Güncelleme Tarihi:
NÜFUSA oranla Avrupa’da en çok milyonerin yaşadığı kentler sıralamasında 5. olan Hamburg’da yılbaşıne herkes keyifle girmedi.
Zengin kentin mahallerinde gece yarısına yakın saatlerde rengarenk havai fişekler, evler ve eğlence mekanlarından gelen müzik ve coşku sesi yükselirken, kentin Stellingen semtindeki sanayi bölgesinde Neupack paketleme şirketinin önünde çadırdakilerde, sanki bu dünyadan değilmişlercesine, bir kaç yüz metre öteden gelen coşkudan eser yok.
Çünkü onlar temel işçi hakları için iki aydır grevde olan, grevle yatıp grevle kalkan Neupack işçileri.
Her gün 8 saat çalışmalarına rağmen, ellerine geçen bin Euro kadar para ile, iki odalı sıradan bir evin kirasının 600 Euro'dan başladığı zenginler kentinde, geçinmeleri mümkün olmadığı için ek sosyal yardım almak zorunda kalan grevdeki fabrika işçileri.
Son 35 yılın en uzun grevi
53 yıllık geçmişi olan Neupack plastik paketleme şirketi işçileri 1 Kasım'dan beri toplu sözleşme için grevdeler. Tam iki aydır süren grev Almanya’nın liman ve ticaret kenti Hamburg’da 1977’den bu yana yapılan en uzun soluklu işçi mücadelesi.
Şirketin önündeki çadırda toplu sözleşme, eşit ücret talebiyle iş mücadelesi başlatan işyeri işçi temsilciliği başkanı Murat Güneş, kendisinin grev nöbetini az önce devraldığını söyleyerek,
“Şirketin üretim kısmında çalışan arkadaşlarımızın neredeyse tümü grevde. İki aydır paramızı sendika ödüyor. Hiçbirimizin yılbaşı kutlayacak havası yok. Bizim yılbaşımız toplu sözleşme imzalandığı gün olacak. Ama işveren toplu sözleşmeye yanaşmıyor. İşçilere kafasına göre ücret ödüyor. Hasta olanların parasını kesiyor. Arkadaşlarımız tam gün çalışmalarına rağmen eline geçen parayla karınlarını doyuramıyor, çocuklarını okutamıyor. Büyük bir bölümümüz kazancımız yetmediği için ek devlet yardımı alıyoruz” diyor.
Dayanışma bize güç veriyor
Güneş, çadırın önünde kurulu ve üstünde çay demlenen eski sobaya odun parçaları atarken, bir grup lise öğrencisi çadıra geliyor. Grevi basından duyduklarını ve dayanışma göstermek için geldiklerini belirterek ellerindeki yiyecek ve içecek paketlerini çadırdaki erzak mamasına bırakıyorlar. İşverenin işten atmak için uğraştığı Murat Güneş, öğrencileri göstererek,
“En büyük gücümüz bize verilen dayanışma. Emekçi arkadaşlarımız sürekli geliyor. Üretim durduğu için işveren Polonya’dan işçi getirdi. Ama biz kararlıyız. Kaybedecek hiç bir şeyimiz yok” diyor.