Güncelleme Tarihi:
FRANKFURT yakınlarındaki Dietzenbach’taki kültür merkezi Capitol’da gerçekleştirilen konserde, çoğu Türkiye’de başladıkları müzik eğitimlerini yüksek lisans gibi programlarla derinleştirmek üzere Almanya’da sürdüren genç sanatçıların oluşturduğu orkestra ve Türkiye’nin yetiştirdiği başarılı piyanistlerden H. Umut Asil uzun süre ayakta alkışlandı. Frankfurt ve çevresindeki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve Alman konuklardan oluşan davetliler, çağdaş Türkiye’nin en önemli yıl dönümünü büyük bölümü Türk Halk Müziği’nden uyarlanmış sevilen eserleri dinleyerek kutladılar.
Misafirler, konser öncesinde kültür merkezinin girişinde açılan ‘Hürriyet Tanıklığında Türkiye’den Göçün 60’ıncı Yılı’ sergisini gezme fırsatı buldu. Frankfurt Başkonsolosu Erdem Tunçer’in ev sahipliğinde gerçekleşen kutlamaya Hessen Eyalet Meclisi Başkan Yardımcısı Jörg-Uwe Hahn, eyalet milletvekilleri Turgut Yüksel, İsmail Tipi ve Taylan Burcu, Heusenstamm Belediye Başkanı Halil Öztaş, Frankfurt Büyükşehir Belediyesi İl Genel Meclisi Başkanı Hilime Arslaner ve ressam Mehmet Güler ile geçen yıl Hanau’daki terör saldırısında yaşamını yitirenlerin yakınları ve avukatları da katıldı.
SAYGI DURUŞUYLA BAŞLADI
Tören, şehitler için saygı duruşu ve ardından genç sanatçılar Ülke Irmak (keman), Kutay Elmalı (kontrbas), Ece Nur Özer ve Beliz Ermiş (fagot), Sezen Karakaş ve Utku Asan’dan (piyano) oluşan orkestranın Türkiye, Almanya ve Avrupa Birliği marşlarını icrasıyla başladı. Ayakta dinlenen İstiklal Marşı ile Almanya Ulusal Marşı ve büyük besteci Beethoven’ın 9’ncu senfonisinin ‘Neşeye Övgü’ bölümünden uyarlanan Avrupa Birliği Marşı’ndan sonra, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kutlama mesajı okundu, Başkonsolos Tunçer ve Eyalet Meclisi Başkan Yardımcısı Hahn’ın konuşmalarıyla devam etti.
‘HAYATIN TÜM ALANLARI ETKİLENDİ’
Konuşmasında, Türk-Alman ilişkilerinin sürekliliğine işaret eden Başkonsolos Tunçer, zaman zaman görüş farklılıklarının yaşanabileceğini, ancak asıl olanın iki ülke arasındaki ilişkileri geliştirmek olduğunu vurguladı. Türkiye’den Almanya’ya 60 yıl önce başlayan iş gücü göçünün zamanla hayatın tüm alanlarını etkileyen ‘muazzam bir derinlik’ kazandırdığını kaydeden Tunçer, Almanya’ya göç eden vatandaşlarımızın bu ülkenin kültürel zenginliğine katkıda bulunduğuna işaret etti, ardından da bu zenginliği gölgeleyen ırkçılığa değindi. Bugüne kadar 50’den fazla vatandaşımızın aşırı sağcı terör saldırıları sonucu yaşamını yitirdiğini hatırlatan Tunçer, “Yaşasın Cumhuriyet, Yaşasın Türk-Alman dostluğu” sözleriyle konuşmasıyla sözlerini bitirdi. Eyalet Meclis Başkan Yardımcısı Hahn da Cumhuriyet Bayramı’nı kutladı ve birbirimizi daha iyi anlayabilmemiz için sadece kentler arasında değil, hayatın her alanında ‘ortaklık’ların kurulması gerektiğini söyledi.
ANADOLU‘NUN RENKLERİYLE KLASİK MÜZİK
İki bölümden oluşan ‘Cumhuriyet Bayramı Konseri’nde ağırlıkla Türkiye’den sevilen halk türküleri, marşlardan uyarlanmış eserler altı genç sanatçı tarafından icra edildi. Mozart’ın en sevilen eserlerinden ‘40’ıncı Senfoni’yle başlayan konserde ‘İzmir’in Kavakları’, ‘Katibim’, ‘Ankara’nın Taşına Bak’ ve ‘Memleketim’ gibi şarkı ve türkülerle, ‘10’uncu Yıl Marşı’yla coşan dinleyiciler, özellikle marşlara katılarak salonu dev bir koroya dönüştürdüler. İkinci bölüm de piyanist H. Umut Asil’in solo konseriydi. Ahmet Adnan Saygun, Cemal Reşit Rey ve Ulvi Cemal Erkin gibi klasik müziğin ustalarının yanı sıra Aşık Veysel’i de ihmal etmeyen Asil’in icra ettiği eserlerden biri de (Yolculuk) kendi imzasını taşıyordu.
HÜRRİYET TANIKLIĞINDA GÖÇ
Türkiye Cumhuriyeti’nin 98’nci kuruluş yıl dönümüne denk gelen bayram kutlamasında aynı zamanda Türkiye’den Almanya’ya göçün 60’ıncı yıl dönümüne denk geliyor. Kutlamanın gerçekleştirildiği salonda ‘Hürriyet Tanıklığında Türkiye’den Göçün 60’ıncı Yılı’ sergisi açıldı. Göçün 50’nci yılı dolayısıyla hazırlanan ve başta başkent Berlin olmak üzere Almanya’nın çeşitli kentlerini ziyaret eden serginin 60’ıncı yıl vesilesiyle geliştirilmiş hali böylece ilk kez sergilenmiş oldu. 1961’den bu yana Türklerin Almanya’da geçirdiği her yılı temsilen bir gazete sayfasının ve o yıllara ilişkin görsel malzemelerden oluşan sergi, davetlilerin büyük ilgisini çekti. Ziyaretçilerin bir bölümü sergiyi oluşturan 70’e yakın afişi birer birer inceleyip öne çıkarılmış haberleri hatırlayıp, beraberlerindekilere olaylara ilişkin anılarını paylaşırken, bir bölümü de kendileri için önemli yıllara, örneğin doğum yıllarına tekabül eden afişler önünde fotoğraflar çektirerek göçün 60’ıncı yılından kişisel anılarla ayrıldılar.