Güncelleme Tarihi:
O zamana kadar Avrupa’daki İslam cemaatleri terör saldırılarına karşı sessiz kalmakla suçlanıyordu. O gün tarihi bir gün ilan edildi. Müslüman, Hıristiyan, Yahudi cemaatleri gösteride el ele, kol kola kenetlendi.
“Hepimiz Almanya’yız” dedi.
Cumhurbaşkanı Gauck, gösteride yaptığı konuşmada Paris’teki terör saldırısının toplumu bölmeyi amaçladığını vurguladı. Gauck, Müslümanların teröre karşı tavrını “Vatanseverlik” olarak niteledi.
*
Yeni Zelanda, cuma günü kanlı bir terör saldırısına sahne oldu. Irkçı terörist iki camide barış içinde dua eden masum insanlara kurşun yağdırdı.
50 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi ağır yaralandı.
Avrupa ülkelerinde yaşanan terör saldırılarına karşı ayağa kalkan Batı, Yeni Zelanda’daki ırkçı teröre karşı aynı tepkiyi gösteremedi.
Elbette Batılı liderler Yeni Zelanda’daki ırkçı terör saldırısını şiddetle kınadılar. Ama bu kınama sadece yazılı açıklamalarla sınırlı kaldı.
Avrupa’daki terör saldırılarını, “Bu bizim özgür yaşam tarzımıza karşı bir saldırı” diyerek, Paris’e koşan Batılı liderler, Yeni Zelanda’yı ve Başbakanı Jacinda Ardern’i, ‘ülkenin en karanlık gününde’ yalnız bıraktılar.
Sadece siyasi yetkililer değil.
İslam cemiyetleri, kiliseler de Yeni Zelanda’daki kanlı saldırıyı sadece yazılı olarak kınamakla yetindiler.
“Hepimiz Charlie Hebdo’yuz” dediler ama, “Hepimiz Yeni Zelanda’yız”, “Hepimiz Müslümanız” diyemediler.