Güncelleme Tarihi:
Euro Bölgesi maliye bakanları salı günü Yunanistan'ın mali programın 4 ay uzatılması karşılığında sunduğu reform listesini onaylamıştı.
Yunanistan'ın Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve Uluslararası Para Fonu'ndan (IMF) Troyka kurumlarına ve Euro Bölgesi'ne gönderdiği reformlar listesinde KDV dahil vergi uygulamalarında reform yapılması, üst gelirliler başta olmak üzere vergi kaçakçılığıyla mücadele edilmesi, eğitim ve savunma dahil kamu harcamalarının gözden geçirilmesi, yolsuzluk, akaryakıt ve tütün ürünleri kaçakçılığıyla mücadele edilmesi gibi tedbirler bulunuyor.
YAKINDAN İZLENİYOR
Syriza'nın seçmenlerine verdiği vaatlerin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği de kamuoyu tarafından yakından izleniyor. Başbakan Aleksis Çipras, grup toplantısında yaptığı bir konuşmasında Troyka ve politikalarına kesin bir biçimde son vereceklerini açıklamıştı.
Ayrıca Syriza, ülke borçların önemli bölümünün silinmesini, yardımlar için yeni müzakereleri ve sosyal hakların artırılmasını savunuyor. Partinin vaatleri arasında asgari ücretin artırılması ve bir istihdam programının uygulanması da öne çıkıyor.
Konuya ilişkin soruları yanıtlayan uzmanlar, söz konusu anlaşmanın her iki taraf için de kısa vadede olumlu bir gelişme olduğunu ancak bunun piyasalarda Syriza'nın bir zaferi olarak algılanmadığını ve Syriza'nın seçmenlerine verdiği sözleri henüz yerine getiremediğini belirtiyor.
KRİZ RİSKİ AZALDI
Frankfurt Finans ve Yönetim Okulu Ekonomi Profesörü Grigory Vilkov, taraflar arasındaki anlaşmanın piyasalar için kesinlikle olumlu bir haber olduğunu belirterek, "Çünkü bu her iki tarafa da bir mola oldu ve atılacak diğer adımları oluşturmak için zaman tanıdı. Ayrıca, anlaşma sayesinde kısa vadede olası Euro Bölgesi krizi riski azaldı" dedi.
HİÇBİRİ GERÇEKLEŞMEDİ
Reform listesinin kabul edilmesinin Syriza için bir zafer anlamına gelmediğini vurgulayan Vilkov, "Syriza seçmenlerine çok söz verdi ancak bugüne kadar bunun neredeyse hiçbirini gerçekleştirmedi. Yunanistan'ın borçları silinmedi, asgari ücrette artış olmadı vs... Kurtarma programının 4 ay uzatılması ülkenin borçlarının silinmesi bakımından da oldukça uzak görünüyor" diye konuştu.
Euro Bölgesi otoritelerinin oyunun kurallarını belirlerken Yunanistan'ın sadece bunlara uymak zorunda kaldığına işaret eden Vilkov, Syriza'nın verdiği sözlerin çoğunu yerine getirememesini seçmenlerine açıklamakta zorlanacağını ifade etti.
Vilkov, Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nden ayrılma ihtimaline ilişkin ise "Yunanistan siyasi karışıklıklara neden olsa bile kemer sıkma ve diğer kurallara uymak zorunda kalabilir. Yunanistan'ın tek para birliğinden çıkması kısa vadede kemer sıkma politikalarından daha kötü ekonomik ve siyasi problemlere neden olabilir" değerlendirmesini yaptı.
"ZAFER ANLAMINA GELMİYOR"
Pantheon Macroeconomics Avro Bölgesi Başekonomisti Claus Vistesen ise anlaşmanın kısa vadede olası bir felaketi önlediğini ancak henüz atılması gereken adımların olduğuna işaret etti.
Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nden ayrılmasının her iki taraf için de istenmeyen bir sonuç olduğuna dikkati çeken Vistesen, Yunanistan tarafından önerilen reformlar üzerinde ileride bir takım ayarlamalar yapılabileceğini ifade etti.
Yeni Yunan Hükümeti'nin verdiği sözleri yerine getirememesi nedeniyle iç dirençle karşılaşabileceğini belirten Vistesen, "Bu sonuç Yunanistan için bir zafer anlamına gelmiyor. Ancak partinin para birliğini terk etmek gibi görevi yok ve bence bu önemli bir nokta. AB'nin baskıyı çok fazla artırmaması durumunda Yunanistan'da yeniden bir seçim olacağını da düşünmüyorum" ifadelerini kullandı.
Yunanistan'ın para birliğinden ayrılma senaryosunu da değerlendiren Vistesen, sözlerini şöyle tamamladı:
"Yunanistan'ın Euro'dan ayrılması ülke ekonomisi için ve aynı zamanda Euro Bölgesi için de çok kötü bir duruma sebep olur. Bu yeni bir Lehman Brothers olayına yol açabilir ve varlık piyasalarını önemli ölçüde etkiler. Son olarak da ECB daha fazla genişlemeye gidebilir ve bu da riskli varlıklarda daha yüksek değerlenmeye yol açabilir."
KÖPRÜ FİNANSMANI
Barclays Euro Bölgesi Başekonomisti Antonio Garcia Pascual da Yunanistan ve Euro Bölgesi otoritelerinin söz konusu anlaşmayla önemli bir adım attığını söyledi.
Syriza üyelerinin ve seçmenlerinin görüşmelere ilişkin tepkilerini yakından izlemeye devam edeceklerini vurgulayan Pascual, ayrıca Avrupa'da diğer Syriza benzeri politikalara sahip siyasi partilerin tepkilerinin de analiz edileceğini kaydetti.
Pascual ayrıca, anlaşmanın sona ereceği nisan ayına kadar Yunanistan'ın ECB'den "köprü finansmanını" yeniden talep edebileceğini ifade ederek, ECB'nin sadece resmi alacaklılara geri ödemelerin gerçekleştirilmesi konusunda istekli olduğunu öne sürdü.
TASARI ALMAN MECLİSİNDE
Öte yandan, görüşmelerin anahtar oyuncularından Almanya Ekonomi Bakanı Wolfgang Schaeuble, Yunanistan için uygulanan mali programın 4 ay uzatılmasına ilişkin tasarıyı Alman Federal Meclisi'ne (Bundestag) sundu. Tasarı, AB Komisyonu, ECB ve IMF'nin oluşturduğu Troyka'nın, Yunanistan'ın sunduğu reform listesini yeterli bulması koşuluyla işleme alınacak. Bundestag'ın cuma öğleden önceki oturumda programın 4 ay uzatılmasını onaylaması bekleniyor.