Yok olan 'dosya değil' güvendir

Güncelleme Tarihi:

Yok olan dosya değil güvendir
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 21, 2012 14:13

Olay tam bir sır yumağı içinde giderken Almanyaiç istihbarat teşkilatı eski başkanı Heinz Frommbirden havlu attı. 12 yıldır teşkilatın başındaolan Fromm erken emekliliğini istedi.

Haberin Devamı

Almanya’da 2000- 2006 yılları arasında sekiz Türk, bir Yunan ve bir Alman kadın polisin ırkçı bir çete tarafından katledildiği ortaya çıktı.

Federal Başsavcılığın elindeki bulgulara göre, sekiz Türk esnaf sadece Türk oldukları için, Yunan vatandaşı Türk zannedildiği için öldürüldü. Çetenin polisi de katlederek devlete kafa tutmak istediği sanılıyor. Stuttgart kentinde de araştırma yaptığı anlaşılan çetenin burada da bir Türk esnafı katletmek istediği tahmin ediliyor.

Bir çete Almanya’yı dolaşıyor esnafı tek tek öldürüyor. Bu arada 14 banka soyuyor. Köln’de Türklerin yoğun olduğu Keup Caddesi’nde çivili bomba saldırısı gerçekleştiriyor. Polis, aile fertlerinden şüpheleniyor. Türklerin arasında iç hesaplaşmadan tutun Hizbullah’a kadar her ihtimali araştıran polis falcıya gidiyor, çakma büfe işletip acaba katil veya katiller tekrar gelir mi diye bekliyor ama bir kez bile, “Acaba bu ırkçıların işi olabilir mi?” diye düşünmüyor.

Ne zamanki çetenin iki üyesi bir banka soygunundan sonra karavanın içinde ölü olarak ele geçirildi her şey kendiliğinden ortaya saçıldı. Almanya şok oldu. Bu kez “Çeteyi yıllarca niye fark etmedik” sorusuna cevap arayışı başladı. Meclis Soruşturma Komisyonu ilgili herkesi çağırıp soruyor. Bugüne kadar ifade verenlerin çoğu sanki ilk kez duyuyormuş tavrı içindeler.

Olay tam bir sır yumağı içinde giderken Almanya iç istihbarat teşkilatı eski başkanı Heinz Fromm birden havlu attı. 12 yıldır teşkilatın başında olan Fromm erken emekliliğini istedi. Fromm, “Teşkilatımda aşırı sağ ile ilgili bazı dosyalar yok edilmiş. Bundan benim haberim yoktu. Bunu izah etmek de zor” dedi. Ortalık karıştı. Almanya İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich, “Dosyaların yok edilmesini araştıracağız” deyip herkesi yatıştırmaya çalışırken bakanlığın da bazı dosyaları yok ettiği ortaya çıktı.

Dosyaların yok edilmesi akla en azından şu iki soruyu akla getiriyor.
• Dosyalar niye tam da çete ortaya çıktıktan kısa bir süre sonra yok ediliyor ? Eğer dosyalar vakti gelince düzenli olarak yok ediliyorsa, sadece bu dosyaların mı zamanı gelmiş ?
• Yoksa bunlarla birlikte çok daha dosya yok edilmiş, aralarında bunlarda mı var? Bu ve bu gibi sorulara doyurucu cevaplar verilemiyor. Soruşturma Komisyonu Başkanı Sebastian Edathy, önceki gün yapılan gizli toplantıdan sonra “Kasıt var izlenimi edindim” dedi. Bunu söyleten nedenlerin detaylarını şimdilik bilmiyoruz.

Tüm bunlar olup biterken Heinz Fromm ile bir süre önce yaptığım konuşmayı düşündüm. Onunla cinayetleri uzun uzun konuşmuştum. Söyleşiyi Hürriyet’te yayınlamıştık. Tecrübeli bir istihbaratçı olduğu bilinen Fromm ile konuşmamızda üç konuya dikkati çekmişti. Bunlar;
a) Neonazi çetenin vaktinde fark edilmemesi istihbarat teşkilatları için yenilgidir,
b) Meslek ahlakımız şimdi tüm gücümüzle bunu aydınlatmayı zorunlu kılar,
c) Biz insanların huzur içinde korkmadan yaşabilmeleri için çalışıyoruz. Bu yaşananlara rağmen bize tekrar güven duyulması önemlidir. Sarsılan güveni tekrar sağlamak zorundayız.

Heinz Fromm bu ay sonu itibariyle artık yok. Emekliye ayrılıyor. O iyi bir yelkenci olduğunu söylemişti. Belki de emekliğinde Türkiye’nin kıyılarında yelken basacak. Daha önce yapmış. Kıyılarımızı çok beğeniyormuş. Şimdi onun söyledikleriyle yaşananları düşünürsek birçok şeyi satır aralarında söylediğini görüyoruz. Soruşturma Komisyonu’na gelip dosyaların yok edildiğini ilk kez o dile getirdi.

Bilemiyorum ama belki de söylemeyebilirdi. Belki de birçok şeyi seziyordu. Dosyalarda ister önemli şeyler olsun isterse olmasın ilk taşı attı ve bana göre soruşturmanın seyrini değiştirdi. İşaret ettiği gibi olayın aydınlanması için anlamlı bir girişim başlattı. Bu olayda sonuna kadar gidilmesinin yolunu açmış oldu.

Heinz Fromm yenilgi ile işaret ettiği konu belki de istihbarat teşkilatlarının reforme edilmesiydi. Zaten emekliliğini istedikten sonra verdiği demeçlerde yanılmıyorsam şöyle diyordu. “Acaba şimdi görevden mi kaçıyorum sorusunu kendime çok sordum. Hayır kaçmıyordum. Teşkilata yeni bir başlangıç için imkan tanımalıyım.”

Onun işaret ettiği üçüncü konu bana göre en önemli. Çünkü yok edilen dosyalarla birlikte yok güven yok olmuştur. Aslında yok olan dosyalar değil insanların güven duygusudur. Yok edilen dosyaların içindeki bilgiler belki bir başka şekilde ortaya çıkacak ama korkusuzca yaşam için güven şarttır. Unutmayalım ki Heinz Fromm birkaç gün önce son kez yıllık istihbarat raporunu açıklarken, “Neonazi çeteyi taklit etmek isteyenler çıkabilir. Tehlike sürüyor” demişti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!