Yerimizi almak istiyorlar

Eren, 2010 sonu itibariyle, Türk müteahhitlerin faaliyet gösterdikleri ülke sayısının 89, yurt dışında gerçekleştirdikleri proje sayısının 5 bin 910, bu projelerin toplam tutarının ise 187,6 milyar dolar olarak gerçekleştiğini söyledi.

Erdal Eren, “Türk Müteahhitlik Sektörünün 2023 Vizyonu” konulu toplantıda yaptığı konuşmada, Engineering News Record (ENR) Dergisi tarafından her yıl yayınlanan “Dünyanın En Büyük 225 Uluslararası Müteahhidi” listesinde Türkiye'nin 33 firma ile yer aldığını belirtti.

Eren, “2010 yılı sonu itibariyle, Türk müteahhitlerin faaliyet gösterdikleri ülke sayısı 89, yurt dışında gerçekleştirdikleri proje sayısı 5910, bu projelerin toplam tutarı ise 187,6 milyar dolar olarak gerçekleşti. 4 kıtada yaklaşık 90 ülkede iş yaptık. Bunlar çok önemli rakamlar” diye konuştu.

TAŞERON OLMAKTAN ENDİŞE EDİYORLAR

TMB yönetimine göre, Fransa'nın önderliğinde başlatılan Libya operasyonunda Türkiye'nin bölgedeki etkinliğini kırmak da ana hedeflerden biri. Türk şirketleri karşılanmasını isteyebilecekleri kayıpların yanı sıra bölgedeki büyük işi potansiyellerinide kaybetme tehlikesi yaşıyor. Uluslararsı hukuk çevresini araştıran Türk müteahhitler ABD ve Avrupalı şirketlerin taşeronu olmaktan endişeleniyor. Eren, sektörün Libya’da kaybettiği iş hacmini telafi etmek için Kış Olimpiyatları, Üniversite Oyunları ve 2018 Dünya Kupası’na ev sahipliği yapacak Rusya’ya yöneleceğini açıkladı.

“ORTADOĞU VE AFRİKA PAZARLARI YÜKSELECEK”

TMB Yönetim Kurulu Üyesi Emin Sazak da taahhüt sektörünün her açıdan masaya yatırıldığı arama ve karar konferanslarında, yurt dışı müteahhitlikte 2015 yılı iş hacmi hedefinin 50 milyar dolar olarak belirlendiğini bildirdi.

Sektörün yurt dışı ve yurtiçi cirolarını 100'er milyar dolara yükseltmeyi istediğini belirten Sazak, dünyanın ilk 225 firması arasında 40 firma ile yer almak, yurt dışındaki hasılatın Türkiye'ye dönüş miktarını 3 kat artırmanın hedefleri arasında bulunduğunu söyledi.

Müşavirlik sektörünü geliştirmeye ve Türk inşaat malzemelerinin kullanımını artırmaya çalıştıklarını bildiren Sazak, “Konferanslarda oluşturulan proje gruplarınca sektörde kurumsallaşma, işbirlikleri ve sektör itibarının geliştirilmesi için çalışacağız” dedi.

Sazak, müteahhitlerle yaptıkları beyin fırtınası sonucuna göre ise gelecekte yaşanabilecek olasılıkları şöyle açıkladı:

“Rekabet artmakta, sermaye kapasitesi ve finans kaynakları azalmakta, kar marjları düşmektedir. Bu gelişmeler sektörde iflaslara yol açabilecektir. Pazarda faaliyetler ve hizmetler çeşitlenecek, işletmeciliğe geçiş hız kazanacaktır. Şirket birleşmeleri ve ortaklıklar artacak, alternatif finans modelleri çerçevesinde farklı işbirliği ve ortaklık yapıları gelişecektir. Kurumsallaşma, kalite ve şeffaflık artacak, insan kaynakları gelişecek, yeni mühendislik profili oluşacak, işletmeci-müteahhit tipi çoğalacaktır.

Çevresel, ekonomik ve sosyal sürdürülebilirlik konuları önem kazanacaktır. Mühendislik ve müşavirlik hizmetlerinin hacmi artacaktır. Yabancı yatırımcılar gelecektir. Çin'e ek olarak Hindistan da önemli bir rakip olacaktır. Ortadoğu ve Afrika pazarları yükselecek, ekonomik güç batıdan doğuya kayacaktır.”

BU KADAR DİSİPLİNLİ JAPONYA'DA BİLE FELAKETLER YAŞANIYOR

Japonya'daki deprem ve tsunamiye değinen Eren, “Hayranlık duyduğumuz, bu kadar disiplinli Japonya'da bile bu felaketler yaşanırken, ülkemizde neler yaşanacağı tehlikesini hepimiz biliyoruz. Maalesef özellikle büyük şehirlerimiz, ranta karşı koyamayan belediye yönetimlerimiz, rantı kalbinden hatta çoluk çocuğunun hayatından daha önemli sayan vatandaşlarımızın duyarsızlıkları nedeniyle yaşanmaz hale geldi” dedi.
Eren, konuşmasında müteahhitlerden de “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının hayatı, ödedikleri vergilerin doğru yere yönlendirilmesi, kamu altyapı yatırımlarını yapan kuruluşların yaptıkları her yatırımı her yıl yenilememeleri, yurt dışında Türk insanına daha çok istihdam yaratılması” adına oluşturdukları projelere sahip çıkmalarını istedi.