Yeniden başbakan olacağım

UZUN süren pazarlıklardan sonra SPD, Yeşiller ve Hür Demokrat Parti (FDP) uzlaşmaya vararak Almanya’da ‘ilk üçlü koalisyon hükümetini’ kurdu. Ve “Ben Almanya’nın Başbakanı olmak istiyorum” diyen Scholz, 8 Aralık 2021’de başbakanlık koltuğuna oturdu.
Şansölye Scholz, 23 Şubat’ta yapılacak genel seçimlerde de yeniden başbakan adayı olmak istediğini geçen yıl temmuz ayında ilan etti.
Başkent Berlin’de Hürriyet’in de bürosunun bulunduğu Federal Basın Konferansı Evi’nde yaz tatili öncesi düzenlenen basın toplantısında, “Seçimlere başbakan adayı olarak katılacağım ve yeniden başbakan olacağım” dedi.
Ama küçük ortak FDP, 7 Kasım 2024 tarihinde terk edince genel seçim öne çekildi.
Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, erken genel seçimlerin 23 Şubat 2025 tarihinde yapılmasına karar verdi.
SPD’de kısa bir süre Şansölye Scholz’un mu yoksa kamuoyu yoklamalarına göre daha fazla şans tanınan Federal Savunma Bakanı Boris Pistorius’un mu başbakan adayı gösterilmesi tartışmaları yaşandı.
Ve SPD yönetimi Şansölye Scholz’un başbakan adayı gösterilmesine oy birliğiyle karar verdi.
Bu yıl ocak ayı başlarında SPD delegeleri de buna onay verdi.

23 ŞUBAT’TA GÖRECEĞİZ
Evet...
“Ben Almanya’nın Başbakanı olmak istiyorum” diyen Scholz başbakan oldu.
“Ben yeniden başbakan olacağım” diyen Olaf Scholz’un bu hedefine ulaşıp ulaşamayacağını 23 Şubat akşamı göreceğiz.
Başbakan Olaf Scholz’u 2000’li yılların başlarında tanıdım.
O zaman SPD Genel Sekreteri’ydi.
Olaf Scholz, Angela Merkel başbakanlığında CDU/CSU ile SPD’nin 2005 yılında oluşturduğu koalisyon hükümetinde 2007-2009 yıllarında Federal Çalışma Bakanı, 2018-2021 yıllarında da Federal Maliye Bakanı olarak görev aldı.
2011-2018 yıllarında da Hamburg Eyalet Başbakanı’ydı.

‘İNSANLAR BİZİ BİRBİRİMİZE BAĞLIYOR’
Olaf Scholz’la bakanlıkları döneminde söyleşiler yaptım.
Gençliğinde Türkiye’ye gittiğini ve İstanbul’a hayran kaldığını söylerken, Almanya’daki Türklere de övgüler yağdırdı.
“Türkler Almanya’nın kalkınmasına ve halkın refah düzeyinin artmasına çok büyük katkılarda bulundu. Çelik fabrikalarında kızgın alevlerin karşısında, yerin binlerce metre altında maden ocaklarında gece-gündüz demeden çalışan bu insanlara Almanya’nın da Almanların da minnet borcu var” dedi.
2021 yılındaki genel seçim öncesi Olaf Scholz’la SPD’nin genel merkezi Willy Brandt Evi’nde bir röportaj yaptım.
Kendisine “Sizce Türk kökenli seçmenler neden SPD’yi seçmeli?” diye sordum.
“Çünkü SPD, toplumda daha fazla saygı, daha iyi bir beraberlik, iyi bir gelecek için mücadele eden ve önümüzdeki sorunları gerçekten çözecek tek parti olduğu için. Kimse başkasına tepeden bakmamalı. İster zanaatkâr, ister tiyatro yönetmeni, ister hasta bakıcı olun, seçtiğiniz yaşam yoluna saygı gösterilmeli. Türkiye’den Almanya ya göç edenlerle SPD arasındaki uzun bağa dikkati çekmek istiyorum. SPD’den başka hiçbir parti uyum ve iyi Alman-Türk ilişkisi için bu kadar çaba göstermedi. Başbakan olarak bunun için çabalamaya devam etmek istiyorum” dedi.
“Almanya ile Türkiye arasında özel bir bağ var. İnsanlar bizi birbirimize bağlıyor” dedi.

‘İLİŞKİLERİ GELİŞTİRMEK İSTİYORUZ’
İşte geçtiğimiz günlerde Şansölye Scholz ile Berlin’deki makamında yine bir röportaj yaptım.
“Almanya’daki Türk kökenli seçmenler SPD’ye ve Başbakan Olaf Scholz’a neden oy vermeli?” diye yine sordum.
“SPD, onların sorunlarını ve beklentilerini göz önünde bulunduruyor. SPD, dünyaya açık bir Almanya’dan yanadır. Almanya’ya düzensiz göçü nasıl sınırlandırabileceğimize dair haklı tartışmalar sırasında da biz, Almanya’da bizden birçok insanın göç tarihi olduğunu hiç göz ardı etmiyoruz” dedi.
Bu ülkenin kalkınmasına çok önemli katkılarda bulunan insanların geldikleri veya kökenlerinin olduğu ülkelerin vatandaşlığından feragat etmeden Alman vatandaşı olup çifte vatandaş statüsüne sahip olma yolunun kendisinin başbakanlığı döneminde gerçekleşmesinden sevinç duyduğunu vurguladı.
Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki ilişkilerin iyileştirilmesi için çok çaba gösterdiğini ve bu angajmanını sürdürmek istediğini söyledi.
“Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkileri geliştirmek istiyoruz” dedi.
Evet...
Almanya’da tüm gözler 23 Şubat’a çevrildi.