Yönetimde bir göçmenin olmaması utanç verici

Gabriel, başkent Berlin’deki Willy-Brandt-Haus adlı SPD genel merkezinde "Çok Çeşitli bir SPD için-Göçmen Kökenlilere Daha Fazla Görev" adı altında düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, federal düzeydeki parti yönetimi için yüzde 15 oranında göçmen kotası getirilmesi yönünde aldıkları kararı savunarak, "Dresden’de 1,5 yıl önce düzenlediğimiz parti kurultayında tek bir göçmen kökenliyi parti yönetimine seçmemiş olmamız utanç verici. Bu hatayı bir daha tekrarlamak istemiyoruz" dedi.

Toplumda yaşayan çok sayıda göçmen kökenlinin olduğunu, bu kişilerin parti yönetimlerinde de temsil edilmesi gerektiğini, bu nedenle SPD’yi daha çeşitli hale getirmek istediklerini ifade eden Gabriel, SPD’nin, farklı ülkelerden gelenlere farklı bir şekilde yaklaşma eğiliminden vazgeçmesi gerektiğini kaydetti.

SPD’nin kendini farklı kültürlere açması gerektiğini, uzun yıllardan beri Almanya’da yaşayan ve siyaset yapan göçmen kökenlilerin partiyi daha da "akıllı hale getirdiğini" ve toplumu şekillendirdiğini belirten Gabriel, toplumda yaşananlardan haberi olmayanların kolayca yanlış kararlar alabileceğini ifade etti.

Gabriel ayrıca, kimin haklı olup olmadığının önemli olmadığını, SPD partisi içinde tüm farklı görüşlere yer olduğunu sözlerine ekledi.

Açık Kapı Günü kapsamında düzenlenen toplantıdan sonra Gabriel, toplantıyı izleyen bazı Türklerle sohbet etti.

ENTEGRASYON KONUSUNDA SORUNLAR VAR
Berlin Eyaleti Başbakanı ve SPD Genel Başkan Yardımcısı Klaus Wowereit da toplantıda yaptığı konuşmada, ülkede göçmenlerin topluma entegrasyonunun ve çok kültürlülüğün başarısızlığa uğramadığını belirterek, bunun aksini söyleyenlerin milyon kez başarılı olmuş uyum örneklerini görmezlikten geldiğini söyledi.

Ancak entegrasyon konusunda sorunlar da olduğunu, SPD’nin bu konuda çalışmalar yaptığını ifade eden Wowereit, entegrasyon sorununun sadece göçmenlerle ilgili bir sorun olmadığını, bunun sosyal bir sorun olduğunu, bunun için ayrımcılığa uğrayanlarla ilgilenilmesi gerektiğini kaydetti.

Toplumda insanların yükselmesini sağlamak için eğitim, istihdam ve aile konularında çerçeve şartlarının oluşturulması gerektiğini belirten Wowereit, entegrasyon politikasının çok yönlü bir politika olduğunu, göçmenlere çifte vatandaşlık ile yerel seçimlerde seçme ve seçilme hakkı verilmesi gerektiğini söyledi.

Almanya’daki kalifiye işçi sorununa da değinen Wowereit, burada potansiyellerin kullanılmadığını, eleman alırken fotoğraf ve ismine bakılarak insanların elenmesinin ekonomi açısından büyük bir zarar oluşturduğunu kaydetti.

SPD’li Baden-Württemberg Eyaleti Uyum Bakanı Bilkay Öney de SPD’nin yaklaşık 150 yıllık bir geçmişi lduğunu, yeni kurulan diğer partilere göre bu partide yükselmenin sadece göçmenler için değil, Almanlar için de biraz zor olduğunu, ancak bunun için çok çalışılması gerektiğini söyledi.

SPD Genel Sekreteri Andrea Nahles, göçmenlere parti içinde daha fazla katılım olanağı sağlanması için SPD’de iki şeyin yapıldığını, bunlardan birisinin Almanya Türk Toplumu (TGD) Genel Başkanı Kenan Kolat’ın SPD Yönetim Kuruluna alınması, ikincisinin de göçmen kotası kararı olduğunu, bunu da uygulamaya koyacaklarını belirtti.

Almanya’dan Türkiye’ye yönelik beyin göçüne de değinen Nahles, Almanya’da yetişen çok sayıda kişinin İstanbul’da daha iyi iş imkanları bulduğu için Türkiye’ye gittiğini duyduğunu, bu gelişmenin Almanya için endişe verici olduğunu kaydetti.

TGD Genel Başkanı Kolat da parti içindeki çeşitliliğin artırılması gerektiğini, göçmenler için getirilen yüzde 15’lik kotanın ilerleme olduğunu ifade etti.

Almanya’da SPD’nin bunu ilk parti olarak yapmasının sevindirici olduğunu belirten Kolat, göçmenlerin siyasetin her alanında yer alması gerektiğini ve partinin "göçmen gözü" olacaklarını kaydetti.

Kolat, bu politikaların uygulamaya konulmasından sonra SPD’nin, Türkler arasında kaybetmiş olduğu güveni yeniden kazanacağını savundu.