Güncelleme Tarihi:
GEÇMİŞ yıllarda Türklerin Almanya’ya vizesiz geldiği dönem oldu mu? Almanya ile 1953 yılında vizeleri karşılıklı olarak kaldıran ‘Vize Antlaşması’ imzalandı. Bunun yanında Avrupa Ekonomik Topluluğu, Türkiye’yi yanına çekmek ve ‘Avrupa Ekonomik Topluluğu’na hazırlamak için Türkiye ile sözleşmeler imzaladı. Bu sözleşmelerde de vizeler karşılıklı olarak kaldırıldı. 1963’te Türkiye ile o zamanki ‘Avrupa Ekonomik Topluluğu’ arasında ‘Ankara Antlaşması’ olarak tanınan ‘Ortaklık Sözleşmesi’ imzalandı. 1973’te ise mevcut hakların kötüleştirilemeyeceğini garanti altına alan ‘Katma Protokol’ imzalandı.
ASKERİ DARBE BAHANESİ
Peki buna rağmen Türklere neden vize uygulanıyor?
Şimdi ‘AB’ olan Avrupa Ekonomik Topluluğu, o zaman Türkiye ve Türklere ihtiyacı olduğu, Türkiye’yi siyasi olarak da Avrupa’ya bağlamak istediği için bu hakları verdi. Ancak daha sonra dünyadaki siyasi gelişmelerin doğrultusunda bu hakları uygulamakta zorluk çıkarmaya başladı. Almanya, Türkiye’de 1980’deki askeri darbeyi bahane ederek, Ekim 1980’de Türklere vize koydu. Ankara Antlaşması’nı kısa bir süreliğine yürürlükten kaldırdı. O zaman Avrupa’da birçok hukukçu, vize uygulamasının Türkiye ile yapılan sözleşmelere aykırı olduğunu belirterek, Türkiye’ye dava açmasını önerdi. Ancak Türkiye’deki askeri rejimin de o zaman işine gelmiş olacak ki, buna karşı dava açılmadı. Tersi de geçerli. Şöyle ki, eğer Türkiye Almanlara vize koysun ve buna karşı bir Alman vatandaşı dava açsın, davayı kazanır. Çünkü sözleşmeler iki tarafa da bağlayıcı. Almanca bir hukuk deyimi vardır: Davacının olmadığı yerde, hakim de yoktur.
ELİNİ KOLUNU SALLAYA SALLAYA
O zaman Almanya niçin Türklere vize uygulamakta ısrar ediyor?
Kanunlara göre bir Türk vatandaşı vize almadan, elini kolunu sallaya sallaya Almanya’ya gelebilir. Ama gelemiyor. Hukuk felsefesi açısından bu bir felaket. Çünkü, yasama ve yargı, “Türkler vizeden muaftır” diyor. Avrupa Adalet Divanı ve Almanya’da birçok mahkeme bunu onayladı. Politik olarak istenmeyen bir durum var. O nedenle siyaset yürütme organlarına, örneğin burada sınır polisine Türklerin vizesiz bırakılmaması talimatını veriyor ve yürütme, yasama ve yargının değil, siyasetin dediğini yapıyor. Bu hukuk felsefesi açısından tam bir felaket ve bir skandaldır.
Ancak Türkiye’de vizesiz bir yolcuyu uçak şirketleri almıyor. Bu durumda yolcu ne yapabilir?
Uçak şirketini mahkemeye verecek. “Benim vizesiz gitme hakkım var. Ama beni bırakmadılar” diyerek uçak şirketine dava açacak.
Almanya’da mahkemelerde kazanılmış olan bu davalar şimdi hangi aşamada?
Bu davalara itirazlar edildi ve şimdi Avrupa Adalet Divanı’nda. Avrupa Adalet Divanı bu davaları karara bağlayacak. Ne zaman, belli değil.
UYGULAMA HAKSIZ
Vize alınan ülkeye gitmek zorunlu mu?
Bırakın vize muafiyetini, Almanya Schengen vizesiyle gelen bir Türk yolcuyu bile bazı durumlarda ülkeye almıyor. Eğer Türk yolcu Almanya değil de, bir başka Schengen ülkesi temsilciliğinden vize almış, ama ilk önce Almanya’ya giriş yapıyorsa, sınırdan geri çevriliyor. Böyle birçok Türk işadamı Almanya havaalanlarından geri çevrildi.
ALDIĞINIZ ÜLKEDEN GİRİŞ YAPIN
Bu uygulama haklı mı?
Vize uygulaması haksız bir uygulamadır. Ama mevcut durumda Türklerden vize talep ediliyor. Bu durumda Schengen vizesiyle ilgili kanun devreye giriyor ve kanun yetkili olan yerden Schengen vizesi alınmasını şart koşuyor. Yani diyelim ki, ehliyet alacaksın. Yasa diyor ki, oturduğun yerdeki yetkili daireden ehliyetini alacaksın. Münih’te oturuyorsan Münih’ten, Berlin’de oturuyorsan Berlin’den. Eğer bir Türk yolcu, Schengen ülkelerini gezmek istiyorsa, vizeyi hangi temsilcilikten aldığı ve hangi ülkeye önce giriş yapacağı önemli değil. Ama yolcu Almanya’da bir iş görüşmesi yapacaksa, ancak Fransa temsilciliğinden vizeyi almışsa ve Fransa’ya hiç gitmeyecekse, o zaman Almanya geri çevirebilir. Yolcunun sınırda polise seyahat amacını nasıl anlattığına bağlı. Almanya’ya geliyor, ama kolay olsun diye Macaristan vizesi aldım diyorsa, olmaz tabi. O zaman geri çevrilir.
