Güncelleme Tarihi:
‘Biz’ hissini vermek kolay değil
ALMANYA’nın Wiesbaden kentinde düzenlenen ve yaklaşık 300 uzmanın katıldığı Federal Uyum ve Yabancılar Danışmanları Zirvesi’nin ikinci gününde, uyumun çalışma ve çabalarının, proje geliştirme ve uygulama aşamasından artık kalıcı yapılara dönüşmesi gerektiği vurgulandı.
Zirvenin ev sahibi olan Federal Uyum ve Göç Bakanı Maria Böhmer, uyum projelerinin özellikle bölgesel düzeyde kalıcı yapılara dönüştüğünü belirterek, “Bu, Almanya’da yerel düzeydeki uyum politikalarına ilişkin yapılan araştırmada bir kez daha teyit edildi” dedi.
Üç önemli sonuç Zirvede düzenlenen basın toplantısında, yerel yönetimlerin giderek artan ölçüde uyum politikalarına birinci derecede önem verdiğini açıklayan Böhmer, söz konusu araştırmadan üç önemli sonucun çıktığını belirterek, şöyle konuştu:
“Yerel yönetimler, uyum politikasına birinci derecede önem veriyorlar. Uyum çabaları, toplumsal hayata ilişkin tüm çalışma alanlarını kapsıyor. Uyum alanında faaliyet gösteren kurum ve kuruluşların daha sıkı işbirliği yapmaları ve kendi aralarında daha güçlü ağlar kurmaları gerekiyor. Bölgesel düzeydeki uyum çalışmalarını desteklemek, güçlendirmek ve verimli hale getirmek amacıyla 18 il ve yerel yönetimle birlikte uyum sözleşmesi projesini hayata geçirdik. Bu kapsamda, danışma merkezleri, iş ajansları, yabancılar daireleri, uyum kursu sunan eğitim kuruluşları ve yerel yönetimler, uyum için el ele veriyorlar.”
ZİRVEDE Hürriyet’e özel demeç veren Federal Uyum ve Göç Bakanı Maria Böhmer, hem uyum ve yabancılar danışmanlarına hem de göçmenlere şu mesajı verdi:
“Uyumda ilerlemek istiyoruz. Bunu dayanışma içinde gerçekleştirerek herkese aynı fırsatlardan yararlanma ve toplumsal yaşama katılma hakkı tanımak istiyoruz. Bunun için güvenilir ve kalıcı yapılara ihtiyacımız var. Düzenlediğimiz zirvenin ana konusu da bu. Şimdiye kadar geliştirilen ve hayata geçirilen projeleri, kalıcı yapılara dönüştürmek. Bunun yanı sıra gerçek bir hoş geldin kültürünü hayata geçirmenin yollarını da arıyoruz. Almanya’ya gelen tüm göçmenlere hoş geldin demek yetmiyor, onlara buraya hoş geldiklerini hissettirmemiz de gerekiyor. 1 Nisan’da yürürlüğe giren yabancı diplomaların tanınmasını kolaylaştıran Denklik Yasası, bu amaca hizmet ediyor. Biz hissini vermek kolay değil. Hepimizin öğreneceği yeni şeyler var. Arzumuz, geleceğe bakarak aynı yolda yürümek ve tüm toplumsal kesimler arasında biz hissini yerleştirmek.”
Hessen Sosyal İşler Bakanı Stefan Grüttner de 2009 yılında Hessen’de CDU-FDP hükümeti bünyesinde bir Uyum Bakanlığı’nın kurulduğunu hatırlattı. Grüttner, şöyle devam etti:
Ağlarla işbirliği kolaylaşıyor
WİESBADEN Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Helmut Müller de yaşadıkları kentte uyum çalışmalarına büyük önem verdiklerini, hem eyalet hem de federal düzeyde kurulan ağlar sayesinde bu alanda yapılan çalışmaların kolaylaştığını ve daha verimli hale geldiğini söyledi. Dr. Müller, “Uyum, en önemli görevlerimiz arasında” dedi.
Geleceği birlikte şekillendireceğiz
“Bu da Hessen’in hoşgörülü ve dünyaya açık bir eyalet olduğunun göstergesidir. Hessen, 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana göç alan bir eyalet. Bunda dünyaya açılan kapımız olan Frankfurt Havaalanı’nın eyaletimizde bulunması da büyük rol oynuyor. Geleceğimizi birlikte şekillendireceğiz. Zira Hessen’de her 8 kişiden biri göçmen kökenli. Wiesbaden veya Frankfurt gibi büyük kentlerde her iki çocuktan biri göçmen kökenli ve hatta dünyaya gelen her üç çocuktan ikisinin, göçmen kökenli anne veya babası var. Bu nedenle uyum çalışmaları ancak yuva, okul, komşuluk ilişkileri gibi yerel düzeydeki oluşum ve yapılara dayandırılması halinde başarılı olur.”
Uçaktaki yolcu kontrolü kalksın
TOPLANTININ soru cevap bölümünde söz alanlardan CDU’lu Eyalet Meclis Milletvekili Ezhar Cezairli, Türkiye’den Frankfurt’a gelen Türk yolcuların uçağın kapısında, Alman gümrükçüler tarafından kontrole tabi tutulmasının, hep arzu edilen ‘hoş geldin’ kültürünü zedelediğini belirterek, bu tür uygulamaların son verilmesini istedi.
DİTİB’in diyalog sorumlusu Bekir Alboğa da, camilerde yapılan uyum çalışmalarının yerel ve federal düzeyde daha fazla desteklenmesini isterken, özellikle yaşlı göçmenlerin oturma izinlerini iki yılda bir uzatma uygulamasından vazgeçilerek, birinci nesil göçmenlere süresiz oturma izni verilmesi talebini dile getirdi.
CDU’lu Hessen Eyalet Milletvekili İsmail Tipi de, uyumun başarıyla gerçekleşmesi için dile getirilen ‘hoş geldin’ kültürüne karşılık göçmenlerin de ‘vefa kültürüne’ sahip olması gerektiğini belirterek, “Göçmenlerin, kendilerine Almanya’da sunulan imkanların karşısında teşekkür etmeyi ve vefalı olmayı unutmamaları gerekiyor” dedi.
Sayısız proje tanıtıldı
DORİNT Hotel’de düzenlenen Federal Uyum ve Yabancılar Danışmanları Zirvesi’nde iki gün boyunca oluşturulan beş ayrı forumda, uyum alanında yapılan sayısız çalışma, proje ve girişim tanıtıldı. Giessen’de bulunan Türk-Alman Sağlık Vakfı tarafından Hessen ve Rheinland-Pfalz eyaletlerinde yürütülen, Almanca’nın erken yaşta öğretilmesini amaçlayan, Stephan Kordts yönetimindeki “frühstart” projesi, eğitimle ilgili projeler kategorisinde tanıtıldı.
Nihat Sorgeç’in yönetimindeki BWK isimli Kreuzberg eğitim kuruluşunun yaptığı çalışmalar gençlerin meslek eğitimine yönelik projeler arasında yer alırken, Alman Futbol Federasyonu’nun Yabancılar Sorumlusu Gül Keskinler önderliğinde yaptığı çalışmaları da kuruluş ve derneklerin göçmenlere açılması konusunda örnek proje olarak tanıtıldı.