Oluşturulma Tarihi: Şubat 27, 2015 12:36
Berlin Almanların, Almanya’nın hem eski hem de yeni başkentidir.
Berlin, Almanya’nın en yoğun nüfuslu kentidir.
Kentte 250 bine yakını Türk kökenli olmak üzere 190’ı aşkın ülkeden 3.5 milyondan fazla insan yaşamaktadır
.
Yapılan projeksiyonlara göre, kentin nüfusunun 2030 yılına kadar 3 milyon 750 bine ulaşması beklenmektedir.
Berlin’in çok renkliliğinin ve çok kültürlülüğün yanı sıra benim en çok dikkatimi çeken şeyi
Berlin ormanlarıdır.
Tabii Berlin parkları da...
Hemen hemen her gün geçtiğim 17 Juni (17 Haziran) Caddesi’nin hem sağında hem de solunda yer alan -kış ve sonbahar hariç- yemyeşil ağaçlarla dolu Tiergarten Parkı’na baktığımda, “Burası Türkiye’de olsaydı, şimdiye çoktan lüks siteler yapılır, gökdelenler dikilirdi. Lüks AVM’ler (alışveriş merkezleri) inşa edilirdi” derim.
Berlin’in etrafında olduğu gibi içinde de ormanlar var.
Berlin ormanları...
Bunlardan en tanınmışı da en büyüklerinden biri olan Grunewald’dır.
* * *
Grunewald, aynı zamanda Berlin’in en nezih, en sakin semtlerinden birinin adıdır.
Grunewald’ın ormanlık alanı 3 bin 200 hektar büyüklüğündedir.
Ormanlık alanın içinde yüzlerce kilometre yürüyüş yolu, 50 km’nin üzerinde ata binme yolu, çocuklar için oyun alanları vardır.
Havel Nehri kıyısında da 10 km’ye yakın sahilleri.
Grunewald’daki bu ormanlık alana her yıl 100 milyonun üzerinde kişi girip çıkmaktadır.
Grunewald’da yaban domuzundan tilkisine, yaban geyiklerine kadar farklı cinsten hayvanlara rastlamak mümkündür.
Ama bu kadar insan ve hayvan trafiğine rağmen her yanı tertemizdir, pırıl pırıldır.
Doğa korunması, çevreyi temiz tutma bilinci, Grunewald’ın içinden geçerken hemen göze çarpmaktadır.
İşte bu çevre bilinci sayesinde Grunewald, Almanya’da 2015 Yılının En İyi Ormanlık Alanı seçildi.
Bu çevre bilincinin oluşmasında hiç şüphesiz Sivil Toplum Kurumlarının (STK) büyük katkısı var.
İşte bunlar arasında Yeşil Çember de bulunmaktadır.
* * *
Yeşil Çember, 2006 yılında Gülcan Nitsch öncülüğünde kurulmuş.
Berlin’de doğan, ancak küçük yaşta ailesiyle Türkiye’ye gidip birkaç yıl sonra tekrar Berlin’e döenen Gülcan Nitsch, kendisini çevreye adamış Türk kökenli bir kadın.
İlk ve orta öğrenimini Berlin’de yapmış.
Berlin Teknik Üniversitesi Biyoloji Fakültesi’ni bitirmiş.
Çeşitli projelerde çalışmış.
Amnesty International’in (Uluslararası Af Örgütü) İnsan Hakları Geliştirme Grubu’nda aktif görev almış.
Greenpeace’in (Yeşil Barış) enerji ve iklim konularındaki etkinliklerinde yer almış.
Ama o doğa ve çevre korunmasına gönül vermiş.
Kurduğu Yeşil Çember’e Almanya genelinde faaliyet gösteren BUND isimli çevre koruma örgütü büyük destek vermiş.
Amaç Türk kökenli insanların bilgi yoluyla bilinçlendirilmesi.
Bunun için de Almanya’nın çeşitli kesimlerinde Çevre Günleri düzenliyor Yeşil Çember.
Zamanla Yeşil Çember’deki gönüllü sayısı da artmış.
Çoğu da kadın...
Hepsi de birer yeşil melek...
Yeşil Çember projesini hayata geçiren Gülcan Nitsch, geçen yıl Alman Cumhurbaşkanı Joachim Gauck tarafından liyakat inşanıyla ödüllendirildi.
Gülcan Nitsch, “Bu ödülü Yeşil Çember’deki tüm gönüllüler adına aldım” diyor.
Gülcan Nitsch’in hedefi Türk kökenli kadınları daha da ileriye taşımak.
Geçen yıl Yeşil Girişimcilik projesini başlattı.
Türk kökenli kadınların çevre dostu yaratıcılıklarını ekonomik alanlara taşıyacak, üretime dönük bir proje bu.
Bu hem çevreyi hem de ekonomiyi koruyan bir proje.
Doğal üretimi ön plana çıkaran bir proje.