Vahşi hayvan tutkusu

Güncelleme Tarihi:

Vahşi hayvan tutkusu
Oluşturulma Tarihi: Şubat 06, 2009 00:00

Karşı apartmandaki sıska Alman genci Peter çok üzüntülü.Peter'in yine komşumuz olan Türk arkadaşına sordum:- Bu neden keyifsiz?

Haberin Devamı

- Peter'in beslediği Piton yılanının midesi patladı. Veterinerden geliyoruz. Çok üzüntülü.
Piton yılanlarına, cinsine göre, onbeş günde veya ayda bir yiyecek verilirmiş. Canlı tavşan, fare, tavuk ne bularsa çiğnemeden yutarmış. Yuttuklarını da ancak bir haftada sindirirmiş.
Yavru olduğu için Piton, Peter'in verdiği canlı iri tavşanı çok zor yutmuş. Ancak bu sırada mide kasları patlamış. Veteriner 17 dikiş atmış. Peter çok ağlamış.
Kitaplarda, Peter'in 500 Euro'ya satın aldığı yavru piton'un boyunun on metreye kadar uzadığı ve agresif bir sürüngen olduğu yazılı. İnsana da saldırabilirmiş. Sarıyor, sıkıyor kemikler kırıldıktan sonra yutuyor.
Peter, birbuçuk odada oturuyor. Banyo küveti ise pitonun mekanı. Herhalde bazı insanlar, kendisini her an an yutabilecek bir pitonla yaşamaktan mutlu oluyorlar.

* * *

Aynı apartmanın alt katında bir kadın var. Orta yaş üzeri. Örümceklerin en zehirlisi olan Tarantula besliyor. Çiftleştikten sonra erkeğini yiyen beş adet zehirli örümcek.
Ana caddede üzerindeki berber dükkanında, iri bir mandanın birkaç dakikada etini yeyip iskeletini çıkaran ustura dişli piranha akvaryumu var. Türkiye'de de moda olan bu balıklara Karadenizliler, 'Hamsinin keskin dişlisi' diyorlar. Herkes görmeye gidiyor. Akvaryumun kenara da bir not iliştirmişler: 'Akvaryuma parmaklarınızı sokmayın.'

* * *

Köln ve çevresinde oturanlar hatırlarlar. Birkaç yıl önce, işsizlik parasıyla geçinen ve hayvanlara karşı büyük sevgi besleyen bir Alman, evinde Alligator cinsi timsah besliyordu. Sıcak bir yaz günü küçük kuzusunu (Yavru olduğu için timsahına bu adı takmıştı) Köln yakınlarındaki bir gölün kıyısına gezmeye götürdü. Nasıl olduysa timsah göle kaçtı. Suların derinliklerinde kayboldu. Olayı duyan gazeteler manşet attılar: “Gölde timsah var.” Panik başladı. Kıyıdaki plajlara müşteri gelmez oldu. Seyyar kahveciler, sosisçiler çok iyi iş yaptılar. Çünkü meraklı halk, akın akın göl kıyısına timsahı görmeye gidiyorlardı. TV ekipleri canlı yayınlar yaptılar. Balık adamlar defalarca dalış yaptılar ama timsahı bulamadılar. Heyecanlı bekleyiş günlerce sürdü. Ancak, Hamburg'tan gelen 'timsah avcısı' üç balık adam iki günlük dalıştan sonra timsahı ağla yakaladılar. Timsah bir hayvanat bahçesine gönderildi. Timsah sahibi işsiz Alman'da müşteri kaçırttığı için plaj sahiplerine yüklü bir tazminat ödemeye mahkum edildi.

* * *

Amazon'dan, tropikal ormanlardan toplanan vahşi hayvanlar Avrupa'da ve Türkiye'de yüksek fiyatlarla satılıyor. İşin içinde bol para girince 'Vahşi hayvan' kaçakçılığı da başladı. Evcil hayvanlar gözden düştü. Şimdi makbul olan zehirli yılanlar, örümcekler, arslanlar, kaplanlar. Evler müsait olsa fil besleyecekler.
Banyo küvetinde dolanan piton yılanının önüne canlı bir tavşan bırakıp, yılanın sarılarak önce kemiklerini kırdığı tavşanı ağır, ağır yutuşunu büyük bir keyif ve mutlulukla seyretmenin adı 'Hayvan sevgisi' mi?
Yoksa, insan ruhunun derinliklerinde saklı bir çeşit şizofreninin tatmini mi?




Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!