Güncelleme Tarihi:
“YABANCI uyruklu insanlara seçme ve seçilme hakkının tanınması konusunda çalışacağım. Yabancı kökenli insanlara gür bir ses vermek istiyorum, onların Meclis’teki gür sesi olmak istiyorum. Onların sıkıntıları, istek ve arzularını dile getirmek istiyorum. Senelerce bu toplumun bir parçası olan, vergisini veren ve çalışan insanlarımız Avrupa Birliği ülkesinin vatandaşı olmadıkları için seçimlere katılamıyor ve seçilemiyor. Gelir seviyesi farklı olan aileler arasında uçurum büyüyor ve bu durum özellikle çocukların eğitim hayatlarına yansıyor.”
‘IRKÇILIK 30 YILDIR DEVAM EDİYOR’
Yaşadığı bölgede artan ırkçılık olaylarına da değinen İnak, açıklamalarını şunları söyledi: “Irkçılık Almanya’da genel bir problem. Maalesef, 30 yıl önce Türklerin yaşadığı binalar kundaklanırken 30 yıl sonrasına bakıyoruz yine Türklerin yaşadığı binalar kundaklanıyor. Bu bize 30 sene içinde ırkçılık problemiyle ilgili çok fazla bir şeyin değişmediğini gösteriyor. Bunların hepsine çözüm bulmak ve dile getirmek istiyoruz. Mizah ve esprili bir dille siyaset yapmak istiyoruz. Esprili dil zaten bizim partimizin genel görüşünde var. Bu dil partimizin siyaset dilidir. Esprili ve mizahi bir dil kullanıyoruz. Örneğin diğer partiler verdikleri sözü tutmadıklarında esprili bir yöntemle bu durumu vurguluyoruz. Ben de bu dili tercih edeceğim.”