Güncelleme Tarihi:
İki çocuk annesi Tuğba Tüccar komşusu Fikret Dede ile 16 Ocak 2010’da Gayrettepe’deki Asayiş Şube Müdürlüğü’ne gelerek kayıp başvurusunda bulundu. Tüccar, altı gündür evine uğramayan eşi Ahmet Tüccar’dan haber alamadığını, telefonunun kapalı olması nedeniyle kendisine ulaşamadığını ve hayatından şüphe ettiğini Kayıp Şahıslar Büro Amirliği’nde anlattı. Bu sırada büro amiri, “Tamam, önce size bir çay ikram edelim” dedi. Hizmetli rolünde odaya giren sivil Kayıp Şahıslar Bürosu (KŞP) dedektifi misafirlere çay ikram etti. Bu sırada Tuğba Tüccar, yanındaki komşusunu işaret ederek “Fikret şeker kullanmaz” dedi. Bunun üzerine poliste ikili arasında bir ilişki olabileceği şüphesi doğdu.
El ele gelmişler
Görevlendirilen iki dedektif, 100 metre ilerideki MOBESE kayıtlarından Tüccar ve Dede’nin İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne el ele geldiklerini, giriş bölümüne yaklaştıklarında da uzaklaştıklarınıtespit etti. Dedektifler, ertesi gün savcılık ve mahkeme kararıyla ikilinin telefon kayıtlarını incelemeye başladı.
Arnavutköy’den gelen ihbar üzerine Cinayet Büro dedektifleri, 30 Ocak 2010’da ormanlık alanda kaba etleri yabani hayvanlar tarafından yenilerek parçalanmış, iskelet halinde kimliği belirsiz bir ceset buldu. 23 günlük otopsi sonucunda cesedin DNA testleriyle Ahmet Tüccar’a ait olduğu saptandı. Raporda, adamın silahla vurulduğu ve beyin kanamsı geçirdiği tespit edildi.
İntihar etti
Bu sırada Tüccar ile Dede’nin iletişim kayıtlarını inceleyen polis önce ilişkiye dair kesin delil elde etti. Ardından da Dede’nin, sevgilisi Tuğba Tüccar ile üstkat komşusu Yunus arasında ilişki olduğunu düşünmesi sonucu yaşanan tartışma kayıtları cinayeti kesinleştirdi. Tehdit dolu iletişim kayıtları sonucu Tüccar ve Dede hakkında “gözetim kararı” verildi. Haklarında dava açıldı ve yargılama 2 yıl sürdü. Mahkeme sevgililere müebbet hapis cezası verdi.
Bu süreçte Yargıtay 1. Ceza Dairesi yerel mahkemenin verdiği kararı değerlendirdi ve bozdu. Davanın diğer sanığı Fikret Dede’nin ise 25 Şubat 2014 tarihindeki hükümden sonra intihar ettiği bu nedenle hakkındaki kararın düşürülmesi gerektiği belirtildi. Dava yerel mahkemesi olan Bakırköy 9. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
Dinlemeye takılan konuşma
Milliyet'ten Esra Alus'un haberine göre, Fikret Dede’nin Ahmet Tücar’ı öldürmesinin ardından sevgilisi Tuğba Tüccar ile üst kat komşusu Yunus arasında ilişki olduğunu düşünmesi sonucu tartışma yaşandığı dinlemeye takıldı.
O konuşma dosyaya şöyle girdi:
F.D.: Senin hayatın artık benim dudağımdan çıkacak iki kelimeye bağlı tamam mı? Seni yanında götürmeyen Fikret’in .... tamam mı? Sen bugün Yunus ile olan olaylarını inkâr ettin değil mi?
T.T.: Hı, hı. Olmayan şeyleri evet.
F.D.: Tuğba ben ne alırsam sen de onu alacaksın. Bugünden sonra sana acıyan Fikret’in ... tamam mı? Sen git bugün Yunus ile bol bol öpüş. Aklından çıkartma! Kim yaptırdı Tuğba kim?
T.T.: Neyi?
F.D.: Ahmet’i. Bak gör Fikret’in sana neler yapacak? Bakalım o zaman seni Yunus kurtarabilecek mi?
T.T.: Hı, hı.
F.D.: Sen yaptırdın, ben yaptım tamam mı? Beraber yaptık tamam mı? Ben ne alırsam sen de onu alacaksın. Yapmayan Fikret’in .... tamam mı? 15 seneyi göz önüne al.
T.T.: Tamam.
Yargıtay’ın bozma ilamı
“Sanık Tuğba ile maktul Ahmet 10 yıllık evlidirler. Sanık Tuğba bir süredir diğer sanık olan komşuları Fikret ile duygusal ilişki yaşamaktadır. Olaydan önceki gece maktulün göndereni anlamayacağını ancak Tuğba’nın gönderenin kim olduğunu bildiği bir mesaj gelince, karı koca tartışırlar. Maktül eşi Tuğba’yı darp etmiş, boynunu sıktığından, Tuğba’nın boynunda morluklar oluşmuştur. Daha sonra karı koca barışmışlar. Birlikte komşuları sanık Fikret ve eşine kahvaltıya gitmişlerdir. Duygusal ilişki yaşadığı kadının dövüldüğünü anlayan sanık Fikret’in maktüle karşı hırslandığı, o gün öğleden sonra saat 14.00’te ormanlık alana giderek içki içmeye ikna ettiği, ormanlık alanda birlikte içki içmeye başladıkları, ilerleyen saatlerde, ele geçmeyen ruhsatsız tabanca ile ateş ederek Ahmet’i öldürdüğü, olayda sanık Tuğba’nın sanık Fikret’i eşi Ahmet’i öldürme suçuna azmettirdiğine ya da sanık Fikret ile fikir ve irade birliği içinde hareket ettiğine veya yardımda bulunduğuna dair şüpheden uzak kesin inandırıcı kanıt bulunmadığı anlaşıldığı halde sanık Tuğba’nın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. Tutukluluk süresine göre sanık Tuğba Tüccar’ın derhal salıverilmesine.” (MİLLİYET)