Güncelleme Tarihi:
Almanya’da Münih İdari Mahkemesi’nin önceki gün ilk kez "Türklere turistik vize uygulanamaz" kararı vermesi, tarihi bir karar olarak yorumlandı. Davayı yürüten Münih Sanas avukatlık bürosundan Dr. Temel Nal, “Artık vize duvarı yıkılmıştır” dedi. Nal şöyle konuştu: “2006 yılından bugüne kadar benim savunduğum, Türklere hizmet sunumunda olduğu gibi hizmet alımında da vize uygulanamaz yorumunu Münih İdari Mahkemesi onaylamıştır. Bu karar şu anlama geliyor. Türkiye’den Almanya’ya gelecek olan bir kişi ister hizmet sunumu olsun, isterse turistik amaçlı, Almanya vize talep edemez. Sadece akraba ziyaretlerinde ya da üç aydan fazla Almanya’da kalmak veya burada çalışmak isteyenlerden vize isteyebilir. Aksi takdirde Almanya Avrupa hukukuna aykırı davranmış olur.”
HIZLA KALDIRILMALI
Almanya’nın vizeyi kaldırması için elini çok çabuk tutmasını talep eden Temel Nal şöyle dedi: “Almanya daha fazla Avrupa hukukuna ters düşmek istemiyorsa, Balkan ülkelerine olduğu gibi bir an evvel Türklere vize şartının kalktığını açıklamalıdır. Almanya Türklere vize şartını koyduğu 1980’den önceki geçerli hukuk neyse, onu aynen uygulamak zorundadır. Almanya’nın vizeyi kaldırdığını açıklamaktan başka hiçbir şansı yoktur. Bu karar fuarlara katılmak amacıyla Almanya’ya gelmek isteyen, ancak vize duvarına çarpan Türk işadamları için çok büyük önem arzetmektedir. Çünkü onlar çok rahat bir şekilde Almanya’da vizesiz gelebilecekler. Herhangi bir zorlukta hukuki yola başvurmalarını tavsiye ederim.”
LUFTHANSA'DAN ÖZÜR YERİNE UÇAK BİLETİ
Münih İdari Mahkemesi'nde, Almanya'ya karşı açtığı vizesiz seyahat davasını kazanan Candan Erdoğan'ın eşi Cengiz Erdoğan, "Almanya'ya karşı davayı kazandıktan sonra şimdi sıra bizi Münih Havaalanı'nda mağdur eden Lufthansa'dan özür dilemesini bekliyorduk. Ancak şirket bize bilet teklif etti. Bilet istemediğimizi, özür beklediğimizi yazınca, bilet vermekten de vazgeçen Lufthansa'ya karşı dava açacağız" dedi. Eşiyle birlikte İstanbul'da yaşayan işadamı Cengiz Erdoğan, Hürriyet'e telefonda yaptığı açıklamada, başlarına gelen olayla ilgili şunları söyledi:
OTELDE KALACAKLARDI
"Los Angeles kentinden Münih aktarmalı İstanbul uçuşunu gerçekleştiren Lufthansa şirketinin, Münih-İstanbul uçağına yetişemeyeceğimiz, daha biz ABD'deyken biliniyordu ama bize bilgi verilmedi. Dolaysıyla Lufthansa, bizi Münih'te mağdur etmektense, Los Angeles'ten başka bir uçağa bindebilirdi. Ancak uçağımız gecikmeli kalkınca, Münih-İstanbul uçağını kaçırdık. Bu durumda da havaalanında mahsur kaldık. Vizemiz olmadığı için de, havaalanı yakınındaki otelde kalmamıza izin vermediler. Lufthansa bizi mağdur duruma düşürdü."
