Güncelleme Tarihi:
Oruç tutarak sağlıklı yaşamaya ve fazla kilolarından kurtulmaya çalışanların sayısı hızla artıyor. Avrupa'da bir çok klinikte uygulanan vücudu temizleme (detoks) terapisi özellikle stresten şikayetçi olanların vazgeçilmezi haline geldi.
Güney Almanya'daki Überlingen'de "Şifalı oruç" tutma imkanı sunan Buchinger Kliniği de son yıllarda Türkiye'den sanatçı ve işadamlarının uğrak yeri oldu. Kliniği tercih edenler arasında Doğuş Holding'in patronu Ferit Şahenk de bulunuyor. Dedesi Dr. Otto Buchinger'in bundan yaklaşık 90 yıl önce temelini attığı terapiyi bugün başarı ile yaşatan Raimund C. Wilhelmi ve eşi Dr. Françoise Wilhelmi de Toledo kapılarını Hürriyet'e açarak çalışmaları hakkında bilgi verdiler.
HASTALIKTAN KURTULDU
Dr. Otto Buchinger 1922 yılında yakalandığı bademcik iltihabından o dönem antibiyotik olmadığı için kurtulamayınca hastalık iltihaplı romatizmaya dönüştü. Dr. Buchinger son çare olarak oruç tutarak hastalıktan kurtulmaya çalıştı. Bunda da başarılı olunca yöntem üzerinde yoğunlaşarak Witzenhausen'de bir klinik kurdu. Bu klinik daha sonra Bad Pyrmont kentine taşındı. 1953 yılında ise Überlingen'deki klinik hizmete başladı. Dr. Buchinger 1966'da vefat edince çocukları ve torunları onun çalışmalarını sürdürdüler. "Buchinger orucu" bugün Avrupa'nın tanınmış terapi yöntemleri arasında bulunuyor.
VÜCUT TEMİZLENİYOR
Yılda ortalama 3 bin kişinin ziyaret ettiği Buchinger Kliniği daha çok bir tatil köyünü andırıyor. Doktor ve terapistlerin görev yaptığı klinikte çorba, meyve suyu, çay ve su ağırlıklı beslenme üzerine kurulu "Şifalı oruç" ile vücudun temizlenmesi sağlanıyor. Kilo vermenin yanı sıra migren veya diyabet hastalığına da iyi gelen bu orucun yanı sıra su jimnastiği, yürüyüş gibi sporlar da yaptırılıyor. Oruç tutamayanlar için de çare düşünülmüş. Bu ziyaretçilere kalorisi düşük yemekler hazırlanıyor. Kliniğin bir benzeri de Marbella'da (İspanya) hizmet veriyor.
ETKİLEYEN MANZARA
Görenleri etkileyen Bodensee Gölü manzarasına sahip klinikte yürüyüş, masaj, yoga veya sauna gibi imkanlardan faydalanmak da mümkün. Gelenlerin yüzde 30'unun Alman, diğerlerinin dünyanın değişik ülkelerinden olduğunu söyleyen klinik sahibi Raimund C. Wilhelmi "Günümüzde o kadar çok yiyecek var ki gerektiğinden fazla yiyoruz. İnsanlar kliniğimize gelince sadece kilo vermenin değil, sağlıklı olmanın da önemli olduğunu anlıyorlar. 'Yağlı yiyeceklerden uzak durup daha fazla spor yapacağım' demek ve bunu uygulamak sanıldığından zor. Misafirlerimiz önce doktor kontrolünen geçiyorlar. Daha sonra kişiye özel bir program hazırlanıyor. Klinikte kalma süresi ortalama 14 gün" dedi.
