Türkler sordu, Alman politikacılar cevap verdi
Güncelleme Tarihi:
İş insanı Orhan Şöhmelioğlu’nun organize ettiği ‘Uyum’ adlı açık oturumda siyasetçilerle Türkiye kökenli vatandaşlar bir araya geldi. Bilinenin aksine farklı bir konseptle hazırlanan açık oturumda politikacılar vatandaşların masalarını dolaşıp sorunlarını dinledi.
TÜRKİYE kökenli iş insanı Orhan Şöhmelioğlu’nun Bavyera’nın Mauern kasabasında düzenlediği ‘Uyum’ adlı açık oturuma Alman politikacılar Dr. Florian Herrmann, Erich Iristorfer, Moosburg’un İkinci Belediye Başkanı Georg Hadersdorfer, Simon Schindlmayr, Tanja Knieler, Benedik Flexeder ve konuşmacı olarak Prof. Dr. Kemal Orak ile yüzün üzerinde Türkiye kökenli katıldı. Etkinlikte, uyum, çifte vatandaşlık, Almanlar ve Türklerin uzun yıllardır birlikte yaşamalarına rağmen sorunları nasıl aşacağı, devlet dairelerinde yaşanan sorunlar konuşuldu, Türkler sordu Alman politikacılar cevap verdi. Politikacılar konukların masalarını bir bir dolaşıp dertlerini dinledi. Bavyera Federal İşlerden Sorumlu Devlet Bakanı Dr. Florian Herrmann, “Bir ilke imza atılan ‘Uyum’ adlı açık oturum olağan dışıydı. Sorunları ve soruları olanların masalarına gidip, bire bir dinlemekle bir ilke imza attık” dedi. Böyle açık oturumların gelecekte de organize edilmesi gerektiğini belirten Herrmann, şunları söyledi:
“Türkiye kökenli vatandaşlarla buluşma fırsatı, gerçekten olağanüstü bir deneyimdi. Politikacıların masadan masaya dolaşması fikri beni büyüledi. Bu yaklaşım, siyasetçileri vatandaşlara daha yakın getirmeyi ve insanların endişelerini ciddiye almamızı sağlıyor. Bu etkinlik, sadece siyasetçilere değil, aynı zamanda tüm topluluğumuza ve özellikle de Türkiye kökenli vatandaşlarımıza yönelik bir el uzatma fırsatıdır. Sadece dinlemekle kalmıyoruz, aynı zamanda onların görüşlerini ve endişelerini anlamaya çalışıyoruz. Bu etkinlik, Bavyera’da yaşayan tüm vatandaşlarımız arasında bir köprü kurma ve birbirimizi daha iyi anlama fırsatı sunuyor. Biz politikacılar, insanların seslerini duymalı ve onların endişelerini dikkate almalıyız. Bu, demokrasinin temel bir parçasıdır ve bu etkinlik bunun bir yansımasıdır.”
Federal Meclis Üyesi ve CSU İl Başkanı Erich Irlstorfer ise şöyle konuştu: “Entegrasyon, sadece kelime anlamıyla değil, aynı zamanda eylemle de gerçekleşmelidir. Bu etkinlik, farklı kültürlerin bir araya gelerek zengin bir toplum oluşturmasının güzel bir örneğidir. Bu değerlere sahip çıkmalıyız ve herkesin eşit haklara, eşit fırsatlara sahip olduğu bir toplumu teşvik etmeliyiz. Entegrasyon, uzun bir süreçtir ve hepimizi ilgilendirir. Bu süreç, insan haklarına saygı ve karşılıklı hak ve hukuku tanımaya dayanır. Bu etkinlik, partimizin tüm vatandaşlar için eşit fırsatlar ve haklar sağlama konusundaki kararlılığını gösteriyor. Her bir bireyin bu ülkede eşit fırsatlara ve haklara sahip olduğuna inanıyoruz. Bu etkinlik, bu inançları pekiştirmemize ve birlikte daha aydınlık bir geleceğe doğru ilerlememize yardımcı oluyor. Ayrıca, bu etkinliğin gerçekleşmesini sağlayan iş insanı ve arkadaşım Orhan Şöhmelioğlu Bey’e şükranlarımı sunuyorum. Kendisinin bu etkinliği başlatma inisiyatifi, bizim için gerçek bir onur kaynağıdır. Toplumumuzu bir araya getirme konusundaki katkılarından dolayı kendisine teşekkür ediyoruz.”
Bavyera’dan uyuma örnek olarak gösterilen Münih ve Augsburg’daki FOM Üniversite eğitim merkezlerinde Genel İşletme Yönetimi ve Uluslararası Yönetim ve Girişimcilik Profesörü Doktor Kemal Orak da “Modern bir entegrasyon politikası insanların entegrasyonunu içermelidir. Göç biyografileri, eşit fırsatlar ve herkesin fiili katılımı. Yani sosyal, ekonomik ve kültürel hayattır. Başarılı bir entegrasyon politikasının sonucu; Almanya’da çok kişi sizinle birlikte farklı bağlamlarda bir ellerinde Alman ve Bavyera bayraklarını bir arada tutup, diğer ellerinde doğdukları ülkenin bayrağını tutmasıdır. Toplum genelinde uyumu güçlendirmek için mümkün olan hızlı ve sürdürülebilir çözümler üretmektir entegrasyon. Ancak entegrasyonda başarılı olundu mu, olunmadı mı? Bu uzun maraton elbette. Entegrasyon çabalarında ayarlanması gereken birçok ayar vidası vardır. Ekonomik ve güvenlikle ilgili konularda yetersiz kalınıyor. 60 yıllık entegrasyonun ardından odak nokta bir ülkenin gerçekleri, modern ve ekonomik açıdan başarılı olmalıdır. Sağcı ve radikal insanların korkutucu akını, partilerin son on yılların entegrasyon başarılarına tehdit oluşturuyor. Burada kendilerini farklı konumlandıran partilere gerçekten yalvarıyorum. Sosyal düzeni güvence altına alın. Bu gerçekten korkunç bir düşünce” diye konuştu.