Ayrıca cezalı duruma düşer mi?
Yolcu vize kurallarını ihlalden geri çevrilince, sadece para cezasıyla kurtulmuyor. Bununla ilgili çok önemli bir örnek var elimizde. Bir Türk işadamı 1998’de yatıyla Akdeniz’de dolaşırken, İtalya’ya girmek istiyor. Telefon açıp durumu anlatıyor ve vizesi olmadığını söylüyor. Kendisine limana girebileceği söyleniyor. İşadamı limana yatını bağlıyor. Dışarıda dolaşırken, polisler kontrol ediyor ve vizesi olmadığı için 3 yüz Liret para cezası kesiyor. İşadamı parayı ödüyor ve olayın kapandığını sanıyor. İşadamı 2005’te Macaristan ve Romanya’da işyerleri açıyor ve Romanya’da oturma izni alıyor. Ancak 2009’da Schengen Enformasyon Sistemi (SİS) kayıtlarında bu Türk işadamının İtalya’da vize kurallarını ihlalden ceza gördüğü ve giriş yasağı konulduğu görülüyor ve bir anda Türk işadamının Romanya’da oturma izni iptal edildi. İşadamı milyonlarca Euro yatırımlık işyerlerini bırakıp Türkiye’ye gitmek zorunda kaldı. Sonra bu işadamımız İtalya’ya dava açıp giriş yasağını kaldırttı ve ondan sonra tekrar oturma izni alabildi.
Son olarak Münih Havaalanı’nda Fenerbahçe Ülker basket takımı zorluk yaşadı. Oyuncular Schengen vizeleri olduğu halde, Almanya temsilciliğinden almadıkları için sorguya çekildi. Bayern Münih basket takımı davet ettiği için devreye girdi ve Fenerbahçeli oyuncular giriş yapabildi.
BAŞVURU BELGELERİ ÇOK FAZLA
Bu doğru bir uygulama mı?
Hayır. Sanatçılara, futbolculara vize yok. Bunu Alman Dışişleri Bakanlığı Ankara’daki Büyükelçiliği’ne zamanında bildirdi. Ama vize muafiyeti için istenen belgeler vize başvurusundaki belgeler kadar çok.
Avrupa Adalet Divanı’nın (AAD) Şubat 2009’da vize muafiyetiyle ilgili aldığı Soysal kararını nasıl yorumluyorsunuz?
AAD’nin Soysal kararı şunu diyor; ‘Eğer Türk vatandaşları ‘yerleşim serbestisi’ ve ‘hizmet serbestisi’ çerçevesinde bir Avrupa ülkesine, 01.01.1973 tarihinde vizesiz girebiliyorsa, hâlâ vizesiz girme hakkına sahiptir.’ Almanya için baktığımızda, söz konusu haktan dolayı Türk vatandaşı işadamı olarak geliyorsa 2 ay, turist olarak 3 aya kadar Almanya’ya vizesiz giriş yapabilir. Bu konuda bilirkişiler ve birçok hukukçu, Türk vatandaşlarına uygulanan vizenin haksız olduğu düşüncesinde. Ancak Almanya ve Hollanda gibi bazı Avrupa Birliği ülkeleri vizesiz giriş hakkının tek başına AAD’nin vermiş olduğu ‘Soysal Kararı’ndaki TIR şoförlerini kapsadığını savunuyorlar. (Celal ÖZCAN / MÜNİH)
Avukat Macit Karaahmetoğlu
DEVLETLER BU KONUDA SERBEST
RUMUZ: İSİMSİZ / BenAlmanya’da master için Berlin Teknik Üniversitesi’ne başvurdum ve kabul edildim. Vize için başvurdum, Ankara’da Alman Baş- konsolosluğu’nda görev yapan kadın bana karşı sert bir tutum aldı, abuk subuk sorular sordu. Ben de ona sert bir tutum gösterdim. 124 gün sonra ret cevabı geldi. Evraklarımda hiçbir eksik yoktu, ayrıca Almanya’da bankaya benim için para da yatırdım. Bu konuda dava açma hakkım var mı?
CEVAP: Her devlet gibi Federal Almanya Cumhuriyeti de bir yabancıya vize verip vermeme konusunda kural olarak serbesttir. “Hayır bana vize vermeye mecbursun” hak ve iddiasında bulunma olanağı yoktur. Bunun tek sınırı, konsolosluk yetkililerinin keyfi davranmasıdır. Keyfi davranmak hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmadığı için keyfi bir işlem ve karar idare mahkemelerinde iptal edilebilir. Fakat keyfi davranışın kanıtlanması bu tür olaylarda zordur. Konsolosluk yetkilileri sudan sebeplerle veya onlar için ciddi nedenlerle vize talebini reddedebilir, bunun için kendi dosyalarına “gerçekten öğretim amacı şüpheli izlenimini verdi” notunu düşmesi yeterli görülmektedir. Vize konusunda devletlerin büyük bir takdir hakkı vardır. Okuyucumuzun vize başvurusuna yapacağı itiraz üzerine kararın gerekçeleri bildirmesi üzerine açılabilecek Berlin İdare Mahkemesi’nde dava uzun bir zaman alacaktır. Bu davayı kazanma şansı da yüksek değil.