TÜRKİYE'NİN ZENGİNLERİ BURADA
Kliniğe gelenlerin çoğunun işadamı olduğunu hatırlatan Wilhelmi "Türkiye'den de önemli simalar bizi tercih ediyor. Aralarında ülkenin en zenginleri bile var. 2009'da 134, 2010'da ise 232 Türk misafirimiz oldu. Aynı şekilde sanatçılar da kilolarından kurtulmak için geliyorlar. Türkiye'den gelen misafirlerimizdeki ana sorunun stres olduğunu tespit ettik. Yani herkesin sorunu kilo değil. Stersten uzak durmak isteyenler için özel metodlarımız var, müzik terapisi, meditasyon veya sanat dersleri gibi. Ancak bu şekilde dinlenebilirsiniz. Türkiye son yıllarda hızlı bir büyüme sürecinden geçti. Ekonomisi büyüdü. Bu da insanların daha fazla çalışmasına ve stresin artmasına neden oldu. Sağlıklı yaşamak isteyen bir kişi öncelikle tatlı, yağlı yiyeceklerden ve alkolden uzak durmalı. Ve tabiki spor yapmalı" diye konuştu.
GÜNDE YARIM KİLO GİDİYOR
Benzer bir kliniğin Türkiye'de kurulması için görüşmelerinin de olduuğunu hatırlatan Wilhelmi şunları söyledi: "Türkiye'den çok teklif alıyoruz. Ancak şuan için böyle bir girişimde bulunmayı düşünmüyoruz. Kliniğimizde oruç tutan erkeklerin kilosunda günde 500 gram, kadınlarda ise 350 gramlık bir azalma görülüyor. Yani bir kişi 3 hafta kalıp 10 kilo verebiliyor. Fiyatlarımızın günlüğü 200-300 Euro'dan başlıyor. Bunu tabiki herkes karşılayamaz. Özellikle Arap ülkelerinden yoğun talep var."
AMELİYAT ÇARE DEĞİL
Fazla kilolarından kurtulmak için ameliyat olmayı tercih edenleri uyaran Raimund C. Wilhelmi "Bu son çare olmalı, diğer bütün yöntemlerde başarılı olunmadığı taktirde başvurulabilir. Ancak yağ aldırmak çözüm değil, aldırsanız bile yine kilo alacaksınız. Sorunu kökten çözmelisiniz. Yaşam biçiminizi değiştirmeniz gerekiyor." Buchinger Kliniği'nde kalmak isteyenlere tavsiyede de bulunan Wilhelmi "Masrafları sağlık kasaları da karşılıyor ancak kasalar hastayı buraya göndermemek için direniyorlar. Dileyen sağlık kasasına ücretin üstlenilmesi için başvurabilir" dedi.
ORUÇ TUTANLARA TAVSİYE
Ramazan ayında oruç tutanlara tavsiyede de bulunan Raimund C. Wilhelmi "Müslümanlar da oruç tutuyor. Ancak onlar gündüz yemek yerine gece yiyorlar. Hatta belki de gündüz yediklerinden daha fazlasını yiyorlar. Bu çok yanlış. Sağlık sorunlarına yol açabilir" dedi.
ÜNLÜLER ÖZEL KAPIDAN GİRİYOR
Kliniğin marketing sorumlusu Marion Gregori, çiftlerin daha çok yalnız gelmeyi tercih ettiklerini söyledi. Arkadaşımız Ahmet Atak'a bir odanın terasından görülen Bodensee gölü manzarasını gösteren Gregori "Kliniğe gelen bazı ünlüler için özel bir giriş kapımız var. Kimsenin görmesini istemiyorlarsa bu kapıdan giriş yapıyorlar" dedi.
TELEFON YASAK, TELEVİZYON YOK
Ziyaretçilerin dinlenmesini sağlamak için odalarda televizyon bulunmuyor. Klinikte telefonlaşmak ise yasak.
BAŞARI ORANI YÜKSEK
Raimund C. Wilhelmi ve eşi Dr. Françoise Wilhelmi de Toledo, oruç terapisindeki başarı oranının yüksek olduğuna dikkat çekip şunları söylediler: "Oruca başlamadan önce misafirin tansiyonu ölçülüyor, EKG gibi değişik testlerden geçirilerek dayanıklılığı ölçülüyor. Aynı işlem terapi sona erdikten sonra da yapılıyor. Oruç tutan hastalırımızın büyük çoğunluğunda olumlu sonuçlar elde ettik."
TÜRK ÇALIŞAN VAR
Kliniğin bir başka özelliği ise Türk çalışanı bulunması. Nilüfer Lescouet, Türkiye'den gelen misafirlerle yakından ilgilendiklerini söyledi.