Güncelleme Tarihi:
MERKEL KAPILARI AÇTI
‘Utanç Duvarı’ dikildikten 28 yıl sonra yıkılan Almanya’da bile, Avusturya’dan kaçak sığınmacı göçünün engellenmesi için yeniden duvarlar inşa edilmesi gündeme geldi.
Ancak dönemin Almanya Başbakanı Angela Merkel, insani bir tutum sergiledi ve ölümü bile göze alarak yollara düşen sığınmacılara “Wir schaffen das” (Başarırız, beceririz, üstesinden geliriz) diyerek Almanya’nın kapılarını sonuna kadar açtı.
Eski Doğu Almanya’da büyüdüğü için özgürlüğün ne demek olduğunu çok iyi bilen Başbakan Merkel’i topa tutanlar oldu.
Ama o hiç aldırmadı ve kararından da geri dönmedi.
Ancak daha sonraki yıllarda Avrupa ülkelerinde kaçak göç kavgası hiç bitmedi.
Son dönemlerde ise iyice alevlendi.
Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin gündemine kaçak göç yeniden oturdu.
Özellikle Almanya, İtalya gibi ülkelerde Avrupa’ya gelen sığınmacıların, AB ülkelerine nüfus oranına göre dağıtılması tartışmaları yoğunlaştı.
Almanya’nın nüfus oranına göre AB ülkelerine gelen sığınmacıların yüzde 22’sini alması gerektiği halde, bu oranın şu anda yüzde 35.42’yi bulması nedeniyle isyan sesleri yükselmeye başladı.
Yerel yönetimlerin bu yükün altından kalkamayacağı dillendirilirken, “Biz daha fazla sığınmacı istemiyoruz” sesleri de.
ADİL PAYLAŞIM OLSUN
Yunanistan’ın sığınmacıların yüzde 1.9’unu barındırması gerektiği halde, ülkedeki sığınmacı oranının yüzde 6.81’i, Avusturya’da yüzde 2.46 olması gerekirken yüzde 4.85’i geçmesi, AB’de ‘sığınmacıların adil paylaşımı’ tartışmalarını tetikledi.
Tabii yeni duvarlar örülmesi girişimlerini de.
Yunanistan’da 21 Mayıs’ta yapılacak genel seçimleri yeniden kazanabilmeyi uman Başbakan Kiryakos Miçotakis, Avrupa’ya kaçak göçün engellenmesi için yeni duvarlar örülmesini gündeme getirdi.
2015 yılında göçmenlerin yüzde 75’inin Yunanistan üzerinden Avrupa’ya gittiğini hatırlatırken, örülen duvarlar sayesinde, şu anda bu oranın yüzde 10’a düştüğünü söyledi.
Ve AB’ye “Para verin yeni duvarlar örelim” önerisinde bulundu.
Rusya’nın Ukrayna’da sürdürdüğü savaş nedeniyle sığınmacı sayısının artması ve özellikle de Beyaz Rusya üzerinden Afgan ve Pakistanlıların akın etmesi üzerine Polonya yeni duvarlar örmeye başladı.
‘Mutluluk Atlası’ verilerine göre dünyanın en mutlu insanlarının yaşadığı Finlandiya da tutum değiştirdi.
Rusya ile 1340 km. uzunluğunda kara sınırı olan Finlandiya, iki ülke arasına ilk etapta 200 km. uzunluğunda duvarlar örmeye başladı.
Hem de NATO üyesi olur olmaz.
380 milyon Euro’ya mal olmasından hareket edilen 3 metre yüksekliğindeki duvarların Avrupa’ya kaçak göçü hangi ölçüde engelleyebileceğini kestirmek mümkün değil.
Ama bilinen bir gerçek vardır...
O da Avrupa’nın göbeğine yeni ‘utanç duvarları’ örülmesinin, Avrupa Birliği’nin büyük harflerle yazılı DEMOKRASİ, ÖZGÜRLÜK, BARIŞ, DAYANIŞMA, İNSANLIK ve ADALET ilkeleriyle kesinlikle bağdaşmamasıdır.