Güncelleme Tarihi:
Demirtaş, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, bu haftanın, kayıp yakınlarıyla dayanışma haftası olduğunu anımsattı.
Cumartesi Anneleri'nin yıllardır oturma eylemi gerçekleştirdiğini anlatan Demirtaş, “Bugüne kadar Başbakan bir kere görüşüp kendilerine hakaret etmiştir. Kayıp yakınlarıyla ilgili atılan tek adım budur” diye konuştu.
Demirtaş, TBMM'de taleplerine rağmen hakikatlerin araştırılmasıyla ilgili komisyonun kurulmadığını söyledi.
Uludere olayıyla ilgili Başbakan Erdoğan'ın ilk defa konuştuğunu ifade eden Demirtaş, “146 gün sonra bizim ortaya attığımız tezlerin tamamı Başbakan tarafından itiraf edilmiştir” diye konuştu. Demirtaş, şunları söyledi:
“Başbakan 'özürümüzü diledik, tazminatımızı ödedik, olayı büyütmeye, istismara gerek yok' diyor. Demek ki 'AKP bu işin üstünü örtmeye çalışıyor' tezimiz doğruymuş.
PKK'lı olduğu kesin olmayan, kim olduğunu anlamadığınız kişilerle ilgili 'vur emri' vermişsiniz. Başbakan 'Uludere'de bize kurulmuş bir tuzak yoktur' diyor. Kraldan daha çok kralcı geçinenler, 'AKP'ye tuzak kuruldu' diyerek aklamaya çalışanlar; Genel Başkanınız sizi boşa çıkardı. Başbakan 'ortada bir tuzak yok, istihbarat bizim, uçak bizim, biz vurduk' diyor. 'ABD'nin istihbaratı değil, bizim istihbaratımız' diyor. Çok başarılı bir operasyon yapılmış da aralarında paylaşamıyorlarmış gibi 'tümüyle bizim' diyorlar. ABD'ye pay çıkarılmasına bile tahammülleri yok.
'Bu işin üstüne gideceğiz' diyorlardı. Başbakan dün 'biz güvenlik görevlilerine yetkiyi verdik onlar da samimi şekilde görevini yaptılar' diyor. Ortada samimiyetle yapılmış bir görevden suç ve suçlu çıkar mı?
Başbakan 'hatadır' diyor. Başbakan neye dayanarak 'hata var' diyor. Demek ki dosyayı görmüş ona göre konuşuyor. Mahkemenin vermesi gereken kararı, Başbakan verip dosyayı kapatıyor. Başbakan'ın 'hata' dediği konuda, 'hayır bu hata değil, kasıt var' diyebilecek özel yetkili, yürekli bir mahkeme var mı bu ülkede?
Geçmişte olduğu gibi aynı ucuz yöntemlerle bir katliam daha kapatılmaya çalışıyor. AKP'ye oy verenlere sesleniyorum; bunun için mi oy verdiniz? AKP'deki Kürtlere soruyorum; dün Genel Başkanınızın yaptığı açıklamalardan sonra o partide daha ne kadar duracaksınız. Gözlerimiz üzerinizde. Biz, 'BDP'ye gelin' demiyoruz ama onurun, haysiyetin, paradan daha değerli olduğuna dair bir tavrı ortaya koyun. Genel Başkanınız bize kan pazarlığından bahsediyor. Asıl ABD'de, Pakistan'da, bomba yüklü predatör almak için eş zamanlı yapılan görüşmeler kan pazarlığıdır.
Uludere defteri kapanmayacak. Uludere'deki kışlanın adı Recep Tayyip Erdoğan Kışlası olarak değişse bile bunun hesabını vereceksiniz. Bu katliam sayfasını kapattırmayız.”
“Daha dakika bir”
Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda “istisnasız hiç kimseye ayrımcılık yapılmamalı” dediklerini, ancak AK Parti'nin buna “toplum bunu kabul etmez” diyerek konuyu çarpıtmaya çalıştığını öne süren Demirtaş, “Ortada ne eşcinsel evlilik tartışması var ne de başka bir şey. Hiç kimse ayrımcılığa tabi tutulamaz, bu kadar” dedi.
Buna benzer maddelerin daha önce bazı kanunlarda yer aldığını belirten Demirtaş, “Daha dakika bir. Bu kadar ilkesiz davranan partiyle geri kalan maddeleri nasıl yazacağız?” diye sordu.
Demirtaş, “O masada sivil, özgürlükçü anayasa yapmak isteyen tek parti BDP'dir. Onların anlaşması bir sivil anayasa üzerine olamaz. Böyle ilkesizlikler olursa biz onları masadan kalkmış sayacağız” dedi.
“Aldatmaca var”
Demirtaş, kamu görevlilerinin toplu sözleşmesiyle ilgili olarak “Ortada toplu sözleşme yok, tiyatro var” dedi.
Yüzde 8,5 büyüyen bir ülkenin yüzde bir daha zam daha verince nasıl krize gireceğini soran Demirtaş, “Demek ki ortada bir aldatmaca var” görüşünü savundu. Demirtaş, şöyle devam etti:
“1994 yılında belediye başkanı olduğunda Başbakan'ın o gün bulunduğu mal beyanı ile bu yıl son olarak bulunduğu mal beyanı arasında 730 kat artış var. Şu anda nakit parası eski parayla 3 trilyon 390 milyar (3 milyon 390 bin) lira. Ben de aynı maaşı alıyorum, o da... Vallahi borçlarımızı ödeyemiyoruz. 3 trilyon 390 milyar nakit para. Gayrimenkul, alacaklar yok, çocuğunun, eşinin mal varlığı yok. Fakat bu para 4,5 milyon işçiye, çalışana, memura vereceği yüzde birlik ek zamdan da daha fazla. İmam Hatip yerine ticaret lisesini okumuş gibime geliyor. Belediye başkanlığı, milletvekilliği yaptın, ek iş yaptığını hatırlamıyoruz.”
Demirtaş, KESK'in iş bırakma eylemine destek vereceklerini söyledi.
Toplantıya, KESK Başkanı Lami Özgen de katıldı.