Oluşturulma Tarihi: Kasım 20, 2015 09:50
Bugünkü yazımı, Almanya’da fiziksel bakıma muhtaç olan 2.7 milyon insanı yakından ilgilendiren bakım sigortasında köklü değişikliklere yol açacak II. Bakımı Güçlendirme Kanunu’na ayırmak istiyorum.
Almanya Parlamentosu’nda 13.11.2015’teki oturumunda oylanarak kabul edilen, birinci aşaması 1.1.2016’da, ikinci aşaması da 1.1.2017’de uygulamaya konulacak olan iki aşamalı II. Bakımı Güçlendirme Kanunu’nun getireceği yenilikler şöyle özetlenebilir: Daha çok para, daha çok eşitlik ve daha az bürokrasi.
Bakım derecelendirmesinde mevcut olan üç bakım kademesi yerine beş bakım derecesi geçecek. Sahip olunan hakların geriye dönük kötüleştirilmemesini öngören yeni kanuna göre, bakıma muhtaç olanlar yeni sınıflandırmaya geçerken bir basamak yükseltilecek ve bir üst kademeye çıkacaklar. Örneğin halihazırda bakım kademesi bire tabi olanlar, yeni sisteme göre, bir basamak çıkıp bakım derecesi 2’ye tabi olacak. Günlük yaşamda algılama sorunu yaşayanlar, yani demans (halk arasında bunama hastalığı olarak biliniyor) hastaları ise bakım kademeleri iki basamak artırılacak. Örneğin bakım kademesi ikiye tabi olan demanslı bir yaşlı/hasta yeni sistemde bakım kademesi 4’e girecek. Buna göre de, bakıma muhtaç olanlar daha fazla yardım imkanlarından faydalanabilecekler. Bu amaçla, bakım sigortası bütçesi için ek olarak 21 milyon Euro’luk ek kaynak sağlandı.
BAKIMA YENİ TANIMYeni kanunla birlikte, bakıma muhtaçlık kavramı yeniden tanımlandı. Buna göre, somatik kaynaklı hastalık sonucu oluşan fiziksel yetersizliğin dışında, zihinsel engellilik, alzheimer veya parkinson gibi hastalıklar sonucu gündelik hayata ilişkin algılama sorunu yaşayanlar da, bakıma muhtaçlık kapsamına alındı.
Bu bağlamda, bakıma muhtaçlık kavramına giren engellilik durumları arttığı için, halihazırda mevcut olan üç kademe yerine beş dereceye göre bakıma muhatçlık sınıflandırılacak. Bakım sigortası tarafından görevlendirilen bilirkişilerin yapacağı bakıma muhtaçlık derecelendirmesinde, sadece fiziksel engeller değil, zihinsel ve psikolojik rahatsızlıklar da, eşit şekilde dikkate alınacak. Yeni derecelendirme sisteminde, kişinin gündelik hayatta neleri yapamayacağından ziyade, kişinin sahip olduğu hareket kabiliyetinin yanı sıra gündelik hayatın altı alanında neleri kendisinin yapabildiğine bakılacak. Tüm bu değerlendirmelerin sonucunda kişiye ihtiyaç duyduğu bakım derecesi verilecek.
II. Bakımı Güçlendirme Kanunu’nun ikinci ayağını oluşturan, yeni bakıma muhtaçlık tanımı ve bununla birlikte geliştirilen yeni derecelendirme sistemi, 1.1.2017’de uygulamaya konulacak.
EN ÖNEMLİ YENİLİKLER
Ama şimdi, Almanya’da 2.7 milyon bakıma muhtaç kişiyi yakından ilgilendiren ve 1.1.2016’da uygulamaya konulacak en önemli yenilikleri özetle sıralayalım:
- Bu yılın başında yaşlı bakımı için ayrılan parasal yardıma yapılan artış, 1.1.2016’dan itibaren de sürecek. II. Bakımı Güçlendirme Kanunu’nun ikinci bölümünün yürürlüğe gireceği 1.1.2017’den itibaren, 1.2 milyar Euro daha kaynak yaratılarak bakım sigortasına ayrılacak bütçe 5 milyar Euro’ya yükseltilecek.
- Bakıma muhtaç yakınına bakan aile fertlerine veya özel bakıcıya yapılacak parasal destek artırılacak ve bakıma muhtaç kişinin ihtiyaçlarına göre belirlenecek (artış miktarları için alttaki tabloya bakınız). Ayrıca bakım yapan aile ferdi adına bakım sigortası tarafından yatırılacak emeklilik prim miktarı da yükseltilecek.
- 1.1.2017’den itibaren, bakımevinde kalanlardan bakım derecesi 2 ile 5 arasında olanlardan eşit miktarda katkı payı alınacak. Söz konusu katkı payı, kişinin bakım derecesi artsa bile aynı kalacak.
- Çalışanların aylığından/maaşından bakım sigortasına yapılan prim kesintisi 1.1.2017’den itibaren yüzde 0.2 artırılarak yüzde 2.55’e (çocuğu olanlar) veya yüzde 2.8’e (çocuksuz olanlar) yükseltilecek.
- Sadece bakıma muhtaç kişiler değil, aynı zamanda ailelerine dönük danışmanlık hizmetinin kapsamı da genişletilecek.
- Bakımevindeki yaşlılara yönelik tıbbi bakım iyileştirilecek. Bakımevleri için, aile ve uzman hekimler ile diş doktorlarıyla özel işbirliği anlaşmaları yapma mükellefiyeti getirilecek.
- Bakıma muhtaç kişilere yönelik rehabilitasyon imkanları artırmak amacıyla, bakım sigortası ile MDK adı verilen sağlık bilirkişi kuruluşu arasında özel çalışma yapılacak.
- Bakım sektöründeki kalite kontrol, hizmet kalitesinin ölçümü ve bakım alanında hizmet kalite standardının devamlılığı için bilimsel çalışmalar yapılacak. Mevcut Bakım-TÜV adlı kalite kontrol sistemi tarihe karışacak.
- Gerek gezici bakım servisleri gerekse bakım evlerinde yapılması zorunlu olan, ancak pratikte zaman alan dokümantasyon işlemi en asgari düzeye indirilecek. Bürokratik işlemler azaltmak suretiyle, fiziki bakıma daha çok zaman ayrılabilecek.
İsteğe bağlı prim süresi sigorta başlangıcı sayılır mı
Serkan – Almanya
Almanya’da öğrenci olarak sigortalı işe başladığınız tarihte 18 yaşını tamamlamış olmanıza rağmen, bu süre için adınıza prim yatmadığı için, siz daha sonra bu dönem için geriye dönük isteğe bağlı olarak bir aylık sigorta primi yatırmışsınız. Şimdi ise söz konusu olan bu sigorta başlangıcın Türkiye’de de iş başlangıcı olarak kabul edilip edilmediğini soruyorsunuz. İsteğe bağlı prim ödeme süreleri de, 29.09.2014’te yayınlanan 2014/27 sayılı genelge uyarınca, SGK tarafından dikkate alınıyor ve sigorta başlangıcı olarak kabul ediliyor.