer, bunun önleyici yaptırımları olacak.”
BİZ SEÇMENLERE SÖZ VERDİK
“CDU- Yeşiller koalisyonu dışında federal düzeydeki Trafik Lambası Koalisyonu da gündeme gelir mi” şeklindeki soruya hangi koalisyon olursa olsun seçimlerden güçlü bir şekilde çıkan Yeşiller’in orada olacağını ifade eden Eğlence şöyle konuştu: “Yüzde 18.2 oy almış güçlü bir parti olarak Yeşiller’in olmadığı bir koalisyonun kurulacağını düşünmüyorum tabii ki. Elbette biz Yeşiller Partisi olarak seçimden önce demokratik her partiyle konuşuruz diye bir söz verdik. Tabii ki, seçimlerden sonra da geçerli sözümüz. Yani ‘biz sadece CDU ile konuşacağız’ diye bir şey yok. Elbette yönetim kurulumuz bununla ilgili bir strateji belirleyecek. Bize oy veren yüzde 18’den fazla seçmen, bizim verdiğimiz sözlere oy verdi. Dolayısıyla bizimle birlikte bizim verdiğimiz bu sözleri yerine getirmemize kim yardımcı olacaksa onunla birlikte bir koalisyon kurulacaktır, aslında gayet basit. Her türlü koalisyon kurulabilir ama sonuç itibariyle elbette kim kiminle daha iyi çalışabilir, nasıl daha iyi bir iş çıkarılabilir eyalet için hangisi daha faydalı olur diye bakacak tüm partiler ve tabii ki, CDU, SPD, FDP bütün partiler buna göre karar verecek eyalet açısından hangisi daha iyi olursa onu yapmaya çalışacaklar.”