Güncelleme Tarihi:
*
İşte bu kez Yeşiller aynı hatayı yapmamaya son derece özen gösterdi.
Parti içindeki ‘Fridays for future’ (Gelecek için her cuma) yanlısı iklim korunması aktivistleri, karbondioksit (CO2) emisyonu fiyatının ton başına 25 eurodan 80 euroya yükseltilmesini ve daha sonraki yıllarda da her yıl 15 euro artırılmasını gündeme getirdiler.
Ancak onların dediği değil, parti yönetiminin 2023 yılı itibariyle 60 euroya yükseltilmesi önerisi kabul edildi.
Zaten şu anda iktidarda bulunan Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partileri (CDU/CSU) ile Sosyal Demokrat Parti (SPD) koalisyon hükümeti karbondioksit emisyonu fiyatını 2025 yılı itibariyle 55 euroya yükseltmeyi planladığı için Yeşiller böylece ‘vergi artışı partisi’ suçlamalarına hedef olmaktan da kurtuldu.
Parti içindeki ‘radikal sol’ grubun ülke genelinde şehir içinde hız sınırının 30 km., çevre yollarında da 70 km. ile olması önerisi de kabul görmedi.
Delegelerin çoğu bu yöndeki önergeye karşı çıktı.
Bu konuda da parti yönetiminin dediği oldu.
Çünkü halkın çok büyük bir bölümü, özellikle çevre yollarında hızın 70 km. ile sınırlandırılmasına karşıdır.
Ama delegeler, otoyollarda 130 km. hız sınırına onay verdi.
Yeşiller’in yöneticileri de böyle istiyordu.
Çünkü yapılan kamuoyu yoklamaları, halkın çok büyük bir bölümünün de böyle düşündüğünü ve buna tam destek verdiğini gösteriyor yıllardır.
Yeşiller, asgari saat ücretinin 12 euroya yükseltilmesini ve Hartz IV olarak bilinen sosyal yardımın ayda 50 euro artırılmasını kararlaştırdı.
*
Ve tam da “Yeşiller akıllanmaya başladı” derken, yıllık kazançları 250 bin euronun üzerinde olanlardan yüzde 42 yerine yüzde 48 vergi alınmasını da kararlaştırdı.
Her ne kadar Yeşiller, “Zenginler daha fazla dayanışma sergilemeli” dese de, ‘normal vatandaşın’ bundan hiçbir şekilde etkilenmeyeceğinin altını çizse de, seçim öncesi yine aynı hatayı yapıp diğer partilerin eline koz verdi.
Yani Yeşiller, Türkiye’nin eski cumhurbaşkanlarından Turgut Özal’ın “Ben seçim öncesi ‘Seçimden sonra vergileri artıracağız’ diyecek kadar budala değilim” söyleminden hâlâ türlü ders almadığını gösterdi.
Yeşiller’in başbakan adayı Annalena Baerbock, iktidara talip olduklarını söylüyor.
“Eski dönem bitti, yeni bir dönem başlıyor” diyor.
“Almanya’nın yeni bir hükümete ihtiyacı var” diyor.
Belli ki, artık Yeşiller de SPD’nin eski Genel Başkanı Franz Müntefering’in “Muhalefet pisliktir” söylemini nihayet keşfetti.
CDU/CSU’yla da, SPD ve FDP’yle de SPD ve Sol Parti’yle de ortaklık etme kapısını açık tutuyor Yeşiller.
Annalena Baerbock, özgeçmişini içeren metinde yer alan bazı verilerin tam da gerçeği yansıtmadığını itiraf edip özür diliyor.
Her ne kadar vergisini ödese de, Eş Genel Başkanlık görevi için partisinden aldığı ek ücreti Federal Meclis’e bildirmemesinin “Çok büyük bir hata” olduğunu söylüyor ve herkesten özür diliyor.
Bu ‘talihsiz hatalar’ yüzünden hem kendisi hem de partisi son haftalarda oy kaybetmeye başlasa da, Annalena Baerbock, ‘Almanya’nın Yeşiller’li ilk başbakanı’ olarak tarihe geçmeyi umuyor.