Güncelleme Tarihi:
Abdurrahman Akyüz, bugüne kadar elde edilen başarıların olimpiyatlarda en çok madalyanın wushudan geleceğinin göstergesi olduğunu söyledi. Wushunun olimpiyatlarda yer almasının ardından en az 5'i altın 10 madalya kazanılabileceğini dile getiren Akyüz, “Wushu altın yumurtlayan bir tavuktur. Altın yumurtlayan tavuğu kesmemek lazım” değerlendirmesini yaptı.
Çin'de yapılan Dünya Gençler Wushu Şampiyonası'na 19 sporcuyla katıldıklarını ve 12 madalya kazandıklarını söyledi. Gençlerde başarı yakalamalarının Türkiye'nin bu sporda dünyanın sayılı ülkeleri arasına gireceğinin göstergesi olduğunu belirten başkan Akyüz, şöyle devam etti:
“Çin'deki şampiyonada alınan bu başarı gerçekten aylarca konuşulsa yine azdır. Biz bunu Türkiye'nin gündeminden hiçbir zaman düşürmek istemiyoruz. Özellikle bu sporun vatanı olan Çin'de altın madalyalar alıyorsunuz, İstiklal Marşımızı çaldırıyorsunuz, bu gerçekten ülkemiz adına önemli bir başarı. Toplam 12 madalya aldık. 4 altın, 2 gümüş ve 6 bronz madalya elde ettik.”
Bu branşta sporcuların hem gençlerde, hem de büyüklerde yarışabildiğine dikkati çeken Akyüz, “Elif Akyüz'ün başarısı sıradan bir başarı değildir. Bir sporcu hem gençlerde, hem de büyüklerde yarışabiliyor. Bu da sadece wushu sporunda olabiliyor” dedi.
Ailesi Çin'de yaşıyor
Wushu sporu için kendi ailesini feda ettiğini ifade eden Akyüz, “Benim ailem ve çocuklarım Çin'de yaşıyor. Zeynep Makbule Akyüz, Elif Akyüz ve Necmettin Erbakan Akyüz, bunlar 3 kardeş ve Çin'de yaşıyorlar. Biz ailemizi, çocuklarımızı wushuya feda ettik, seferber ettik. Çocuklarımla gurur duyuyorum” diye konuştu.
Abdurrahman Akyüz, 36 yaşına kadar kendisinin de dünya şampiyonu olmak için ter döktüğünü, ancak başarılı olamadığını ifade ederek, şunları söyledi:
“Türk gençlerinin dünya şampiyonu olması için çalışıyoruz. Türk gençlerinin başarılı olması için Çin'de yaşamalarının lazım olduğunu söylüyorum. Bunu tatbik eden ben ve ailem oldu. Diğer aileleri de bekliyorum. Her türlü desteği de veriyoruz. Çin Milli Takımı ile kamp yapıyorlar. Çin'den hocalar da getirdik. Bizim oraya gidip verim almamız daha iyi olur.”
“Wushu gerçek ata sporudur”
Wushu Federasyonu Başkanı Abdurrahman Akyüz, wushunun tüm insanlığın ortak malı olduğunu belirterek, “Güreş her ne kadar bizim ata sporumuz ise wushu bizim gerçek ata sporumuzdur” dedi.
Esnekliği, estetiği ve sağlık açısından faydalarıyla wushunun diğer sporlardan çok farklı olduğunu dile getiren Akyüz, şunları kaydetti:
“Dünyanın 18 ülkesinde sağlık sektöründe tedavi amaçlı kullanılan yegane spor wushudur. Wushu insanlığın ata sporudur. Türk milleti Orta Asya'dan gelmiştir. Çinliler bu sporu bizden öğrenmiş olabilirler. Çok rahatlıkla wushu bizim ata sporumuz diyebiliriz. Çinlilere haksızlık yapmayalım, onların da ata sporudur.”
“Sporda Çin modeli örnek alınmalı”
Abdurrahman Akyüz, Türkiye'nin spora önem veren bir ülke olduğunu belirterek, “Spor politikalarında Çin modelini örnek almalıyız” dedi.
Çin'in sporda büyük bir başarı elde eden ülke olduğunu savunan Akyüz, “Onların modelinini alıp, biz de aynı şekilde başarılı olabiliriz. Onların temel sporu wushu, biz de diyoruz ki ilgililere ve yöneticilere, wushuyu temel alın, siz de tüm sporlarda başarılı olun” diye konuştu.
Çin ile işbirliği
Federasyon başkanı Abdurrahman Akyüz, Çinlilerin ve Türklerin dünya wushusuna yön verdiğine dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çinlilerle federasyon olarak anlaşma yaptık. Anlaşma gereği, Türk Milli Takımı Çin'de, Çin Milli Takımı da Türkiye'de kamp yapacak. Wushu üssünün Türkiye'de kurulması lazım. Dünyanın tüm bölgelerinden gelecek wushu gönüllerinin burada eğitim alması gerekli. Bu üs sayesinde Türkiye wushusu zıplar. Üs olarak Ankara ile İstanbul arasında bir yeri düşünüyoruz.”
Göreve geldiklerinden bu yana wushunun bir yerlere geldiğini anlatan Akyüz, “Çin'deki büyük üniversitelerin rektörleri bize destek için Türk üniversiteleriyle işbirliği yaptı. Çalışmalarımızı takdir ediyorlar. Çinlilere de örnek oluyoruz” dedi.
Abdurrahman Akyüz, wushunun okullarda ders olması için Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile görüşmelerin sürdüğünü vurgulayarak, “Konuyla ilgili Milli Eğitim Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı da görüşüyor. Her iki bakanlık konuyu biraz daha detaylı ele alıyor. Sporun gelişmesi eğitimden geçer. Dünyada bu şekilde yapılıyor” diyerek sözlerini tamamladı.