Oluşturulma Tarihi: Mart 02, 2015 09:41
Türk edebiyatının efsane ismi, usta kalem Yaşar Kemal’i kaybettik.Ben, Yaşar Kemal’i tanımadan ‘İnce Memed’i tanıdım.
Büyük ustanın ağalık düzenine ve sömürüye karşı Anadolu insanının, Çukurova köylüsünün verdiği mücadeleyi içeren bu romanını okuduğumda ortaokuldaydım.
Fakir köylü çocuğu İnce Memed’e ve annesine ağanın yaptığı işkencevari eziyet beni çok duygulandırmıştı.
Hatta ağlatmıştı...
Ben, Yaşar Kemal’i tanımadan onun ‘Orta Direk’, ‘Yer Demir Gök Bakır’, ‘Yılanı Öldürseler’ gibi birçok eserini tanıdım.
* * *
Yaşar Kemal’le 2002 yılında Berlin’de tanıştım.
Alman Birlik 90/Yeşiller Partisi’nin kurultayında.
Yeşiller, usta yazar Yaşar Kemal’i ‘onur üyesi’ yapmışlardı.
Partinin Berlin’de düzenlenen kurultayında Yaşar Kemal’e ‘onursal üye belgesi’ verildi.
Yeşiller Partisi Eşbaşkanları Claudia Roth ile Fritz Kuhn, belgeyi takdim ederken, aynı partili Alman Dışişleri Bakanı Joschka Fischer, büyük ustaya övgüler yağdırdı.
Yaşar Kemal’in yorulmak bilmeyen bir demokrasi mücadelecisi olduğunun altını çizdi.
O zamanlar 79 yaşında olan Yaşar Kemal, kısa bir konuşma yaptı.
Usta yazar konuşmasına, “Bu benim yaşamımda aldığım en değerli ödül. Aslında artık çok dolaşmıyorum. Zamanımı boşa harcamak istemiyorum. Ama Yeşiller’den böyle bir davet gelince hiç tereddüt etmeden kalkıp geldim. Çünkü ben sizleri görmek istedim” diyerek başladı.
* * *
Yaşar Kemal, ‘Avrupa-Aynı Dünya’ başlığı altında yaptığı kısa konuşmasında, Alman Yeşiller’in 1970’li yıllarda başlattığı yeni politika sayesinde doğanın tahrip edilmesinin önemli ölçüde engellendiğini ve insan haklarının korunmasında olumlu gelişmeler kaydedildiğini söyledi.
1953 yılında, ‘Yanan Ormanlarda 50 Gün’, gazeteciliğinin son dönemlerinde de ‘Denizler Kurudu’ adı altında dizi röportajlar yazdığını söyleyen Yaşar Kemal, Yeşiller’in doğa ve insan haklarının korunmasında gösterdikleri angajmandan övgüyle bahsederken, “Bizim yıkılan dünyamızı yeniden yaratmak isteyen sizleri kutluyorum” dedi.
Yeşiller’in silahsızlanmaya ve nükleer santrallere karşı sürdürdükleri kararlı politikanın diğer ülkelerde de örnek alınmasını istedi.
Yaşar Kemal’in konuşmasının bir bölümünü o dönemde de Federal Meclis milletvekili olan Yeşiller’in şu andaki Eşbaşkanı Cem Özdemir tercüme etmişti.
Kurultay öncesi Yaşar Kemal’le sohbet etme fırsatı bulmuştum.
Kendisine, “Niye Yeşiller?” diye sordum.
Yanıtı kısaydı:
“Çünkü onları seviyorum”...
“Çünkü onları takdir ediyorum”...
Biraz açmasını istedim.
“Yeşiller, doğanın korunmasını istiyorlar ve buna sahip çıkıyorlar. Yeşiller, silahlanmaya son verilerek savaş değil, dünya genelinde barış istiyorlar. Yeşiller, insanların ırkına, dinine, diline, kökenine bakılmaksızın onlara her alanda eşit haklar verilmesini istiyorlar ve bunu savunuyorlar. Yeşiller, çok kültürlü toplumlar yaratılmasını istiyorlar ve savunuyorlar. İşte bunun için Yeşiller’i seviyorum. Onları takdir ediyorum” yanıtını verdi.
* * *
Yaşar Kemal’i 2009 yılında Berlin’de ‘Uzun Gece’ adlı bir edebiyat etkinliğinde de izledim.
Berlin Sanat Akademisi’nde düzenlenen bu etkinlikte ‘Blechtrommel’ (Teneke Trompet) romanıyla Nobel Edebiyat Ödülü alan ünlü Alman yazar Günter Grass’la birlikteydi.
Grass, ‘Toplumsal Etkileşimler Çağında Sanat ve Edebiyat’ başlıklı bu etkinlikte, Yaşar Kemal’in kitaplarından çok etkilenidğini ve Anadolu’nun kokusunu hissettiğini söyledi.
Tabii Yaşar Kemal’le çok iyi dost olduklarını da.
Büyük usta Yaşar Kemal de Grass’ın eserlerinden çok etkilendiğini belirtirken, “Ben kendisinden bir yaş büyüğüm, ancak o benim ustam” diyerek tam bir ‘ustalık’ sergiledi.
* * *
Evet, her türlü sömürüye karşı çıkan ve bunu her yerde her zaman çok açık bir biçimde savunan tam bir ‘demokrasi savaşçısı’ Yaşar Kemal’i kaybettik.
Evet, Yeşil çınar devrildi...
akulahci@hurriyet.de