Güncelleme Tarihi:
Almanya'da büyük koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti'de (SPD) yeni bir arayış başladı. Aslında bu arayışın çoktan başlaması, başlatılması gerekirdi. Çünkü son aylarda yapılan kamuoyu yoklamalarına baktığımızda SPD'nin hep „yerinde saydığını“ görüyoruz. Almanya'da bugün seçim olsa, hükümetin büyük kanadı Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partileri'nin (CDU/CSU) yüzde 40'ın üzerinde oy alması beklenirken, SPD'nin olası oy oranı yüzde 25'i bile geçmiyor. Oysa ki, SPD bir dönemler „aranan parti“ydi.
Alman Sosyal Demokratların „anıt adamı“ olarak bilinen Willy Brandt döneminde SPD genel seçimlerde yüzde 40'ın üzerinde oy almıştı. SPD'nin topladığı oy oranı 1969'da yüzde 42.7, 1972'de yüzde 45.8, 1976'da yüzde 42.6 ve 1980'de yüzde 42.9'du. Ancak daha sonraki yıllarda SPD'de „düşüş“ başladı. Hem oy oranında hem de üye sayısında. 1976 yılında SPD'nin bir milyon 22 bin üyesi vardı. 2014 yılındaki üye sayısı ise 461 bin 537'ydi.
"YENİ ORTA" POLİTİKASININ DOĞUŞU
SPD'deki düşüşü engellemek için dönemin Başbakan adayı Gerhard Schröder, 1998 yılındaki genel seçimler öncesi „Yeni Orta“ (Neue Mitte) politikasıyla yollara düştü. Schröder, „Almanya'da çoğunluğa ve iktidara ulaşmak için 'ortayı' kazanmak şarttır“ diyerek kent kent dolaştı.
Amaç „Yeni Orta“ olarak nitelediği işçilerin, kalifiye elemanların, ustaların, sözleşmeli personelin, zanaatkarların, öğretmenlerin, polislerin, genç işletmecilerin, yani tüm „orta gelirlilerin“ desteğini almaktı.
BAŞARILI DA OLDU
1998 yılındaki genel seçimlerden SPD yüzde 40.9'la en güçlü parti olarak çıktı. Schröder, Yeşiller'le ortaklık ederek partisinin 1982 yılında kaybettiği iktidar koltuğunu SPD'ye yeniden kazandırdı.
Ancak daha sonraki yıllarda yeniden düşüş başladı.
SPD, 2005 yılındaki genel seçimlerde toplam oyların ancak yüzde 34.2'sini alırken, partinin oy oranı 2009 seçimlerinde yüzde 23'e düştü. Bu, 1949 yılında kurulan Federal Almanya Cumhuriyeti'nin tarihinde SPD'nin elde ettiği en düşük oy oranıydı. 2013 yılındaki genel seçimlerde de SPD toplam oyların ancak yüzde 25.7'sini alabildi.
İŞÇİ SINIFINDAN UZAKLAŞTI
SPD üyelerinin profiline bakıldığında partinin klasik „işçi sınıfı“ndan uzaklaştığı da görülmektedir. 1950'li yıllarda SPD üyelerinin yüzde 40'ını „işçiler“ oluştururken, bu oran son yıllarda yüzde 8'e düşmüştür. Üyelerin yüzde 44'ü 60 yaşın üzerindedir. 29 yaş altı üye oranı yüzde 6'yı geçmemektedir. Almanya'da nüfusun yarından fazlasını kadınlar oluşturduğu halde, SPD'nin kadın üye oranı yüzde 32.8'dir.
ARTIK EMEKLİLER OY VERİYOR
Son yapılan genel seçimlerde SPD'nin en fazla oyu 60 yaşın üzerindeki seçmenlerden, yani „emeklilerden“ aldığı görülmektedir. 30-50 yaş grubunun ise SPD'den uzaklaştığı da.
İşte SPD, bu yaş grubunu kazanmak için kolları sıvadı.
Parti'in geçen hafta Brandenburg eyalet sınırları içindeki Nauen kentinde yaptığı „strateji toplantısı“nda, 30-50 yaş grubu, yani „Orta Nesil“ odaklı aktif bir çalışma yapılması kararlaştırıldı.
SPD Genel Başkanı Sigmar Gabriel, hedefe ulaşmak, yani yeniden iktidarın büyük kanadı olmak için şimdiden kolları sıvadıklarını ilan etti.
SPD Genel Sekreteri Yasmin Fahimi de, politik çalışmalarında „Çalışan Orta'“ (Arbeitende Mitte) sınıfının ayrı bir yeri olacağının altını çizdi.
NEREYE GİDECEK
Bakalım Schröder'in „Yeni Orta“ sloganı ve politikasıyla yıllar sonra iktidara yeniden taşıdığı SPD'yi Gabriel ile Fahimi'nin „Orta Nesil“ politikası nereye götürecek.
Göreceğiz...