Uyumda iyi noktadayız

Güncelleme Tarihi:

Uyumda iyi noktadayız
Oluşturulma Tarihi: Kasım 09, 2011 15:30

Almanya’da Federal Siyaset Eğitim Merkezi (bpb) Berlin şubesi tarafından ‘Sarrazin sonrası neredeyiz?’ adı altında düzenlenen panelde Almanya’da uyum konusu ele alındı.

Haberin Devamı

Panele, SPD eski milletvekili ve yazar Lale Akgün, Türkiye ve Uyum Araştırmalar Merkezi Vakfı (TAM) Direktörü Prof. Dr. Hacı Halil Uslucan ve yazar Hamed Abdel-Samad katıldı.

Sorunlular eksik değildi

TAM Direktörü Prof. Dr. Hacı Halil Uslucan, her zaman için sorunlu göçmen gruplarının bulunduğunu belirtti. Uslucan, 1960’lı yıllarda İtalyan göçmenlerin sorunlu olarak gösterildiğini şimdi ise Türklerin sorunlu grup olarak öne çıkartıldığını kaydetti. Uslucan, uluslararası kıyaslama yapılması halinde Almanya’da göçmenlerin uyumunun iyi bir durumda olduğunu belirtti. Almanca’nın uyumda gerekli olduğuna dikkat çeken Uslucan, “Dilin önemini vurgulamak önemli. Çünkü günlük yaşamda iletişime ve kendini ifade etmene olanak sağlıyor. Ancak öte yandan bu basit bir argüman. Çünkü toplumsal uyum sadece dil üzerinden olmuyor, daha çok iş piyasasında ve günlük yaşamdaki sosyal kabullenmeyle gerçekleşiyor” dedi.

‘Biz’ hissi eksik

Panelde konuşan Lale Akgün ise, uyum tartışmalarında en büyük sorunun “biz” hissinin eksikliği olduğunu belirtti. Sarrazin’in kitabını değerlendiren Akgün, “Bazı kitaplar okunmak için alınır bazı kitaplar ise dayanışma için alınır. Ben Sarrazin’in kitaplarının dayanışma için alındığını düşünüyorum” dedi. Uyumun bir süreç olduğunun görülmesi gerektiğini kaydeden Lale Akgün, “Uyum Almanya’da tırmanılması gereken bir dağ gibi gözüküyor. Sanki tepeye ulaşınca tüm sorunlar çözülecek. Uyum bir süreçtir. Aramızda, artık toplumda belli olmayan asimile olanlar olduğu gibi topluma karışmayan kendi arasında yaşayan göçmenler de var. Almanya’da uyum sağlamayanlar olarak Türkler göze batıyor. ABD’de ise Türkler toplumun içinde ve hiç göze batmıyor. Orada da sorunlu grup olarak örneğin Porto Riko’lular gözüküyor” diye konuştu.

Gelecek korkusu artıyor

Arap asıllı yazar Abdel-Samad ise uyum tartışmalarında toplumun kendisini nasıl tanımladığının belirleyici olduğunu belirtti. Abdel-Samad Kuzey Amerika’nın kendisini göç ülkesi olarak tanımladığını, yeniliğe ve deneysel toplum yapılarına açık olduğunu Almanya ve Avrupa’nın ise gelenekçi olduğunu kaydetti. Almanya’daki demografik gelişmelerin bu tür değişimleri zorladığını ifade eden Samed, “Kontrolsüz gelişen globalleşme ve büyüyen mali kriz nedeniyle çoğul toplumun ve azınlığın kimlik ve gelecek korkuları artıyor. Ya yeni toplum modellerine açık, modern toplum olacağız ya da globalleşmenin getirdiği korkularla başarısız olacağız” dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!