Güncelleme Tarihi:
İftar yemekleri, bu ülkede sadece bireysel değil, artık toplumsal hayatımızın da bir parçası olarak süreklilik kazanıyor. Çok dinli ve kültürlü bir toplumda islami hayatın bir yansıması olarak kurumsallaşıyor; tanışma ve kaynaşmaların güçlenerek çeşitlilik içinde birlikteliklerin sağlandığı güzel bir gelenek haline geliyor. Sadece islami çatı örgütleri veya yerel kuruluşlar değil, diğer kurum ve kuruluşlar, oluşum ve şahıslar da iftar yemeği veriyorlar.
BAYRAM YEMEĞİ
Genel merkezi Köln’de bulunan İslam Kültür Merkezleri Birliği(VIKZ), son iki yıldır, farklı bir üslup geliştirdi. VIKZ, bayramlaşma etkinliğinde bütün davetllilere bayram yemeği ikram ediyor. Böylece bir ay boyunca Ramazan’ın manevi ikliminde edinilen kazanımlar, bayramlaşma ile perçinleşiyor. İnsanların sadece iftar yemeklerinde değil, bayram yemeklerinde de buluşmaları, bayram sevincini taçlandırıyor.
VIKZ’in bu yıl yine Villa Hahnenburg’da düzenlediği bayramlaşma etkinliğine toplumun farklı kesimlerinden davetliler katıldı: T.C. Köln Muavin Konsolosu Adnan Hayal, ABD Düsseldorf Başkonsolosu Jaenice Weiner, Prof. Dr. Ursula Boos-Nünning (Essen Üniversitesi Eski Rektörü), Prof. Dr. Mouhanad Khorchide (İslam Dini Pedagojisi, Dini Araştırmalar Merkezi, Münster) islami çatı kuruluş ve kilise temsilcileri ve medya mensupları...
VIKZ Genel Başkanı Mustafa İmal, bayramlaşma yemeğinde yaptığı konuşmasında, bu tür buluşmaların daha köklü dostluklara vesile olmasını temenni ederek, yerel ve küresel konulara değindi: “Böyle özel günlerde Somali’de milyonlarca insanları düşünüyor ve onlara dua ediyoruz. Ayrıca Norveç’teki insanlık dışı terör saldırısında hayatını kaybedenleri ve onların ailelerini de hatırlıyoruz. Hem saldırının kendisi hem de medyanın bu olaya yaklaşımı bizleri temelden sarsmıştır. Bu saldırı toplumumuza ve özellikle müslüman azınlığa karşı gerçekleştirilmiş bir olaydır. Saldırgan, saldırısıyla bu gerçeği göz önüne sermiştir. Kendisi yalnız hareket etmiş olabilir, ama Avrupa genelinde haddinden fazla zihinsel kundakçılık yapan kişilerin olduğu bir gerçektir. Bunlar ideolojik İslam düşmanlıklarıyla saldırıya zemin hazırlamışlardır. Olayın hemen arkasından aşırı islamcı hiziplerin yapmış olabileceği şüphesi ortaya atılmasını da ayrı bir dehşet ve kaygı ile izledik. Halen, Dünya Ticaret Merkezine (World Trade Center, New York) yapılan korkunç saldırının on sene geçmesine rağmen geniş kitlelerde, medyada ve siyasette terörist eylemlerin, her kim ve nerede işlenildiğine bakılmaksızın İslam ile özdeşleştirme meyli görülmektedir. Demokrasi ve ifade özgürlüğü adı altında müslüman azınlığa karşı kışkırtıcılık yapılmasına izin verilmesi kabul edilemez bir durum.
EĞİTİM PROJEMİZ
Entegrasyon ve partisipasyon, yani uyum ve katılım için kilit nokta eğitimdir. Eğitim aynı zamanda Kur’ân-ı Kerim’in de temel taleplerindendir. Biz islami bir dernek olarak sosyal sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Dolayısıyla bizim ağırlıklı hizmet alanlarımızdan bir tanesi de gençlere yönelik yaptığımız eğitim çalışmalarımızdır. İki seneden fazla bir süredir Otto-Benecke Vakfı ile gayet başarılı PARTIMO projemizi yürütmekteyiz. Bu projenin hedefi bütün üye derneklerimizdeki eğitim çalışmalarımızı profesyonelleştirmektir. Ümidimiz odur ki, partnerimizle birlikte gelecekte eğitim çalışmalarımızı geliştirip daha fazla gence okul ve meslek hayatları süreçlerinde daha profesyonel destek verebilmektir.
50 YILLIK GÖÇ
1961‘de, tam elli yıl önce ilk Türk misafir işçiler (Gastarbeiter) Almanya’ya gelmişti. Bugün Almanya’da yaklaşık 3 milyon Türkiye kökenli insanımız yaşamaktadır. 50 Yıllık Göçü (50 Jahre Migration) Essen fuar alanında tertip edeceğimiz Multifestival 2011 etkinliğimizin sloganı olarak seçtik. 30 Eylül 3 Ekim 2011 tarihleri arasında size dört günlük dolu dolu bir program sunmaktayız. Burada toplumsal alanların tamamını kapsayan elli senelik uyum ve göçün tarihine ışık tutulacaktır. Sizleri de şimdiden Multifestivalimiz’e bekleriz.
ALMANYA ORTAK VATANIMIZ
Entegrasyon ve kültürlerarası birliktelik iyi niyetli jest ve sembollerden güç kazanır. Dolayısıyla buraya gelmeniz ve tebrikleriniz bizi çok sevindirmiştir. Ümidimiz odur ki, bu tarz buluşmalar bizleri birbirimize daha da yakınlaştırsın ve daha köklü dostluklara vesile olsun. Çünkü Almanya ortak vatanımız. Hepimiz bu vatanı eşit değerde biçimlendirmeye ve topluma katılmaya mecburuz.”
VIKZ’in tadı damaklarda, adı dillerde ve gönüllerde kalan bayram yemeği, iftar yemeğinden farksızdı. Çünkü, yemekten sonra başlayan ve çok samimi bir ortamda gerçekleşen sohbet, gecenin geç saatlerine kadar sürdü.
VIKZ, Almanya’da bayram yemeklerinin de gelenekselleşmesine öncülük ediyor. VIKZ’i, dini hayatımızın hem tanıtılması hem de yaşatılması bağlamında toplumsal hayatımıza sunduğu katkılarından dolayı kutluyorum.