Wüst’e de Müslümanlara da haksızlık

Güncelleme Tarihi:

Wüst’e de Müslümanlara da haksızlık
Oluşturulma Tarihi: Nisan 03, 2023 11:44

Kuzey Ren Vestfalya (KRV) Eyalet Başbakanı Hendrik Wüst, geçen hafta salı akşamı Başbakanlık’ta mübarek Ramazan ayı vesilesiyle bir iftar yemeği verdi. Hıristiyan Demokrat Birlik Partili (CDU) Wüst, Müslümanların yanı sıra Katolik ve Protestan Kiliseleri, Yahudi Cemaati ve başka dinden temsilciler ile farklı partilerden politikacıları da davet ederek, iftar sofrasında buluşturdu. Amaç, kendi eyaleti KRV’de (NRW) ve Almanya’da yaşayan Müslümanların bu kutsal ayına önem verdiklerini, saygı gösterdiklerini sergilemek, diyaloğu pekiştirmekti.

Haberin Devamı

Wüst’e de Müslümanlara da haksızlık
TABİİ kendisinden önceki eyalet başbakanlarının başlattığı bu geleneği sürdürmek de.
İftara, Almanya genelinde ve KRV’de faaliyet gösteren Müslüman çatı örgütlerin temsilcileri davetliydi.
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB), Avrupa Türk İslam Kültür Dernekleri Birliği (ATIB), İslam Toplumu Milli Görüş (IGMG), Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi (ZMD) gibi çatı örgütlerin temsilcileri de davetliler arasındaydı.
Bundan daha doğal bir şey olamazdı...
Çünkü bunların hepsi de Almanya’da yaşayan Müslümanların oluşturduğu ve onları temsil eden en büyük çatı örgütlerinin başında gelmektedir.
Aynı çatı örgütlerinin temsilcileri, Hendrik Wüst’ten önce KRV Eyalet Başbakanı olarak görev yapan CDU’lu Armin Laschet ve SPD’li Hannelore Kraft tarafından da iftara davet edilmişlerdi.
Yani ‘iftar davetlileri listesi’ yeni değildi.
*
Almanya’da bazı gazeteler, Wüst’e ateş püskürdü.
“ZMD bünyesinde Hamburg İslam Merkezi gibi İran’daki diktatörlere destek veren ve Yahudi düşmanlığı yapan aşırı İslamcı örgütler de var” diyerek, böyle bir çatı örgütünün Başbakan’ın iftar sofrasında temsil edilmesini eleştirdiler.
Aynı gazeteler, DİTİB’in, ATİB’in ve IGMG’nin “Erdoğan’ın Almanya’ya uzanan kolu” olduğunu yazıp, Wüst’ü bu örgütlerin temsilcilerine geniş kapsamlı bir ‘diyalog platformu’ olanağı sunmakla suçladılar.
Hatta, ATİB’in Almanya’da ‘Graue Wölfe’ (Bozkurtlar) olarak bilinen Ülkücüler, Türk Federasyonu ile iç içe olduğunu yazdılar.
Özellikle de Almanya’daki Türkiye kökenli Müslümanların oluşturduğu en büyük çatı örgütü DİTİB’i, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Genel Başkanı olduğu AK Parti’nin “Almanya’daki sağ kolu” olduğu suçlamasını da yinelediler.
Ve KRW Eyalet Başbakanı Hendrik Wüst’ü ‘yanlış Müslümanlara’ aynı masada yer vermekle suçladılar.

Haberin Devamı

YASALARA UYGUN ŞEKİLDE KURULDU
ZMD de DİTİB de diğer Müslüman çatı örgütleri de Almanya’da geçerli yasalar ışığında kurulmuş ve yasalara saygılı bir biçimde faaliyet gösteren dernek ve cemiyetlerden oluşmaktadır.
Evet...
Daha önce de yazdım.
DİTİB, Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlıdır.
Diyanet İşleri Başkanlığı da Cumhurbaşkanlığı’na.
Ama merkezi Köln’de bulunan DİTİB, 135 derneğin katılımıyla 5 Temmuz 1984 tarihinde Alman Dernekler Yasası’na uygun bir biçimde kurulmuştur.
Amaç, Almanya genelinde kendi bünyesindeki derneklerin faaliyetlerini koordine etmek, dini, sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerle Almanya’daki Türk ve Türkiye kökenli toplumu desteklemektir.
DİTİB, Almanya’nın eski Başbakanı Angela Merkel döneminde hayata geçirilen Almanya İslam Konferansı’na yıllarca aktif katkılarda bulunmuştur.
DİTİB bünyesinde Almanya’da şu anda 857 cami ve 960 dernek bulunmaktadır.

Haberin Devamı

BÜYÜK BÖLÜMÜ ALMAN VATANDAŞI
Evet...
Almanya’da politik sorumluluk taşıyanlar yıllarca bu ülkede yaşayan göçmen kökenlilerin dinleriyle ilgilenmediği için diğer dini kuruluşlar gibi DİTİB’in imamları da Türkiye’den gelmiştir.
DİTİB bünyesindeki camilerde şu anda imam olarak görev yapan, yüksek öğrenimlerini Almanya ve başka Avrupa ülkelerinde tamamlamış 200’e yakın din adamı vardır.
Bunların çok büyük bir bölümü de Alman vatandaşıdır.
Nasıl artık bu ülkede yaşayan Türkler, Türkiye ve başka ülkelerden gelen göçmen kökenliler ‘buralı’ olmuşlarsa, bu imamlar da ‘buralıdır’.
Yani DİTİB’in imamları “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imamları değil, bu ülkede yaşayan, ‘buralı’ Müslümanların imamıdır”.
Almanya’da camilerde hoparlörden ezan okunmasına, Almanya’daki okullarda Müslüman kökenli çocuklara İslam dini dersleri verilmesine karşı çıkan farklı partilerden politikacılar da bazı medya organları da bu gerçeği kabullenip, bu ülkenin Anayasası’ndaki ‘eşitlik ve din özgürlüğü’ ilkelerine saygılı davranmalıdır.
Wüst’e de Müslümanlara da başkalarına da yapılan bu ve benzer haksızlıklardan da çamur atmalardan da vazgeçmeliler.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!