Güncelleme Tarihi:
TÜGİAD ve Akdeniz Üniversitesi işbirliği ile oluşturulan Vizesiz Avrupa Araştırma Grubu, EuroMaster-Avrupa Çalışmaları ve ITES-ATA Enstitüsü ortak çalışması ile Türklerin AB nezdindeki hakları konusunda hazırlanan 'Yunus Emre Ofislerinin Kurulmasına Yol Gösterici Olarak İtalyan Hak Arama Modeli Analizleri: Patronati' raporu yayınlandı.
'Türkiye yurt dışında nasıl örgütlenmeli?' konusunu tartışmaya açan raporda, yol gösterici model olarak İtalyanın, vatandaşlarının haklarını tüm dünyada korumaya yönelik olarak uyguladığı Patronati (Koruyucu Melek Örgütü) bilimsel olarak analiz edildi.
Raporun açıklandığı toplantıda konuşan Saraylı, geçtiğimiz hafta Almanyada yaşanan yangın faciasını hatırlatarak, bu tür olayların her zaman Türkiyenin gündeminde yer alması ve Türk insanı dendiğinde yalnızca sınırlar içinde yaşayanların hatırlanmaması gerektiğini kaydetti.
10 MİLYON TÜRK
Son 40 yılda verilen göçler sonucunda yurt dışında 40a yakın ülkede, yaklaşık 10 milyon Türkün yaşadığına işaret eden Saraylı, şimdiye kadar yapılan pek çok anlaşma çerçevesinde AB vatandaşları ile Türk vatandaşlarının aslında benzer haklara sahip olduğunu vurguladı.
Saraylı, 'Ancak tespitimiz, bu hakların muhatap devletler tarafından ihlal edildiği yönündedir' diyerek, bu ihlallerin en önemlilerinden birinin de vize konusunda yaşandığını dile getirdi.
Bu çerçevede En çok göç veren ülkelerden biri olan İtalyanın uyguladığı yöntemi araştırdıklarını söyleyen Saraylı, 'Yurt dışında Türkiyenin kendine benzer bir model geliştirmesi, yurt dışındaki Türklerin destek alabileceği ofislerin kurulması ve adına Yunus Emre denilmesi yönünde bir öneri getiriyoruz' diye konuştu.
Elde edilmiş hakların bu ülkeler tarafından tanınması için haklara sahip çıkılmasının büyük önem taşıdığını vurgulayan Saraylı, önce hakları ve bunların takip edileceği mekanizmaları bilmek gerektiğini, yurt dışında açılacak ofislerin böyle bir işlevi yerine getirebileceğini aktardı.
Saraylı, raporun ilgili taraflara sunularak incelenen model üzerinden tartışmaya açılacağını belirterek, Türkiyenin sivil toplum ayağında temsilini oluşturacak böyle bir kurumun partiler üstü bir yaklaşımla ele alınması gerektiğini dile getirdi.
'ALMANYADAKİ TÜRK GENÇLERİN İŞSİZLİK ORANI YÜZDE 60'
Akdeniz Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Harun Gümrükçü ise, Almanyadaki Türklerin işsizlik oranının yüzde 32 olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
'Aynı oran Almanlar için yüzde 9-10, İtalyan, İspanyol ve Yunanlar için yüzde 12 düzeyinde. Ayrıca 25 yaş altındaki Türk gençler arasında işsizlik yüzde 60 oranında bulunuyor. Almanyada Türklerin ortalama geliri 780 avro ve bu rakam bir Almanla karşılaştırıldığında 300-350 avro daha az. Bir başka deyişle Türklerin yüzde 40ı fakirlik sınırının altında yaşıyor. Tüm bunlar, bir sanayi toplumunun kaldıramayacağı rakamlardır. Bu son çatışma ve benzerlerini bu sosyal yapıyı göz önünde bulundurarak analiz etmek gerekir.'
Bu tablonun oluşmasında oradaki vatandaşların haklarını bilmemeleri ve bu nedenle kullanamamalarının da önemli rol oynadığının altını çizen Gümrükçü, diğer yabancı topluluklar belli bir kurumsallaşmaya giderken, kendi üniversitelerini kurarken ve bulundukları yerlere işçilerin yanı sıra öğrenciler de göndererek haklarını savunacak beyin gücüne sahip olurken, Türklerin böyle bir yapı oluşturamadıklarını ifade etti.
Gümrükçü, İtalyan modelinin Türkiye için iyi bir örnek oluşturabileceğini, şimdiye kadar İtalyanların bu yapı çerçevesinde Avrupa Toplulukları Adalet Divanına (ATAD) 108 dava götürerek başarılı sonuçlar aldıklarını belirterek, Türklerin de 18 yıl içinde ATADa gitmiş 42 davaları bulunduğunu fakat buradaki gelişmelerin kamuoyu tarafından bilinmediğini aktardı.
'27 YILDA VİZEYE 500 MİLYON AVRO'
Türkiyedeki Almanya, İngiltere, Fransa gibi yabancı ülke elçiliklerine vize için her gün tahminen 150 bin YTL, yıllık olarak da asgari 12 milyon avro para verildiğini söyleyen Gümrükçü, bu konuda bir adım atılmadığı, davalarla bunların haksızlığı gösterilmediği sürece bundan vazgeçilmeyeceğini, 1980-2007 yılları arasında vize ücretleri nedeniyle kaybın 500 milyon avro olarak tahmin edildiğini anlattı.
KORUYUCU MELEK MODELİ
Verilen bilgiye göre, hükümet, işçi ve işveren temsilcilerinden oluşan bu örgütlenme modeli, 1947 yılında kuruldu.
Yurt dışında yaşayan İtalyan vatandaşlarının yanı sıra ihracat yapan, dış dünyada şubeler açan, yurt dışında hizmet sunan ya da hizmet alan tüm İtalyanlara hizmet veren bir yarı sivil toplum kuruluşu olan patronatiler, İtalya Çalışma Bakanlığı tarafından tanınıyor ve denetleniyor.