Güncelleme Tarihi:
SOĞUK Savaş’ın en çarpıcı simgelerinden biri olan Berlin Duvarı’nın yıkılışının 35’inci yılı. Alman tarihinin en önemli olaylarından biri olan Berlin Duvarı’nın yıkılışının yıl dönümü “Özgürlüğü savun” sloganıyla şehir çapında bir etkinlik programıyla kutlanıyor. 9 Kasım 1989’da yıkılan Berlin Duvarı, sadece fiziksel bir engeli değil, Doğu ve Batı Almanya’yı, ideolojik ayrışmayı, ailelerin ve hayatların parçalanmasını da sembolize ediyor. Yapılacak etkinliklerde ziyaretçilere sergiler, açık hava etkinlikleri, rehberli turlar ve uygulamalı etkinlikler sunulacak. Duvarın eski güzergâhı boyunca bugün ve yarın binlerce boyalı tabela ve poster sergilenecek. Ziyaretçiler, güzergâh boyunca tarihi yerleri keşfedebilecek, Berlin Duvarı ve ölüm şeridi kurbanlarını anacak.
Hazırlanan sinevizyon küplerinde, 13 Ağustos 1961’de Berlin Duvarı’nın inşasından 9 Kasım 1989’da yıkılışına kadar geçen süreyi anlatan etkileyici görüntüler ve film kayıtları içeriyor. Kutlamaların en önemli günü 9 Kasım’da olacak. ‘Özgürlük Festivali’ akşam saat 20.00’den itibaren gerçekleşecek. Bu etkinlik, tüm görsel enstelasyon küplerinden canlı olarak yayınlanacak. Almanya ve Avrupa’nın dört bir yanından gelen yaklaşık 700 müzisyen, 9 Kasım’da Berlin Duvarı şeridinde bir araya gelecek ve açık hava enstalasyonu boyunca beş noktaya yayılacaklar, senkronize bir şekilde ‘özgürlüğün konserini’ verecekler.
DUVAR NEDEN VE NE ZAMAN İNŞA EDİLDİ?
İkinci Dünya Savaşı’ndan mağlup çıkan Almanya, ABD, İngiltere, Fransa ve eski Sovyetler Birliği tarafından 4’e bölündü. 1949’da ABD, İngiltere ve Fransa’nın kontrolündeki bölgelerin yönetimlerini birleştirilerek Federal Almanya Cumhuriyeti (BRD) kurulurken eski Sovyetler Birliği yönetimi altında bulunan bölgede de aynı yıl Demokratik Almanya Cumhuriyeti (DDR) ilan edildi ve Almanya ikiye bölündü. Batı Berlin, demokratik yönetim altındaki Batı Almanya’ya bağlıydı, Doğu Berlin ise komünist Doğu Almanya’nın parçasıydı. Berlin Duvarı, 13 Ağustos 1961’de Doğu Almanya tarafından inşa edilmeye başlandı. Duvarın inşasının temel nedeni, Sovyetler Birliği’nin kontrolündeki Doğu Almanya’dan, Batı’ya yönelik artan göç dalgasını durdurmaktı. Savaş sonrası yıllarda, özellikle 1950’lerin sonları ve 1960’ların başlarında, Doğu Almanya’dan kaçanların sayısı hızla arttı. 1961 yılına gelindiğinde, yaklaşık 2.7 milyon kişi Doğu Almanya’dan Batı’ya göç etmişti. Bu büyük göç, Doğu Almanya için bir beyin göçü krizine dönüştü. Ekonomik ve sosyal çalkantılara neden oldu. Bu durumu kontrol altına almak isteyen Doğu Almanya hükümeti, Sovyetler Birliği’nin de desteğiyle Berlin Duvarı’nı inşa etmeye karar verdi. Doğu Almanya rejiminde çok sayıda kişi, sınırı ve Berlin Duvarı’nı aşmak isterken öldürüldü. Kayıtlara göre bu sayı 136 olsa da 250 kişinin hayatını kaybettiği tahmin ediliyor.
FİZİKSEL YAPISI VE İSTATİSTİKLER
Berlin Duvarı, başlangıçta basit tel örgüler ve engellerden oluşuyordu, ancak zamanla daha gelişmiş ve güçlü bir yapıya dönüştü. Beton bloklar, mayın tarlaları, gözetleme kuleleri ve çeşitli güvenlik önlemleriyle desteklenen Berlin Duvarı, nihayetinde “Ölüm şeridi” olarak anılan, oldukça karmaşık bir güvenlik sistemine dönüştü.
* Toplam uzunluğu: 155 kilometre
* Yüksekliği: 3.6 metre (beton bölümlerde)
* Gözetleme kuleleri: 302
* Hendek ve engeller: 100 kilometreye yakın mayın döşeli alanlar, köpekli devriyeler ve tel örgülerle koruma hattı.
* Askeri kontrol noktaları: Doğu ve Batı Berlin arasında 8 sınır kapısı kuruldu. En ünlüsü Checkpoint Charlie olan çok sayıda geçiş noktası.
BİRLEŞME 1990’DA TAMAMLANDI
Berlin Duvarı’nın yıkılışı, Almanya’nın yeniden birleşme sürecini hızlandırdı. Doğu ve Batı Almanya’nın birleşme süreci, resmi olarak 3 Ekim 1990’da tamamlandı. Bu tarih, Almanya’nın Birleşme Günü olarak kutlanıyor. Duvarın yıkılmasının ardından bazı bölümleri anıtsal bir anlam kazanarak korundu ve dünya genelinde birçok müze ve anıtın parçası haline geldi. Berlin’deki East Side Gallery, duvarın kalan en uzun bölümlerinden biri olarak turistlerin yoğun ilgisini çekiyor. Ayrıca duvarın izleri, Berlin sokaklarında kaldırım taşlarıyla işaretlenerek şehrin dört bir yanında ziyaretçilere sunuldu.