Wulff’a verildi, Schröder’den alındı
Güncelleme Tarihi:
Zaman zaman yazıyorum... İşte yine yazıyorum... Şu ‘bizim Almanları’ anlamak kolay değil. Hem de hiç de kolay değil. Hatta zor. Zaman zaman ise imkânsız.
Eyaletin en yüksek düzeydeki bu ödülünü de Wulff’a Sosyal Demokrat Parti’li (SPD) Eyalet Başbakanı Stephan Weil, çarşamba akşamı verdi.
Weil konuşmasında, Christian Wulff’un Aşağı Saksonya’ya çok önemli katkılarda bulunduğunu vurguladı.
Wulff’un katkılarının izlerinin bugün bile eyalet genelinde hâlâ görüldüğünden övgüyle bahsetti.
Christian Wulff’un bu ödülü daha önceden hak ettiğini ancak pandemi nedeniyle geciktiğini söyledi.
TASARRUF POLİTİKASI UYGULADI
Evet...
Christian Wulff, bu Liyakat Nişanı’nı gerçekten hak etti.
Birkaç kez ayrılıp yeniden evlendiği eşi Bettina Wulff’la birlikte bu ödülü alırken dünyanın en mutlu insanıydı.
2003-2010 yıllarında Aşağı Saksonya Başbakanı olarak görev yapan Wulff, gerçekten eyaletine önemli katkılarda bulundu.
Borç içindeki eyalette tam bir tasarruf politikası uyguladı.
Eğitim sisteminde köklü bir reforma imza attı.
12 yıl eğitimden sonra merkezi lise diploması alınması yolunu açtı.
Almanya genelinde ilk kez Türkiye kökenli ve Müslüman Aygül Özkan’a Aşağı Saksonya Sosyal, Kadınlar, Aile, Sağlık ve Uyum Bakanı olarak görev verdi.
Aşağı Saksonya eyaletinin Osnabrück kentinde doğan Christian Wulff, 30 Haziran 2010’da Almanya’nın 10’uncu cumhurbaşkanı seçildi.
Aynı yıl “İslam da Almanya’ya aittir” diyerek bu ülkede yaşayan Müslümanların gönlünü kazandı.
Tabii Almanya’da bazı çevreleri de kızdırdı.
Ancak tanıdık bir iş insanından satın aldıkları ev için düşük faizli kredi aldığı, Münih’teki geleneksel ‘Ekim Bayramı’nda eşiyle birlikte yedikleri yemek ve içtikleri biraların parasını bir tanıdığının ödediği, birkaç gün kaldığı otel odasının parasını tanıdık bir film yönetmeninin ödediği suçlamaları artınca “Güven kaybına uğradım” diyerek 5 yıllığına seçildiği halde daha iki yılını bile doldurmadan, 17 Şubat 2012’de istifa edip görevi bıraktı.
Daha sonra ilgili mahkemeler tarafından tüm suçlamalardan aklandı.
2017 yılından beri Almanya Uyum Vakfı Uyum Konseyi Başkanı olarak görev yapan Christian Wulff, Eyalet Başbakanı Stephan Weil’ın da dediği gibi bu ödülü çoktan hak etti.
‘ALIN SİZİN OLSUN’ DEDİ
Aynı Liyakat Nişanı’nı 1990-1998 yıllarında Aşağı Saksonya Başbakanı olarak görev yapan ve sonradan Almanya Başbakanı olan Gerhard Schröder de aldı.
Schröder, eyaletine katkılarından dolayı 1999 yılında Liyakat Nişanı ile ödüllendirildi.
Başbakanlığı bıraktıktan sonra Rusya’nın petrol devi Rosneft ve Kuzey Akım 1-2 doğal gaz boru hattı projeleri yönetiminde aldığı görevleri, Rusya’nın Ukrayna’da sürdürdüğü savaş nedeniyle bırakması istendiği halde, “Hayır” demesine rağmen, Stephan Weil, ‘şimdilik’ Schröder’in Liyakat Nişanı’nın geri alınmasından yana değil.
Başbakan Weil, “Gerhard Schröder, aktif politika yaptığı dönemlerde Aşağı Saksonya ve bizim ülkemiz için çok değerli şeyler yaptı” diyor.
“İyide de kötüde de tarihin arkasında durulmalı” diyor.
Başbakan Weil, Schröder’in ödülüne ‘şimdilik’ dokunmak istemese de eyaletin başkenti Hannover Anakent Belediye Başkanı Türkiye kökenli Belit Onay, 11 Mart’ta bir mektup göndererek, Schröder’den, 2006’da kendisine verilen Hannover fahri hemşeriliğinden feragat etmesini istedi.
Tabii aksi takdirde iptal edileceği tehdidinde de bulundu.
Schröder 4 gün sonra gönderdiği mektubunda Hannover fahri hemşeriliğinden, bir daha geri dönmemek üzere feragat ettiğini yazdı.
Almanya Futbol Federasyonu (DFB) Schröder’in onur üyeliğini iptal etti.
Hannover 96 Futbol Kulübü’nün üyeliğini iptal tehdidi üzerine Schröder “Alın sizin olsun” dedi.
SPD, 1963 yılından beri üyesi olduğu partisinden atmak istiyor Schröder’i.
Göttingen Üniversitesi de verdiği ‘onur doktora unvanını’ geri istiyor.
İşte bu nedenle şu ‘bizim Almanları’ anlamak kolay değil.
Hem de hiç de kolay değil.
Hatta zor.
Zaman zaman ise imkânsız.