Güncelleme Tarihi:
Â
İŞ BİRLİĞİ KOŞULU
Türkiye’de otomatik bilgi değişimi için bilgileri toplamaya ve paylaşmaya yetkili kılınan Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı Gelir İdaresi Başkanlığı’dır. Gelir İdaresi tarafından hazırlanan tüketici rehberinde yer alan bilgilere göre, otomatik bilgi değişimi taahhüdünün yerine getirilmesi için hem OECD (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Örgütü) hem de Avrupa Birliği düzeyinde bir takım yaptırımlar söz konusu olacak. Anlaşmaya bağlı kalmayan ülkeler, ‘kara liste’ olarak da adlandırılan, vergisel açıdan iş birliği yapmayan veya şeffaf olmayan ülke listelerine girecekleri gibi, hâlâ üzerinde çalışılan muhtelif uygulama ve tedbirlerle karşı karşıya kalabilecekler.
SORU 6: SÄ°STEM NASIL Ä°ÅžLEYECEK?
Türkiye’de bulunan finansal kuruluşlar, örneğin bankalar, tespit ettikleri hesaplara ilişkin bilgileri Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’na bildirecek, kurum da bu bilgileri güvenli bir elektronik ağ üzerinden ilgili ülkelere gönderecektir. Benzer şekilde karşılıklı olarak (mütekabiliyet esası ile) Türkiye’nin anlaşması bulunan ülkelerde bulunan hesaplara ilişkin bilgiler söz konusu ülkelerin vergi idareleri tarafından ülkemize gönderilecektir. İki ülke arasında bilgi değişimi, hesabın 31 Aralık tarihindeki durumu ile toplanan bilgilere ilişkin olarak bir sonraki yılın eylül ayının sonuna kadar yapılabilmektedir. Kapsama giren bir ülkeye yalnızca o ülke yerleşiklerinin (mukimlerinin) bilgisi gönderilecektir. Bir finansal kuruluşun yurt dışına doğrudan bilgi göndermesi söz konusu değildir. Örneğin, Türkiye’deki ABC bankasının Norveç’e doğrudan bilgi göndermesi mümkün değildir. Kapsama giren bilgiler Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından bankalardan alınacak ve ilgili ülkelerle paylaşılacaktır. Aynı şekilde, Türkiye yerleşiklerinin (Türkiye mukimi) diğer ülkelerde sahip oldukları finansal hesap bilgileri de bu ülkelerden Türkiye’ye (Gelir İdaresi Başkanlığı) gönderilecektir.
SORU 9: BİR ÜLKEDE YERLEŞİK (MUKİM) OLMAK NE DEMEK?
Genel olarak ilgili devletin mevzuatı gereğince ikametgâh, ev, kanuni merkez, iş merkezi veya benzer yapıda diğer herhangi bir kıstas nedeniyle vergi mükellefiyeti altına giren kişi ya da kurumun o ülkede yerleşik (mukim) olduğu kabul edilir. Örneğin; Japonya vatandaşı bir gerçek kişi sürekli olarak Türkiye’de ikâmet ediyorsa, vergisel açıdan Türkiye’de yerleşik (Türkiye mukimi) sayılır ve bu kişinin Japonya’da bulunan finansal hesaplarına ilişkin bilgiler Japon Vergi İdaresi tarafından Türkiye ile paylaşılır. Ülkelerin yerleşikliğe (mukimliğe) ilişkin mevzuatları için daha detaylı bilgi şu adresten ulaşılabilir:
http://www.oecd.org/tax/automatic-exchange/crs-implementation-and-assistance/tax-residency/
Bir kişi iki ülkenin mevzuatına göre aynı zamanda iki ülkede de yerleşiklik (mukimlik) statüsü kazandıysa, Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması’nın ilgili maddesine göre çifte mukimlik sorunu çözülür.
SORU 10: KİMLER TÜRKİYE’DE MUKİM KABUL EDİLİR?
Gelir Vergisi Kanunu’nun 4’üncü maddesine göre ‘ikametgâhı Türkiye’de olanlar ile bir takvim yılında 6 aydan fazla devamlı olarak Türkiye’de oturanlar Türkiye’de yerleşmiş sayılırlar’ Medeni Kanun’un 19’uncu maddesine göre ‘yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir’. Ayrıca, Türkiye tarafından düzenlenen mukimlik belgesine ilişkin 3 no’lu sirkülere şu linkten ulaşılabilir: http://www.gib.gov.tr/uluslararasi_mevzuat
BÖLÜM 3: ÇİFTE VATANDAŞ OLAN TÜRKLERİN FİNANSAL HESAP BAKİYELERİNE İLİŞKİN YURT DIŞINA BİLDİRİM YAPILACAK MI?