Güncelleme Tarihi:
ALMAN Yeşiller Partisi'nin hazırladığı ve Türkler'in vizesiz seyahat etmesini öngören yasa tasarısı, Federal Parlamento'da görüşüldükten sonra ilgili komisyonlara havale edildi.
Türkler'e vizesiz seyahat tasarısı üzerine yapılan konuşmalarda, en çok Türk TIR şoförlerine ilişkin serbest hizmet dolaşımını öngören Avrupa Adalet Divatı'nın 19 Şubat 2009 tarihli Sosyal Kararı ile imzaya hazır hale gelen Türkiye ile yapılacak "Geri Kabul Anlaşması" konuları gündeme geldi. Alman Hıristiyan Demokrat Birliği (CDU) ve küçük ortağı Hür Demokrat Parti, Türklere'i vize muafiyetine karşı çıkarken, Sosyal Demokrat Parti ve Sol Parti, Yeşiller'in bu yöndeki önergesini desteklediklerini açıkladılar.
KONTROLSÜZ GÖÇ KORKUSU
Öngergeyle ilgili olarak CDU adına söz alan Federal Milletvekili Reinhard Grindel, Türkler'e vize muafiyetinin kontrolsüz göç yol açacağını ileri sürererek, "Türkler'e vizeyi kaldırmak, kimin niye Almanya'ya geldiğini ve tekrar ülkemizi terk edip etmediklerini kontrol etmekten vazgeçmek demektir. Bu vize muafiyeti, tümüyle kontrolsüz bir göçe yol açar. Bunun neticesinde ülkemizdeki uyum sorunları daha da artacağı için, Türk vatandaşlarına yönelik vize muafiyet talebini reddediyoruz" dedi. Sırbistan ve Makedonya'yı örnek gösteren CDU'lu Grindel, "Bu iki ülkede olduğu gibi vize muafiyeti Almanya'ya yönelik Türk mülteci akınını artıracaktır. Ayrıca Soysal Kararı da, vize politikamızızı düzeltmemizi gerektirmez. Bu sadece TIR şoförlerini kapsıyor" dedi.
GERİ KABUL ANLAŞMASI
Gerek CDU'lu milletvekili gerekse Hür Demokrat Parti (FDP) Federal Milletvekili Serkan Tören, Avrupa'ya Türkiye üzerinden gelen düzensiz göçmenlerin geri alınmasını öngören "Geri Kabul Anlaşması"nın Türk makamları tarafından imzalanmasının, Türk vatandaşlarına yönelik vize muafiyetinin temel şartı olduğu görüşünü savundular. Yaptığı konuşmada, Soysal kararından sonra aktif ve pasif hizmet sunumunun tartışılmaya başlandığı ifade eden Tören, "Yeşiller'e göre, bu karar pasif hizmet almak isteyen tüm Türkler'i de kapsıyor. Ancak söz konusu karara dayanarak bu genel çıkarsamayı yapmak doğru değil. Biz liberaller olarak, bu kararın süratle ve tartışmasız bir şekilde hayata geçirilmesini istedik.
TEKNİK KISIMLAR ÖZELLEŞTİRİLEBİLİR
Ayrıca, Almanya'ya gelen Türk sporcular, sanatçılar, bilimadamları ve montaj alanında çalışanların da karşılaştığı vize sorunlarının çözülmesi ve bu kişiler için vizesiz seyahat imkanının araştırılması gerektiğine işaret eden FDP'li Tören, "Ancak Türklere yönelik genel bir vize muafiyeti, Türkiye-AB tam üyelik görüşmelerine de uygun düşmüyor. Çünkü, AB Komisyonu haklı olarak, Türkiye'den 'Geri Kabul Anlaşması'nı imzalamasını talep ediyor. Mevcut vize uygulamasının daha verimli hale getirilmesi için, bazı teknik konuların hizmet sunucu özel şirketlere devredilmesi düşünülebilir. Böylelikle, dış temsilcilik görevlileri, kendilerini daha çok vize başvurularına ilişkin incelemelere verebilir" dedi.
