Yönetmek, yönetmemekten iyidir
Güncelleme Tarihi:
Bundan 4 yıl önce 24 Eylül 2017’de Almanya’da genel seçimler yapıldı. Sandıklar kapandıktan sonra yayınlanan ilk tahmini sonuçlar Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partileri’nin (CDU/CSU) yarışı yüzde 30’un üzerinde oy alarak ilk sırada bitirdiğini gösteriyordu.
Nitekim öyle de oldu.
CDU/CSU yüzde 33, SPD yüzde 20.5, Almanya için Alternatif (AfD) yüzde 12.6, Hür Demokrat Parti (FDP) yüzde 10.7, Sol Parti yüzde 9.2 ve Yeşiller yüzde 8.9 oy aldı.
SPD’nin Berlin’deki genel merkezinde seçim akşamı bir araya gelen politikacıların da üyelerin de suratlarından düşen bin parçaydı adeta.
Partinin başbakan adayı olarak seçimlere giren Martin Schulz, kürsüye çıkıp tam bir hezimete uğradıklarını itiraf etti.
“Bizim yerimiz muhalefettir. Seçmen böyle istedi” dedi.
Seçimlerden tam bir ay sonra CDU/CSU, FDP ve Yeşiller arasında ‘Jamaika koalisyonu’ (siyah-sarı-yeşil) oluşturmak için görüşmeler başladı.
Sıkı bir pazarlık sürdürüldü.
Başbakan Angela Merkel, yeni bir hükümet kurabilmek için yoğun çaba gösteriyor ve FDP ile Yeşiller arasında yaşanan görüş ayrılıklarının giderilmesi için tüm imkanlarını kullanıyordu.
DEVREYE STEINMEIER GİRDİ
Ama olmadı.
19 Kasım 2017’de FDP Genel Başkanı Christian Lindner, “Yanlış yönetmektense, yönetmemek daha iyidir” diyerek FDP’nin masayı terk ettiğini açıkladı.
Yani ‘Jamaika koalisyonu’ yattı.
Devreye bir dönemler SPD Genel Başkanı olarak da görev yapan Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier girdi.
“Bizim yerimiz muhalefet” diyen SPD’lilere sorumluluklarını hatırlattı.
SPD bunun üzerinde CDU/CSU ile yeniden masaya oturdu.
Uzun süren sıkı pazarlıklardan sonra 12 Mart 2018’de, yani seçimlerden 172 gün sonra, CDU/CSU ve SPD büyük koalisyona “Devam” dedi.
ÇOK GEÇMEDEN GÖRÜŞMELER BAŞLADI
Ya bu sefer?
26 Eylül 2021 tarihinde genel seçimler yapıldı.
SPD yüzde 25.7, CDU/CSU yüzde 24.1, Yeşiller yüzde 14.8, FDP yüzde 11.5, AfD yüzde 10.5 ve Sol Parti yüzde 4.9 oy aldı.
Daha seçim akşamı sonuçlar şekillenmeye başlarken, Alman televizyonları ZDF ve ARD’de ortak yayınlanan ‘Filler Buluşması’ adlı programa katılan parti liderleri, ya ‘trafik lambası koalisyonu’ (SPD, FDP, Yeşiller) ya da ‘Jamaika koalisyonu’ sinyali verdiler.
FDP Genel Başkanı Christian Lindner, tercihlerinin CDU/CSU olduğunu gizlemedi.
Yeşiller’in başbakan adayı ve Eş Başkanı Annalena Baerbock da “Bizim tercihimiz SPD’dir” dedi.
Geleneksek olarak seçimlerden en güçlü çıkan partiye hükümeti kurma görevi verildiği için SPD’nin başbakan adayı Olaf Scholz, Yeşiller ve FDP ile görüşmelere hazır olduklarını daha seçim akşamı ilan etti.
Tarihi bir yenilgi alan CDU/CSU’nun başbakan adayı Armin Laschet de FDP ve Yeşiller’le iktidara talip olduklarını söyledi.
Tabii çok geçmeden koalisyon görüşmelerinin SPD, FDP ve Yeşiller arasında başlatılmasına karar verildi.
Ve öngörüşmeler başladı.
BU KEZ SABIRLI DAVRANDI
Seçimlerden yaklaşık bir ay sonra da somut görüşmeler.
Tam 22 ‘çalışma grubu’ oluşturuldu.
Hafta içi, hafta sonu, gece, gündüz demeden sıkı pazarlıklar yapıldı.
FDP ile Yeşiller arasında ciddi görüş ayrılığı vardı.
Özellikle de iklim korunması, emeklilik yaşının yükseltilmesi, vergi artışı ve taze borç konularında.
“Yanlış yönetmektense, yönetmemek daha iyi” diyerek 4 yıl önce ‘Jamaika koalisyonu’ görüşmelerini terk eden FDP Lideri Lindner, bu kez daha sabırlı bir tutum sergiledi.
Çünkü ‘trafik lambası koalisyonu’ görüşmelerini de terk edip giderse, seçmenlerin FDP’yi ‘cezalandıracağını’ çok iyi biliyordu.
Ve beklenen gün geldi.
Seçimlerden neredeyse tam 2 ay sonra 24 Kasım’da ‘koalisyon sözleşmesi’ ortaklar tarafından kabul edildi.
Sıra şimdi SPD ve FDP delegeleri ile Yeşiller’in üyelerinde.
Ama dönüş yok gibi gözüküyor.
Öyle de olacak.
Önümüzdeki günlerde Almanya’da yeni hükümet ve yeni Başbakan Olaf Scholz göreve başlayacak.
Ve “Yönetmek, yönetmemekten daha iyidir” diye tutum değiştiren FDP Lideri Christian Lindner de Federal Maliye Bakanlığı koltuğuna oturacak.