PROTESTO PANKARTI AÇTI
Cengiz Erdoğan, 29 Eylül 2009 tarihinde Münih Havaalanı'na geldiklerinde kendilerinin yanı sıra Doğu Avrupa kökenli, Hintliler'den oluşan 8 kişilik bir grubu vizeleri olmadığı gerekçesiyle dışarıya çıkmalarına izin verilmeyince eşi Candan Erdoğan'ın üzerinde "Stopp Discrimination" (Ayrımcılığa son) yazılı bir pankart açtığını söyledi. Bunun üzerine Lufthansa yetkililerin gelip polis çağırmakla tehdit ettiklerini söyleyen Cengiz Erdoğan, "Biz de onlara 'Güzel, polisi çağırın, o zaman bu skandalı daha da büyütebiliriz' deyince, Lufthansa görevlileri çekip gitti. Bizi salmayan gümrük görevlilerine de, bavularımızın uçakta olduğunu, Almanya'ya gezmeye gelmediklerini, burada kalmak gibi bir niyetimizin de olmadığını söylediysek de dinlemediler" diye konuştu.
SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK
Avukat Temel Nal, tarihi kararın ardından sürecin nasıl işleyeceğini şöyle anlattı: “Bu karar Türklerin vizeden muaf olduğunu onaylayan bir karardır. Ama pratikte halen sorun çıkabilir. Karar yazılı olarak tebliğ edildikten sonra 4 hafta içinde Almanya’nın karara itiraz etme hakkı var. Yazılı karar tahminen iki hafta içinde gelir. Eğer Almanya karara itiraz ederse, karar o zaman Bavyera Yüksek İdari Mahkemesi’ne, buna da itiraz gelirse, o zaman Federal Yüksek İdari Mahkeme’sine gidecek. Tüm bu süreç bir yıldan daha uzun sürer.”
İTİRAZ ETMEZSE
Avukat Temel Nal, Almanya’nın karara itiraz etmemesi durumunda işleyecek süreci ise şöyle anlattı: “Bu durumda karar kesin hüküm kazanmış olur. Şu an vizesiz Almanya’ya gelecek olan bir Türk vatandaşına, gümrükte karar kesinleşmedi diye sorun çıkarabilirler. Kararın kesin hüküm kazanması durumunda, vize muafiyeti hukuki olarak geçerlilik kazanır. Ancak Almanya buna rağmen pratikte sorun çıkarabilir. Kararın kesin hüküm kazanması durumunda aslında Almanya’nın Türklere vize kalkmıştır açıklamasını yapması gerekir."
Vize Almanya tarafından kaldırılırsa, sonuçta akraba ziyaretlerini de içerir. Çünkü sınırda Alman polisi herkese, sen nereye gidiyorsun diye soramaz. Türkiye Almanya’yla kolaylaştırılmış bir vize pazarlığı yapıyor. Aslına bakılırsa, hukuki açıdan buna gerek yok. Ama pratikte zorluk çıkarılıyor. Bu durumda hemen dava açmak gerekiyor. Şimdi bu süreç yürürken de yeni davalar açılabilir. Örneğin bir Türk vatandaşı Almanya’ya turistik amaçla gelmek istiyorsa, otel rezervasyonu, biletiyle Türkiye’de havaalanına gider. Havayolu şirketine bu belgelerini gösterir. Eğer havayolu şirketi, sizin vizeniz yok diye uçağa almazsa, bu uçak şirketine tazminat davası açar. Eğer uçak şirketi bırakır, ancak Almanya havaalanında sınır polisi bırakmazsa, Almanya’ya karşı tedbir davası açabilir. Türk sanatçılara, sporculara ve bilimadamlarına, işadamlarına çağrı yapıyorum. Vizesiz Almanya’ya girmek için Alman büyükelçiliği onlardan bir sürü evrak istiyor. Aslında bu da hukuka aykırı. Hiç evrak vermeden, sadece benim şu şehirde bir programım var deyip Alman Büyükelçiliği’nden teyit istesinler. Eğer Büyükelçilik bu belgeyi vermezse, tedbir davası açsınlar. Ne kadar çok dava açarsak, vizenin tarihe karışmasını o kadar hızlandırmış oluruz.”