Güncelleme Tarihi:
*
İşte bundan tam 30 yıl önce, 9 Kasım akşamı geç saatlerden itibaren kentin çeşitli kesimlerinde kapılar açıldı.
Sınırların açıldığını duyan Doğulular da, Batılılar da geçiş noktalarına koştu.
Geçiş noktalarındaki uzun kuyrukları beklemek istemeyen binlerce insan duvarlara tırmanıp Batı Berlin’e akın etti.
Sınır kapılarında tam sevinç, duygu dolu anlar yaşandı.
Sevinç gözyaşı döken insanlar vardı.
Meydanlarda dans edenler de.
Tarihi Brandenburg Kapısı önünde, bir tarafında Doğu Berlinlilerin, diğer tarafında Batı Berlinlilerin yaşadıkları Bernauer Caddesi üzerinde insanlar birbirlerini kucaklayıp sevinçlerini paylaştılar.
Özgürlüğe kavuşmanın sevincini de.
‘Kansız devrimi’ hep birlikte kutladılar.
İşte geçen cumartesi akşamı ‘Duvarsız Berlin’in 30. yıldönümü kutlamaları vardı tarihi Brandenburg Kapısı önünde.
Ülkenin hem doğusundan hem batısından Berlin’e akın eden on binlerce insan 17. Juni Caddesi’ni doldurup, 30’uncu yılı coşkuyla hep birlikte kutladılar.
*
Bölünmüşlüğün sembolü olduğu gibi birleşmenin, bütünleşmenin de sembolü olan Brandenburg Kapısı önünde özgürlüğü, ‘Kansız devrimi’ birlikte kutlamanın sevincini yaşadılar.
Polonya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya Cumhuriyeti Devlet Başkanlarını konuk eden Alman Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, iki Almanya’nın birleşmesinde sonsuz katkıları olan bu ülkelerin liderlerine teşekkür etti.
Tabii ABD’ye ve Sovyetler Birliği’nin o dönemdeki lideri Mihail Gorbaçov’a da.
Davetli olduğu halde, sağlık sorunu yaşadığı için Gorbaçov Berlin’deki kutlamalara katılamadı.
Frank-Walter Steinmeier, iki Almanya arasındaki duvarlar yıkılalı 30 yıl olduğu halde, ‘görünmeyen’ yeni duvarlar oluştuğuna dikkat çekti.
Bunların hayal kırıklığı duvarı, kin duvarı, öfke duvarı, suskunluk duvarı, yabancılaşma duvarı olduğunu söyledi.
Alman Cumhurbaşkanı “Bu yeni duvarları biz kendimiz oluşturduk. Bu yeni duvarları ancak biz kendimiz yıkabiliriz” dedi.
Cumhurbaşkanı Steinmeier, “Gelin bu yeni duvarları yıkalım!” çağrısında bulundu.
Almanya Başbakanı Angela Merkel de öyle.
Merkel, insanları dışlayan, özgürlüğü sınırlayan duvarların, ne kadar yüksek, ne kadar geniş olursa olsun, yıkılmayacak duvarlar olmadığının altını çizdi.
Berlin Eyalet Başbakanı Michael Müller de, kin duvarları örülmesine kesinlikle izin verilmemesi gerektiğini söyledi.
*
İnsanların duvarlardan neler çektiğini Alman halkı çok iyi bilir.
İşte bu yüzden, ülkede yaşayan herkes -yerlisi, göçmeni, göçmen kökenlisi, yabancısı- hepimiz el ele verip, özellikle de kafalarda ‘yeni duvarlar’ oluşmasına izin vermemeliyiz.