Güncelleme Tarihi:
ALMAN Dergi Yayıncılar Birliği (VDZ) bünyesinde kurulan Almanya Uyum Vakfı yeni bürosunu hizmete açtı. Berlin'de hizmete giren büronun açılışı dolayısıyla düzenlenen etkinliğe Federal Hükümetin Göç ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer ve ünlü sunucu Nazan Eckes de katıldı.
Başbakan Angela Merkel'in himayesinde kurulan vakfın yönetim kurulu üyesi Doğan Media Int. Genel Müdürü Sevda Boduroğlu da açılış töreninde yer aldı. Davette vakfın yönetim kurulu sözcüsü Wolfgang Fürstner ve vakfın Genel Müdürü Ferry Pausch açılışta birer konuşma yaptı. Ferry Pausch, Doğan grubunun vakfa verdiği destekten dolayı teşekkür etti.
Metropol FM'den Ebru Taşdemir'in sunuculuğunu üstlendiği sempozyuma ise Devlet Bakanı Maria Böhmer, Nazan Eckes, vakfın bursiyerlerinden Eritre kökenli genç yazar Zekarias Kebraeb ve vakfın yayınladığı "göçmen kökenli olarak başarılı şekilde başvurmak" adlı bilgilendirici kitabın yazarı Jasmin Hagmann katıldı.
İki dillilik avantaj
Bakan Maria Böhmer, iki dilli büyümenin bir avantaj olduğunu belirtirken, bu avantajı kullanmak istediklerini söyledi. Böhmer, bakanlığı bünyesinde de çeşitliğe önem verdiklerini ve bu anlamda bakanlığında Türk, Hint ve Hırvat kökenli personel çalıştığını ve buna özen gösterdiklerini kaydetti. Maria Böhmer, Almanya'daki işverenlere de çeşitliliğin zenginlik olduğunu hatırlattıklarını kaydederken, "Bu durum kamu kurumları için de geçerli" dedi.
Bakan Böhmer, Almanya'ya gelen ve burada yaşayan göçmenlere yeni bir hoşgeldin kültürüyle yaklaşılmasının uyum açısından önemli olduğunu ifade ederken, „Başlattığımız 'benim ülkem, benim şehrim' kampanyalarında buna vurgu yapıyoruz. Bu bağlamda hoşgeldin kültürü önemli ve bunun yanısıra size ihtiyacımız var diyoruz“ şeklinde konuştu. Maria Böhmer, Almanya'da yabancı diplomaların tanınmasıyla ilgili yasal düzenlemenin hayata geçeceğini belirtirken, "Söyleyeceğim şey 1 Nisan şakası değil. Almanya'da 1 Nisan'dan itibaren yabancı diplomaların tanınmasına yönelik hazırladığımız yasa yürürlüğe giriyor" dedi.
Böhmer, Almanya'nın bu konuda yüksek bir standardı bulunduğunu ve bu alanda gelecekte yeni bir standard oluşturulabileceğini söyledi.
Ben şanslıydım
Nazan Eckes ise RTL'ye başvuru yaparken, etnik kökeni ve isminin hiç bir şekilde engel teşkil etmediğini söyledi. Eckes, "RTL'ye başvurduğum zaman soyadım henüz Eckes değildi. Başvuruyu eski soyadım olan Ünger ismiyle yapmıştım. Ben RTL'ye alınırken, ismimin farklı olması hiç sorun olmadı. Ancak bu gerçeğin sadece bir yüzü. Ben bu konuda şanslıydım. Ama benim gibi şanslı olmayan ve isimleri ya da kökenleri nedeniyle iş başvuruları kabul edilmeyen yüzlerce, hukukçu, mühendis bulunuyor. Ve bu insanların bir çoğu geleceklerini Türkiye'de veya başka ülkelerde görmeye başladı" dedi.
Nazan Eckes, Almanya'da medyanın çeşitliliğe önem vermeye başladığını kaydederken, „Ancak medyada çalışmak için çok önemli bir şart var. O da mükemmel derecede Almanca bilmek. Almanca bilmeden bu alanda çalışmak imkansız“ dedi.
Gençler kendilerine güvenmeli
İş başvurusunda nelere dikkat edilmesi konusunda bilgilendirici bir kitap kaleme alan Jasmin Hagmann ise gençlerin isimlerini ve kökenlerini düşünmeden kendine güvenerek cesur bir şekilde başvurmalarını önerdi. Eritre'gelip Almanya'ya iltica eden ve anılarını bir kitapta toplayan genç yazar Zekarias Kebraeb ise Eritre'deki diktatörlükten kaçarak Almanya'ya geldiğini belirtti.
Kebreab, "Amacım doğrudan Almanya değildi. Tek hedefim Eritre'den uzaklaşmaktı. Almanya'da Lübeck'e geldim ve burada iltica başvurusunda bulundum. Sonra 3 ay kadar sınırdışı cezaevinde kaldım. Almanya'daki ilk gecelerim hapishanede geçti" dedi. Kebreab, arzusunun Almanya'da siyaset bilimleri öğrenimi görmek olduğunu da ifade etti.