Uyumda tatlı sert dönem başlıyor
Güncelleme Tarihi:
Hamburg'daki İçişleri Bakanları Konferansında uyum sağlamış gençlere ailelerinden bağımsız oturum ve teşvik, uyumu reddedenlere ise ciddi yaptırım kararı alındı. Federal İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere uyum kurslarına gitmeyenlere para cezasından devlet yardımı kısıtlamasına kadar farklı cezalar verilebileceğini söyledi.
HAMBURG'DA sona eren iki günlük İçişleri Bakanları Konferansı'nda uyumda tatlı-sert stratejisi izleme kararı alındı. 16 eyalet bakanının da katıldığı konferansın kapanış basın toplantısında Federal İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, uyum sağlayan göçmenlerin tüm imkanlardan faydalanacağını, teşvik edileceğini ancak uyumu reddedenlere ise ciddi yaptırımlar uygulanacağını açıkladı. Federal Bakan, “Uyumu isteyen aramızda hoş geldin edilecektir. Ancak sunulan uyum imkanları kullanmayı reddeden, örneğin uyum kursuna gitmeyen, dili öğrenmeyenler de para cezasından oturum izninin kısıtlanmasına kadar çeşitli cezalarla karşı karşıya kalacaktır” dedi.
AİLELERDEN BAĞIMSIZ OTURUM
Konferansta en önemli kararın uzun yıllardan beri burada yaşayan ve uyum sağlamış ama çeşitli nedenlerden sadece geçici oturum müsaadesi (Duldung) ile yaşayan 18 yaşından küçük göçmen gençlere ailelerinden bağımsız oturum izni verileceğini belirten de Maiziere, “Bu gençlere ihtiyacımız var. Onlara bir gelecek perspektifi sunacağız. Hatta iyi uyum sağlayan genç sayesinde ailesi de kendini geçimini sağlar durumu geldiği takdirde oturum alabilecek. Bu konuda çok çabuk gerekli yasal çalışmalar yapılacak ve yürürlüğe girecek” diye konuştu.
UYUM KURSLARINA SIKI KONTROL
Uyumu reddedenlere yaptırım uygulanacağını söyleyen de Maiziere, “Uyum kursları sıkı bir şekilde denetlenecek. Kursa gitmeyenler tespit edilip para cezasına çarptırılacak. Almanya'da kalma hakkı olmayanların sınırdışı işlemleri daha büyük bir kararlılık ve hızlılıkla gerçekleştirilecek. Özellikle ağır suç işleyenlere, anayasal düzene karşı çıkanlara hoşgörülü olmayacağız” dedi.
NAMİBYA'DAKİ BAVUL HAKKINDA YORUM YAPMADI
Afrika ülkesinde Namibya'da Münih'e gidecek olan bir uçağa yüklenirken bulunan bomba düzeneği görünümü verilmiş bavul hakkında de Maiziere bir yorum yapmadı. Gazetecilerin bavulun istihbarat birimleri tarafından güvenlik tedbirlerini test etmek için kullanmak “real test” adlı ABD yapımı bir bavul olduğunun ortaya çıkmasına söylemelerine rağmen konu hakkında spekülasyon yapmanın doğru olmayacağını söyleyen de Maiziere, “Federal Kriminal Dairesi'nin araştırmaları sürüyor. Bitince kamuoyuna açıklama yapılacak” demekle yetindi.
KÖRTİNG “SÖYLEDİKLERİMİ SAPTIRMIŞLAR”
Basın toplantısında Berlin İçişleri Senatörü Ehrhart Körting bir gazetenin kendisine atfettiği “Eğer komşu olarak daireye hiç tanımadığınız kişiler girip, çıkıyorsa, ve bunlar yanlarında bavullar veya silah taşıyorsa ve üstelik Arapça veya başka dilde konuşuyorlarsa hemen polise bildirin” şeklinde sözlerin doğru olmadığını belirterek, “Söylediklerimi tamamen çarpıtmışlar. Tabii ki herkes elinde silahlı veya şüpheli bavullu birisini görürse polise bildirmeli. Ama bu sadece Müslümanları veya Arapları için geçerli değil, herkes için geçerli” dedi.
DUİSBURG'DA ÇANTA PANİĞİ
Körting daha önce ise, Berlin-Brandenburg Türkiye Toplumu'nun (TBB) tepki göstermesi üzerine, "sözlerini talihsiz bir şekilde seçtiğini" kabul ederek, yanlış anlaşıldığını söylemişti. Öte yandan Duisburg kentinde bir alışveriş merkezinde unutulan çanta polisi harekete geçirdi. Dükkan sahibinin "Türkçe konuşan biri burada valizini bıraktı" demesi ile dükkanlar ve yakındaki yuva boşaltıldı, bomba imha ekipleri geldi. Fakat kısa süre sonra çantanın sahibi gelerek çantasını aldı.