?ymen'den "kıyafeti istismar" a?ıklaması

Onur ?ymen, partisinin Bursa il başkanlığında, CHP Parti Meclisi üyesi Berhan Şimşek'le düzenlediği basın toplantısında, dünyayı etkisi altına alan küresel krize karşı tüm ülkelerin önlem aldığını ancak Türkiye'nin "bize bir şey olmaz" zihniyetinin sonucunda IMF'ye muhta? duruma geldiğini savundu.

Dünyada bir?ok ülkenin krizden etkilenmesine rağmen Türkiye dışında IMF ile anlaşma yapmak zorunda kalan ülke bulunmadığını ifade eden ?ymen, "Bu neyi kanıtlıyor? Şunu kanıtlıyor ki Türkiye'nin bugün ekonomide ?ektiği sıkıntıları sadece bu son uluslararası krizle izah etmek mümkün değildir. Ge?en yıl dünyada kriz yokken Bursa'da 40 bin iş?i işini kaybetti. Bu, ekonominin yapısal bozukluğunu gösteriyor, hükümet zamanında ekonomide birtakım temel sorunlar, sıkıntılar olduğunu gösteriyor" diye konuştu.

?ymen, hükümetin biraz "lodos balığı" görünümü sergilediğini, ne diyeceğini bilemez durumda olduğunu öne sürdü.
Hükümetin Irak'ın kuzeyinde terörle mücadele konusunda ABD yönetimiyle ?ok yakın iş birliği i?inde olduğunu söylediğini anımsatan ?ymen, şunları kaydetti:

"ABD'nin tutumundan, desteğinden ?ok memnun olduklarını, PKK'yla mücadelede iş birliği yaptıklarını, istihbarat aldıklarını söylüyorlardı. Şimdi Obama se?ildi. Obama'yla yakın ilişkiler kurmaya ?alışıyorlar. Şöyle bir gü?lük var ortada. Obama 'PKK'nın son zamanlarda bu kadar azması, Türkiye aleyhine bu kadar faaliyette bulunması, Bush yönetiminin PKK konusunda izlediği yanlış politikaların sonucudur' diyor. Şimdi siz Bush yönetiminin politikalarını mı destekliyorsunuz yoksa Obama'nın eleştirilerini mi haklı buluyorsunuz? Cevap yok."
Hükümetlerin tutarlı olması gerektiğini ifade eden ?ymen, özellikle Kıbrıs konusunda son zamanlarda yaşanan gelişmelerle ilgili olarak muhalefete bilgi verilmediğinden yakınarak, "Hükümet derin bir sessizlik i?indedir. Bütün eleştirilerimize karşı cevap veremeyecek durumdadır. Sayın Başbakan '6 ay muhalefete cevap vermeyeceğiz' diyor. Söylediklerinde harf eksikliği olmuş, 'cevap vermeyeceğiz' değil 'cevap veremeyeceğiz' olmalıydı. Çünkü cevap verecek durumda değiller. Her söyledikleri söz kendilerini batırıyor. Çırpındık?a batıyorlar" dedi.

"KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİNDE T?RKİYE 123. SIRAYA D?ŞT?"

?ymen, Türkiye'nin bir?ok önemli meselesi varken bazı kadınların kıyafetleri dolayısıyla CHP'ye katılmalarının eleştirilmeye başlandığını anımsatarak, şunları kaydetti:
"Sayın Genel Başkanımızın onlara rozet takması vesilesiyle bazıları CHP'yi boy hedefi haline getirmeye ?alışıyor. İşin esası şu ki maalesef Türkiye'de ?ok sayıda kadınımız bu iktidar döneminde, iktidarın tetiklediği mahalle ve ?evre baskısı dolayısıyla ikinci sınıf insan durumuna düşürülmüştür. İktidar bunları tahakküm altına almak istiyor. Birileri din baskısıyla, ?evre baskısıyla kadınları kendi arka bah?esi, oy deposu haline getirmek istiyor. Bu politikaların sonucunda dünyada 130 ülke arasında kadın-erkek eşitliğinde Türkiye 123. sıraya düşmüştür."
Bu tablo karşısında kadınların bir kısmının AK Parti'nin tahakkümüne, baskısına tepki gösterip itiraz ettiğini ve CHP'ye katılmak istediğini, CHP'nin ilkelerini benimsediğini kaydeden ?ymen, şöyle devam etti:
"Böyle bir durumda CHP ne yapmalıydı? O kadınlarımıza 'ne haliniz varsa
görün' mü demeliydi? Yoksa 'CHP'nin ?izgisini benimseyecekseniz, Atatürk'ün
düşüncelerini benimsiyorsanız, CHP'nin programını benimsiyorsanız, sadece geldiğiniz yörenin özellikleri dolayısıyla veya ?evre ve mahalle baskısı dolayısıyla, sizi giymek zorunda bıraktıkları kıyafetler dolayısıyla sizi dışlayalım. Çağdaş Türkiye idealine, Atatürk'ün ideallerine gönül vermişseniz o zaman gayet tabii bizim yanımızda size de yer var' mı deseydik? Biz onu yaptık. Ne deseydik 'Valla istediğin kadar AKP'den şikayet?i ol senin yerin orasıdır, git orada ne halin varsa gör' mü deseydik? Bu daha mı doğru olurdu? Peki bu insanlar CHP'ye gelince ?ağdaş dünya görüşünü bu partide görmeyecekler mi, benimsemeyecekler mi? CHP'deki cumhuriyet kadınları onlara ?ağdaşlığı anlatmayacaklar mı? Bu insanların yarın kıyafetlerini değiştirmeyeceklerinden emin olabilir misiniz?"

"BU İNSANLAR SENDEN KAÇIYOR"

?ymen, pek ?ok insanın ge?mişte geleneklerin gerektirdiği kıyafetler giydiğini ancak bunların sonradan değiştiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Bunların da kıyafetlerini değiştirmeyeceklerinden emin misiniz? Muhafazakarlığı CHP'ye taşımak i?in girmek isteyenler olursa, türbanı bir siyası simge olarak kabul edip bu düşünceyle CHP'ye girmek isteyenler olursa, kendi kıyafetlerini CHP'deki kadınlara aşılamak, yaymak, onlara da bu şekilde giyinmeyi telkin etmek üzere gelmek isteyenler olursa, ?ok a?ık söylüyorum, CHP'nin kapıları onlara kapalıdır. CHP'nin kapısı kıyafeti istismar edenlere, siyasi simge olarak kullanmak isteyenlere, ?evreye bunu zorla yaymaya ?alışanlara kapalıdır. Ama onlar ?ağdaşlığı se?iyorlarsa, CHP'de Atatürk'ün ışıklı yoluna girmek istiyorlarsa gayet tabii ki onları dışlayamayız. Mesele bu kadar a?ıktır. Bu insanlar bizim gördüğümüz kadarıyla Adalet ve Kalkınma Partisi'nin tahakkümünden ka?an insanlardır. Sayın Başbakan deme? vermiş '?ok memnun oldum bu işten' diye. Arkadaşım, senden ka?ıyor bu insanlar."
CHP Parti Meclisi üyesi Berhan Şimşek de ge?miş hükümetlerin göreve geldiklerinde her zaman "Bir enkaz devraldık" dediklerini ancak AK Parti hükümetinin büyüyen, yükselen bir Türkiye'yi devraldığını savunarak, "Ama şimdi görüyoruz ki Recep Tayyip Erdoğan, iktidarının ikinci döneminde Türkiye'yi her konuda enkaz durumuna getirmiştir. Dış politikada, ekonomide, terör olaylarında enkaz halindeyiz" dedi.