Yaşam mı, özgürlük mü?

Güncelleme Tarihi:

Yaşam mı, özgürlük mü
Oluşturulma Tarihi: Nisan 15, 2020 10:06

DÜNYAYI kasıp kavuran, insanları tedirgin eden ve şimdiye kadar 120 binden fazla insanının ölümüne yol açan koronavirüs belası yüzünden Almanya’da da kiliselerde ve sinagoglarda halka açık dini ayinlerin yapılması, camilerde toplu namaz kılınması yasaklandı.

Haberin Devamı

Yaşam mı, özgürlük mü
Hem de Alman Anayasası’nın 4’üncü maddesinde “Din ve vicdan özgürlüğü ile din ve dünyevi inanç özgürlüğüne dokunulamaz. Dinin rahatsız edilmeden uygulanması güvence altındadır” denildiği halde. 
İşte uygulamaya konulan yasağın Anayasa’nın bu maddesiyle bağdaşmadığından hareket eden Katolik bir din adamı, toplu ayin yasağının kaldırılması için Berlin İdari Mahkemesi’ne başvurdu.
Mahkeme bu başvuruyu geri çevirdi.
Berlin Eyalet Yüksek Mahkemesi de, İdari Mahkeme’nin kararını onayladı.
Gerekçe: İnsanların kendilerinin ve başkalarının yaşamlarını tehlikeye atma riski yüksek.
“Ben din özgürlüğümüzün kısıtlandığını hissediyorum” diyen Münihli bir avukat da Bavyera Yüksek İdari Mahkemesi’ne başvurdu.
Mahkeme bu başvuruyu geri çevirdi.
Gerekçe: İnsanların kendilerinin ve başkalarının yaşamlarını tehlikeye atma riski yüksek.
Hessen eyalet hükümetinin kiliselerde, sinagoglarda toplu ayin yapılmasını, camilerde toplu namaz kılınmasını yasaklamasını, Katolik bir Hessenli, “Birlikte Paskalya Yortusu kutlamak, bizim inancımızın vazgeçilmezlerindedir” diyerek Federal Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı.
Federal Anayasa Mahkemesi bu başvuruyu geri çevirdi.
Gerekçede, yasak uygulamasının “Din özgürlüğüne büyük ölçüde müdahale” olduğunun altı çizildi.
Ancak, “İnananların ve diğer insanlarının yaşam ve sağlıklarının koruması için böyle bir uygulama adildir” denildi.
Yani bir yerde, “Önce yaşam, önce sağlık, sonra da özgürlük” denildi.
*
Evet...
Hıristiyan aleminin en kutsal bayramlarından biri olarak bilinen Paskalya Yortusu geride kaldı.
İsa Peygamber’in çarmıha gerildikten üç gün sonra dirildiğine inanıldığı için Katolik ve Protestanların her yıl nisan ayında kutladıkları Kıyam Yortusu ve Diriliş Günü olarak da bilinen Paskalya Yortusu, birçok ülkede olduğu gibi Almanya’da da bu yıl kiliselerde toplu ayinlerle kutlanmadı.
Vatikan’da da öyle.
Katolik aleminin ruhani lideri Papa Françesko, bu yıl koronavirüs yüzünden Aziz Peter Bazilikası’nda Paskalya ayinini cemaatsiz düzenledi.
Bu ayin, televizyonda ve sosyal medyada canlı yayınlandı.
Daha önceki yıllarda St. Peter Bazilikası’nın balkonuna çıkıp Peter Meydanı’nı dolduran binlerce insana hitap eden Papa Françesko, haklı olarak, “Önce insan sağlığı” dedi.
Papa Françesko, koronavirüs yüzünden yaşamını yitirenler için dua etti.
Hastalananlara acil şifalar diledi.
Avrupalılara bu zor günlerde dayanışma çağrısında bulundu.
Fakir ülke halklarına yardım edilmesini ve borçlarının silinmesini istedi.
Türkiye de dahil birçok ülkede medya, cemaatsiz ayin için “Bu bir ilkti” dedi.
Ama bu bir ilk değildi.
1941 yılında İkinci Dünya Savaşı yüzünden Papa 12’inci Pius, Paskalya ayinini özel kütüphanesinde cemaatsiz düzenledi.
O zamanlar televizyon olmadığı için bu ayin radyodan yayınlandı.
Bu yıl Paskalya günlerinde dramatik sahneler de yaşandı.
Genelde bir ‘aile bayramı’ olarak bilinen Paskalya Yortusu, bu yıl ‘çekirdek aile’ içinde kutlandı.
Anne-babalardan, büyük anneler ve büyük babalardan uzak duruldu.
Küçük bir kız çoçuğunun 80’li yaşlardaki dedesinin doğum gününü ve Paskalya Yortusu’nu, oturduğu binanın kapısının önüne çiçek bırakarak kutlaması ve “Seni seviyorum” demesi, dedesinin de ona balkondan çikolatadan yapılan Paskalya tavşanları atmasının televizyon ekranlarına yansıması yürekleri dağladı.
Üniversite yıllarından beri tanıdığım ve Bochum’da yaşayan bir arkadaşımın eşi telefonda, “Oğlum, gelinim ve torunlarımı ziyarete gittim. Ama evlerine girmeye korktum. Paskalya hediyelerini evin önündeki otomobillerinin üzerine bıraktım. Bana balkondan ‘Seni seviyoruz’ diye seslendiler. Çok duygulandım, gözlerim yaşardı. Ağlamamak için kendimi zorladım. Ama otomobile binip eve dönerken hıçkıra hıçkıra ağladım” dedi.
Umarız bu hüzün dolu zor günleri hepimiz kazasız belasız ve en kısa zamanda atlatırız.

BAKMADAN GEÇME!