YABANCILAŞMA KORKUSU
Sevim Dağdelen (Sol Parti): Avrupa Adalet Divanı'nın 19 Şubat 2009 tarihli "C-228/06 sayılı Soysal Kararı'nın, 'pasif hizmet dolaşımı' olarak tabir edilen hizmet alımı için Türkiye'den gelecek olan turistleri de kapsadığı, konunun uzmanı Avrupa hukukçularının ortak görüşüdür. Alman Hükümeti ise bu kararı sadece aktif hizmet sunanlarla sınırlandırıyor. Alman Hükümeti'nin AB Anlaşması'nda yer alan serbest hizmet dolaşımı kavramının, Türkiye ile imzalanan Ortaklık Konseyi kararlarını uygulanamayacağı yolundaki gerekçelendirme, kabul edilemez. Alman Hükümeti, tüm Türk vatandaşlarına vize muafiyetini getirecek Soysal Kararı'nı tam anlamıyla hayata geçirmemesinin nedenini, hükümet ortağı CSU'lu Avrupa Parlamentosu Milletvekili Markus Weber'in, bir gazeteye verdiği demecinde, güzel bir şekilde özetledi; Almanya yabancılaşmaktan korkuyor. Sol Parti olarak, insanların dışlanmasına genel olarak karşı olduğumuz için, Federal Hükümet'in Soysal Kararı'nı tam anlamıyla hayata geçirmesini ve Türk vatandaşlarına yönelik ayrımcı uygulamasına son vermesini istiyoruz. Bu nedenle Yeşiller'in önergesine destek veriyoruz" dedi.
AVRUPA HUKUK'NA AYKIRI
Memet Kılıç (Yeşiller): Almanya halihazırda hizmet sunumunda bulunan sadece bazı kişilere Türkiye'den vizesiz olarak ülkeye gelmeye izin veriyor. Oysa Avrupa Adalet Divanı'nın kararına göre, bu uygulama, Avrupa Hukuku'na aykırı. Buna göre, Türk vatandaşlarının, hizmet sunumu için kısa süreli seyahatler için vize muaf olmaları gerekiyor. Yeşiller olarak Federal Hükümeti, Avrupa Adalet Divanı kararlarını tam anlamıyla uygulamaya koymaya ve kısa süreli seyahat için Almanya'ya gelecek olan Türk vatandaşlarına vize şartını kaldırmak için AB genelinde girişimde bulunmaya çağırıyoruz. AB'nin, Makedonya, Karadağ ve Sırbistan vatandaşlarına tanınan vize muafiyeti, aynı şekilde tam üyelik görüşmelerinde bulunan Türkiye'de vatandaşları için hak etmiştir. Oysa mevcut uygulamalar vize almayı zorlaştırmaktarı hatta imkansız hale getirmektedir. Vizesiz seyahat hakkı olanlar bile Alman dış temsilcilikleri tarafından zaman alıcı ve masraflı süreçten geçiriliyor. Bundan vazgeçilmeli. Önümüzdeki yıl Almanya'ya işçi göçünün 50. yıldönümü kutlanacak. Bu fırsatla Türk-Alman ilişkilerini de perçinleyecek olan vize muafiyetinin getirilmesini talep ediyoruz.
SPD: TASARIYI DESTEKLİYORUZ
Sosyal Demokrat Parti adına söz alan Federal Milletvekili Rüdiger Veit, meclis oturumunda yaptığı konuşmada, Yeşiller Partisi'nin öneresini desteklediklerini dile getirdi. Veit, Federal Hükümetin ancak zorlamayla Avrupa Adalet Divanı kararlarını uygulamaya koymasının üzücü olduğunu söyledi.
İmzaya hazır hale gelen "Geri Kabul Anlaşması", Avrupa'ya Türkiye üzerinden kaçak olarak giren Afganistan, Pakistan, Irak gibi ülkelerden yasadışı yollararla gelen 'düzensiz göçmenlerin' Türkiye'ye geri gönderilmesini öngörüyor. Fakat Ankara anlaşmaya imza koymak için kendi vatandaşlarına vize muafiyeti sağlayacak başka bir anlaşmanın müzakerelerinin başlamasını şart koşuyor. Türk diplomatik kaynakları, geri kabul anlaşmasında her şeyin Türkiye'nin istediği gibi olmadığını, ancak yine de uzlaşmaya varıldığını belirtiyorlar.
Fakat Türkiye anlaşmaya paraf atmak için üye ülkelerin Avrupa Komisyonu'na başka bir anlaşmanın -Türkiye vatandaşlarına vize muafiyeti sağlayacak bir anlaşmanın- müzakerelerini başlatma yetkisi vermesini talep ediyor. Ankara kendi vatandaşları için daha az belge ve daha kısa sürede vize almak anlamına gelen vize kolaylığı yerine, gerçek bir vize muafiyeti anlaşması yapmak istiyor.