Güncelleme Tarihi:
İNSAN PANİK OLUYOR Korku filmini andıran dakikaları Hürriyet’e anlatan Westergaard, torununu salonda bırakıp kapısı zırhlı banyoya gizlendiğini söyledi. Çizer, “Küçük Steffen’i de almayı düşündüm, ama çaresizdim. İnsan panik oluyor” diyerek kendisini savundu. DÖRT yıl önce çizdiği karikatürlerle İslam dünyasını kızdıran ve aldığı ölüm tehditleri nedeniyle o günden beri Danimarka istihbarat teşkilatı PET tarafından çok sıkı korunan Kurt Westergaard önceki gece Arhus şehri yakınlarındaki evinde saldırıya uğradı. Paketlenip mahkeme binasına getirildi Yaralı ele geçen saldırganın davası dün başladı. Westergaard’ın yanısıra bir polis memurunu da öldürmeye çalıştığı iddiasıyla iki kez cinayete teşebbüsten yargılanan saldırgan, ilk duruşmada suçlamaları reddetti. Yüzü kapatılan saldırganın sakallı ve dazlak olduğu bildirildi. Saldırganın Somali’deki aşırı dinci Eşşaab örgütü ve Afrika’nın doğusundaki El Kaide liderleriyle yakın ilişkileri olduğu öne sürülüyor. Zırhlı, kurşun geçirmez banyo * Daha önce yüzlerce ölüm tehdidi alan Westergaard’ın evindeki banyo, acil durumlar için özel olarak düzenlenmişti. Panic Room gibi Filmde Judie Foster’ın canlandırdığı anne, küçük Karikatür krizi nasıl patlamıştı * Hz.Muhammed’e hakaret Danimarka’nın Jyllands Posten Gazetesi’nin, “ifade özgürlüğünü sınamak amacıyla” ilk olarak 30 Eylül 2005’te yayınladığı 12 karikatür arasında en çok tepki çekeni, Hz. Muhammed’i bomba şeklinde bir sarıkla gösteren Kurt Westergaard imzalı karikatürdü.
28 yaşındaki bir Somalili, saat 22.00 sularında elinde bir baltayla Westergaard’ın kapısına dayandı. Kapıyı kırıp içeri girmeye çalışan saldırgan, diğer elinde de bir bıçak sallıyordu. 5 yaşındaki torunu Steffen’ı salonda bırakıp kaçan Westergaard, banyodaki alarm düğmesine basarak polisi çağırdı. Hemen eve gelen polis, dur ihtarına uymayan saldırganı iki kez vurdu. Saldırgan yaralı olarak hastaneye kaldırılırken, bomba uzmanları eve geldi. Bomba robotu ile şüpheli çanta kontrol edildi. Ev eğitimli köpeklerce didik didik arandı. Hürriyet, “Torununu bir teröristle baş başa bıraktığı” iddiasıyla Danimarka basınında eleştirilen Westergaard’a telefonla ulaştı. Evi 24 saat korunmaya başlayan Westergaard şunları söyledi:
Banyoda ölüm gibi 3 dakika
“Saldırgan kötü bir Danca ile ‘seni mutlaka öldüreceğim, kan, intikam’ diye bağırıyordu. Ölüme çok yaklaştım ama kendimi ‘sigorta odası’ dediğimiz banyoya kapatarak kurtuldum. Kapıyı elindeki aletle kırmaya çalışırken polisi alarma geçirdim. Elindeki çekiç miydi, tam hatırlamıyorum. İnsan panik oluyor. Küçük Steffen salonda yalnız kaldı. Ağlıyordu. Çok korkmuştu. Ben de o anda ne yaptığımı bilmiyorum. Salona gidip onu da almayı düşündüm ama o anda çok çaresizdim. Zaten 3 dakika
sonra polis geldi.”
* Çelik kapısı ve kurşun geçirmez camları bulunan banyoda, polisi çağırmaya yarayan özel bir düğme de var.
* Ancak Westergaard, suikast girişimine, yatıya kendisine gelen torunuyla birlikte yakalanacağını düşünmemişti.
* 2002 yapımı gerilim filmi ‘Panic Room’da da, acil durumlarda saklanmaya yarayan ve ABD’de bazı evlerde bulunan bu tür bir “güvenli oda” konu ediliyordu.
çocuğunu da alıp bu odaya sığınarak üç silahlı soyguncudan canlarını kurtarmayı başarıyordu.
* İslam alemi tepkili İslam alemi, Westergaard’ın Peygamber’i resmetmekle kalmayıp, onu terörizmle bağdaştırdığı iddiasıyla ayaklanmıştı. Karikatürlerin “dayanışma” amacıyla Batı’da başka gazetelerde de yayınlanması üzerine Ocak-Şubat 2006 döneminde isyan büyümüştü.
* Danimarka hedef Danimarka’nın Şam ve Beyrut’taki büyükelçilikleri öfkeli protestocular tarafından ateşe verilmiş, Nijerya, Libya ve Pakistan gibi ülkelerde onlarca kişi olaylar sırasında ölmüştü.
* Rasmussen de kızdırmıştı Dönemin Danimarka başbakanı olan ve halen NATO Genel Sekreterliği görevini yürüten Anders Fogh Rasmussen de karikatürler için özür dilemeyi reddetmiş, hatta Türkiye’nin kendisinin İttifak liderliğine muhalefet etmesinin bu tutumdan kaynaklandığı ileri sürülmüştü.