Güncelleme Tarihi:
2005'te N.S. adlı eşinden Türkiye'de boşanan M.Ç. adlı Türk daha sonra 15 yaşındaki oğlunun velayetini İzmir 6. Aile Mahkemesi'nin kararıyla karısının üzerinden kendi üzerine aldı. Bu velayet ile İzmir Başkonsolosluğu'na başvurarak oğluna aile birleşimi çerçevesinde vize talep etti. Ancak bu talep reddedildi. Vize talebi reddedilen Türk, avukatı aracığıyla ret gerekçesini sordu.
Başkonsolosluk gönderdiği ret yazısında Türk hakimlerin çoğu zaman yasaları uygulamadığını bunun yerine yaşadıkları çevredeki ataerkil sosyal norm ve değerlere göre karar verdiğini ileri sürdü. Ret yazısında şöyle denildi:
”Herşeyden önce kadın ve çocuk hakları konusunda Türkiye’deki yasalar uluslararası standartlara uygundur. Ancak bu hakların alt mahkemelerde pratik uygulamasında sorunlar bulunmaktadır. Bir çok yargıç kendilerini bölgede hakim ataerkil sosyal normlardan ve değer yargılardan kurtaramamaktadır. Böylelikle çocuk ve annenin korunması ile ilgili çağdaş yaklaşımlar ataerkil namus kavramından etkilenmiş topluma girmekte zorlanmaktadır. Bu nedenle Alman makamlarından böylesi yaklaşımların kaldı ki bu alınmış olan velayet aktarma davalarının Türk yasalarına da aykırı olduğu açıkken- meşrulaştırılması beklenemez”