Güncelleme Tarihi:
ZÜRİH’te faaliyet gösteren Jeoarkeolog ve Luwian Araştırmalar Vakfı Başkanı Dr. Eberhard Zangger ile arkeoastronom Dr. Rita Gautschy, Yazılıkaya Açıkhava Tapınağı’yla ilgili araştırmalarının sonucunu kamuoyuna açıkladılar. Dr. Zangger ve Dr. Gautschy, tapınağın sırrının bugün de kusursuz çalışan dev bir zaman makinesi olduğunu vurguladı.
Araştırma sonucunu Zürih’te kamuoyuna açıklayan iki arkeoloğun araştırmasında şöyle denildi: “Kayalara yontulmuş figürler, tapınağın, güneş, ay ve gezegenlerin gözlemlendiği, olasılıkla rahiplerin gökyüzündeki hareketlerin kaydını tuttuğu, notlarını arşivledikleri bir yer olduğunu gösteriyor. Hititler, Yazılıkaya Açıkhava Tapınağı’nı önemli astronomik tarihleri şaşmaz doğrulukla gösteren bir açık hava takvimi ve saati gibi kullanmışlar. Ve aynı takvim bugün bile şaşmaksızın çalışıyor.”
TÖREN ALAYI GİBİ
Dr. Eberhard Zangger konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Hitit krallığının yıkılışından (yaklaşık M.Ö. 1190) birkaç on yıl önce, Büyük Hitit Kralı’nın taş ustaları Yazılıkaya’daki kaya kütlesinin iki doğal avlusuna (A ve B odaları) doksandan fazla kişi, hayvan ve mitolojik figürün rölyeflerini yonttular. A odasında aynı hatta dizilmiş rölyeflerdeki figürler Hitit tanrılarının tören alayı gibi görünmektedir. Bu figürlerin tanrı olduklarına kuşku yoktur, çoğunun üstünde Luvi hiyeroglifleri ile tanrı adları yazılıdır. Figürler arasında, başlarının üzerine kaldırdıkları kollarıyla bir kase taşıyan iki öküz-adam gibi, mitolojik yaratık ve canavarlar da bulunmaktadır. Charles Texier’in rölyeflere dair çizimleri yayınlandıklarında Avrupa’da heyecan yarattılar, çünkü kimse İç Anadolu’dan böylesi özgün bir sanat beklemiyordu.”
‘GERÇEK İŞLEVİ ANLAŞILAMADI’
“Bulgular, eski Yunan, Mısır ya da Mezopotomya sanatına dair bilinenlerden farklıydı. Tapınağın gizemli havası biraz da yüzyıllar boyunca Hitit krallarının, aileleri ve toplumun ileri gelenleri ile burada bir araya gelmesi ve özel bayramları burada kutlamasından kaynaklanmaktadır. Odaların gizli konumları, mekanın Hitit dini için sahip olduğu önem ve zamanın en önemli tanrılarının tasvirlerinin tapınakta yer alması, bu büyülü atmosfere katkıda bulunmaktadır. Yazılıkaya, arkeoloji açısından da çözülmesi gereken bir bulmaca olarak görülebilir, çünkü tapınağın gerçek işlevi hiçbir zaman tümüyle anlaşılamadı. Hitit panteonunun bu tören alayını yorumlamak için sayısız deneme yapılmış olsa da Yazılıkaya neredeyse iki yüzyıldır gizemini korumaktadır.”