Güncelleme Tarihi:
İşsizlik ve yoksulluğun etkisiyle, düzenli ayni-nakdi yardım alan ve yardım yapan hane oranlarında belirgin artışlar yaşandı. Hanehalkının aldığı yardımların temel kaynağının akraba-komşu dayanışması olduğu, belediyeler ve valilikler kanalıyla yapılan yakacak, kira ve yiyecek yardımlarının da belirgin bir ivme kazandığı belirlendi.
T?SİAD ve Merkez Bankası tarafından yürütülen "Küresel Ekonomiye Entegrasyon Sürecinde Büyüme Projesi kapsamında hazırlanan ikinci rapor Ankara'da a?ıklandı. "Türkiye'de Hanehalkı: İşgücü, Gelir, Harcama ve Yoksulluk A?ısından Analizi" adlı raporda özetle şu bulgular yer aldı:
-Bölgeler itibarıyla işgücü durumuna bakıldığında Karadeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgesinin diğer bölgelerden önemli öl?üde farklılaştığı görülmektedir. Karadeniz bölgesi, işgücüne katılım oranının en yüksek olduğu, işsizlik oranının en düşük olduğu bölgedir. Güneydoğu Anadolu bölgesi işgücü arzının en düşük olduğu bölge olmasına karşın, işsizlik oranının en yüksek olduğu bölge olarak karşımıza ?ıkmaktadır.
?ST GELİR GRUBU KAYBETTİ, DAĞILIM İYİLEŞTİ
-Gelir dağılımı düzenli bir iyileşme eğilimi göstermektedir. Hangi gelir dilimi gruplandırmasına bakılırsa bakılsın (yüzde 20, yüzde 10 ve yüzde 5), en üst gelir dilimindeki hanehalklarının gelir paylarındaki kayıplar, gelir dağılımındaki iyileşmede belirgin rol oynamıştır.
-Hanehalkı gelirlerinin türlerine bakıldığında, ücret ve karşılıksız transfer (emekli maaşı, yaşlılık maaşı, işsizlik maaşı, burslar, yardımlar vb.) gelirlerinin ağırlığının arttığı, buna karşılık müteşebbis, gayrimenkul ve menkul kıymet gelirlerinin payının gerilediği görülmektedir. Anket sonu?larına tam olarak yansıtılamadığı düşünülen faiz gelirlerinin, son yıllarda nominal faiz oranındaki gerileme nedeniyle, toplam gelir i?indeki nispi payının azaldığı, bunun da üst gelir dilimleri aleyhine sonu?lar verdiği anlaşılmaktadır.
-Hane ve fert başına gelirin, fert başına GSYİH'ya oranları incelendiğinde, 2002-2005 döneminde, en üst gelir grubu hari?, genel olarak bir iyileşme gözlenmektedir. Ancak, hane ve fert başına gelirin, net asgari ücrete oranları incelendiğinde ise göreceli olarak bir kötüleşme ortaya ?ıkmaktadır.
-2002-2006 döneminde hanehalkının mal ağırlıklı tüketimlerini azaltırken, hizmet ağırlıklı harcamalara yöneldiği görülmektedir.
TASARRUF EĞİLİMİ Y?ZDE 10
-Hanehalkı kullanılabilir gelir ve tüketim harcamalarından yararlanılarak, hanehalkının tasarruf eğilimi incelendiğinde, 2002-2004 döneminde ortalama tasarruf eğiliminin yüzde 16.8 olduğu görülmektedir. Ancak, 2005 yılında tüketim harcamalarındaki hızlı artışın etkisiyle, bu oran yüzde 10 seviyesine gerilemiştir.
-Gelir dilimleri itibarıyla bakıldığında, birinci ve ikinci yüzde 20'lik gelir dilimlerindeki hanelerde "negatif tasarruf" eğiliminin olduğu ve bu eğilimin 2005 yılında gü?lendiği görülmektedir. Hanehalkı tasarruflarının belirleyicisi olan en üst gelir grubunda da ortalama tasarruf oranı yüzde 33'lerden 2005 yılında yüzde 24 civarına gerilemiştir.
Y?ZDE 18 YOKSULLUK SINIRINDA
2002-2006 döneminde, Türkiye'de gıda ve gıda+gıda dışı yoksulluk oranları düzenli olarak gerilemiştir. 2006 yılı itibarıyla, a?lık sınırı (gıda yoksulu) kapsamında olan fert ve hane sayısı kısıtlı olmasına karşın, fertlerin yüzde 17.8'i, hanelerin yüzde 14'ü yoksulluk sınırında (gıda+gıda dışı) bulunmaktadır.
-Yaşam memnuniyeti araştırma sonu?larına göre, 2003-2006 döneminde, hanehalkının sahip olduğu gelir seviyesinden ve gelirleri ile ihtiya?larını karşılama gücünden duyduğu memnuniyet seviyesinde sınırlı bir iyileşme gözlenmiştir. Buna karşılık, işsizlik ve yoksulluğun etkisiyle, düzenli ayni-nakdi yardım alan ve yardım yapan hane oranlarında ?ok belirgin artışlar gözlenmektedir. Hanehalkının aldığı yardımların temel kaynağının akraba-komşu dayanışması olduğu görülmekle birlikte, belediyeler ve valilikler kanalıyla yapılan yakacak, kira ve yiyecek yardımları belirgin bir ivme kazanmıştır. Kamunun sosyal harcamaları da artmıştır.