Ünlü gurmeden ‘Anne Yemekleri’
Güncelleme Tarihi:
İngiltere’de kurduğu restoranlarla ünlenen gurme Hüseyin Özer, ev yemeklerini özleyenler için menüsüne ‘Anne Yemeği’ni ekledi.
EĞİTİM için Londra’ya gelen gençlerin anne yemeği özlemini gidermek için menüye özel bölüm eklediklerini belirten Hüseyin Özer, “Gençlerimiz bizim her şeyimiz. Onların anne yemeği özlemlerini en uygun fiyatla sunduk” dedi. Kısa süre önce, Londra’nın en şık ve pahalı semti Oxford Street’in hemen yanında, yeni iki restoran birden açan Hüseyin Özer, yeni mekânlarından birinde deniz mahsulü diğerinde ise et ızgara temelli leziz yemekler sunuyor.
İŞTE ANNE YEMEKLERİ MENÜSÜ
Sofra Restaurant’ın menüsüne özel olarak eklediği ‘Mother’s Cooking’ (Anne Yemekleri) bölümünde yok yok... İşte bunlardan bazıları:
Buzağı ciğeri, dana musakka, vejeteryan musakka, tereyağlı fasulyeli kuzu pirzola, kıymayı ıspanak, bamya, biber dolması, nohut yemeği, kabsa ve dana ciğeri.
Restorancılığı ‘kültür elçiliği’ olarak gören ünlü gurme Hüseyin Özer, menüsüne ‘anne yemekleri’ni de ekledi.
‘ARKADAŞINIZI ALIN GELİN’
Yemek sektörüne girdiğinden bu yana her zaman Türkiye ve Türklerin yanında olduğunu belirten Özer, herkesin sunduğu yemekleri değil, özlenen, arzulanan yemekleri tercih ettiğini ifade etti. Farklı amaçlarla İngiltere’de bulunan Türklerin, sofra mutfağında özlemlerini gidermelerini hep ön planda tuttuğunun altını çizen Özer, “Bu işe başladığım zamandan beri Türkiye’ye ve Türklere hep yardım ettim. 15 Temmuz darbe girişimi olduğunda yabancılar Türkiye’ye gitmiyordu, tedirgin oluyorlardı. Biz onları teşvik etmek ve Türkiye’mizi tanıtmak amacıyla, Türkiye’ye gitmek için uçak bileti ayırtan herkese iki kişilik yemek ve içki ikram ettim. Bizim kalbimizin yarısı İngiltere’deyse, diğer yarısı Türkiye’de atar. İhtiyacı olduğunda hep yanında olmalıyız memleketimizin. Hatta takip eden günlerde Sayın Cumhurbaşkanı da yurt dışındaki Türklere ‘Arkadaşınızı alın gelin’ diye çağrıda bulunmuştu” diye konuştu.
Margaret Thatcher öldüğü zaman çiçeklerden Türk bayrağı yaptırıp götürüp evinin önüne koyduğunu hatırlatan Özer, çiçeğin üzerine Türkçe ve İngilizce olarak, ‘Mekanın Cennet Olsun’ notunu eklediğini kaydetti. “Kraliçe öldüğünde de aynı şeyi yaptım” diyen ünlü gurme, “Türkiye’mizi her zaman tanıtmak ve yabancıların ilgisini çekmek için üzerime düşeni yaptım, yapıyorum ve yapmaya da devam edeceğim” dedi. Restoran işletmeciliği ve yemek yapmayı ‘kültür elçiliği’ olarak tanımlayan Özer, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Her zaman topla tüfekle savaşılmaz. Biz burada kültürümüzün en iyi savaşçısıyız, çünkü kültürümüze sahip çıkıyoruz ve temsil ediyoruz.”
