Güncelleme Tarihi:
27 Eylül 1998 yılanda yapılan genel seçimlerden en güçlü parti olarak çıkan Sosyal Demokrat Parti (SPD) Yeşiller Partisi ile ortaklık etme kararı aldı.
Gerhard Schröder başbakanlığında kurulan hükümetin Koalisyon Sözleşmesi'nde “Reich ve Vatandaşlık Hakkı”nda değişiklik yapılması öngörüldü.
Sözleşmede, Almanya'da bir ilk yer aldı ve “ius sanguinis” (kan bağına dayalı) vatandaşlık yerine “ius soli” (doğum yerine dayalı) vatandaşlık hakkının gerçekleştirilmesi hedeflendi.
Ama muhafazakar kanat -Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) ile Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU), SPD ile Yeşiller'in bu planına tepki gösterdi.
Hem de ne tepki...
1999 yılı Şubat ayında yapılacak Hessen Eyalet Parlamentosu seçimleri öncesi CDU'nun Başbakan adayı Roland Koch, “Doppelpass'a (çifte pasaporta) hayır!” kampanyası başlattı.
Koch, böyle bir durumda Türklerin ve diğer göçmenlerin iki, Almanların ise bir pasaportu olacağını söyleyerek yollara düştü ve “biz onların imtiyazlı olmasına karşıyız” dedi.
Başta Frankfurt ve Wiesbaden olmak üzere Hessen eyaletinin çeşitli kesimlerinde düzenlenen seçim kampanyalarında “Doppelpass”a karşı imzalar toplandı.
Hessen'de “Türklere karşı nerede imza atılıyor?” diyen muhafazakarlar ve aşırı sağcılar, “imza kuyrukları” oluşturdular.
Evet, “Doppelpass kampanyası” etkisini gösterdi...
CDU'lu Roland Koch seçimleri kazandı ve FDP ile koalisyon hükümetini kurdu.
İşte bu gelişme üzerine Eyaletler Meclisi'nde çoğunluğu kaybeden Schröder başbakanlığındaki SPD-Yeşiller koalisyonu, “isteyen istediği kadar vatandaşlığa sahip olsun” politikasından vazgeçip, Almanya'da dünyaya gelenlere otomatik olarak Alman vatandaşlığı verilmesini, ancak 18-23 yaşları arasında tek vatandaşlıkta karar kılmaları koşulunu içeren “opsiyon modeli” kabul etmek zorunda kaldı.
YIL: 2012
Yer: Federal Meclis olarak nitelenen Alman Parlamentosu.
Konu: Çifte vatandaşlık.
Anamuhalefet SPD'nin Alman Vatandaşlık Yasası'nda değişilik yapılarak çifte vatandaşlık yolunun herkese açılmasını içeren yasa tasarısı önergesi tartışmaları...
Federal Meclis'teki oturum salonunun basın mensuplarına ayrılan bölümündeyim...
Oturum salonundaki sıralara bakıyorum...
Neredeyse boş...
620 sandalyeli Federal Meclis'te her partiden 5-6 milletvekili...
Yani toplam 30 parlamenter...
SPD, Yeşiller ve Sol Parti, şu anda geçerli yasanın çağdaş olmadığını söylüyorlar...
“Değiştirelim bu yasayı” diyorlar...
CDU ve CSU'lu konuşmacılar ise eski tezlerinde ısrar ediyorlar...
“Bir insanın bir vatanı olur. Bir insanın bir vatandaşlığı olur” diyorlar...
“Böyle bir durumda göçmen kökenlilerin iki pasaportu, 'gerçek' Almanların bir pasaportu olacak. Bu imtiyazdır” diyorlar...
Tabii kendi yalanlarına kendileri de inanıyorlar...
Çünkü Almanya'da 2010 yılında Alman vatandaşlığına geçenlerin yüzde 56'sının “çifte vatandaşlık” statüsüne sahip oludğunu onlar da biliyorlar...
Hem de bal gibi...
Ama görülüyor ki, muhafazakar kanadın kafası son 23 yıl içinde hiç değişmemiş.
Yine o kafa...
Yine aynı türkü...